Köy camisinde kılınan cenaze namazından sonra köy mezarlığında toprağa verilen Demir'in babası taziyeleri köy okulunun bahçesinde kurulan taziye çadırında kabul etti. 65 yaşındaki baba Mehmet Demir, "Oğlumu 37 yıl boyunca bir kör kurşuna kurban olsun diye mi yetiştirdim?" diye konuştu. "İsteğim bu son olsun. Artık başka kimsenin yüreği, evi, ciğeri yanmasın. Bu ateş sönsün artık." diyen baba Demir, "Her iki taraf da bu ateşi söndürsünler artık nasıl söndürüyorlarsa söndürsünler. Buna bir çözüm bulsunlar artık. Ramazan'da ocağımıza ateş düşürdüler, lütfen başka evlere ateş düşmesin." dedi.
Eşinin ölüm haberini aldıktan sonra sık sık bayılarak kendisinden geçen 25 yaşındaki eşi Özlem Demir ise, "Kalbiniz rahat olsun. Eşimi öldürerek elinize ne geçti. Kardeş kardeşi vuruyor bu zamanda. Kardeş kardeşi. O mayını oraya koydunuz da ne geçti elinize. Beni eşimden ettiniz. Bir yetim bıraktınız boynumda. O yetimin hakkını helal etmiyorum kim bunları yaptıysa. Küçücük yaşta onu başımda bıraktınız. Mayın koydunuz, mayın döşediniz. Bu milletin hepsinin başına bela oldunuz. Başlarına bu felaketi koydunuz da elinize geçti? Daha 2,5 yılımız bitmemişti daha bir birimize doymamıştık bıraksaydınız aradan 5 yıl geçseydi. 18 ay askerlik yaptı da başına gelmedi. Böyle ekmek parası peşinde koşarken mi başına gelecekti bu felaket?. O da Kürttü. Ama o hem Türk hem de Kürt'tü. Boşuna vurdunuz onu. Kardeş kardeşi vuruyorsunuz. Neyin peşindesiniz?" dedi.
Tacettin Demir'in annesi Hadra Demir de oğlunun fotoğrafına sarılarak Kürtçe yaptığı ağıtlarla herkesin yüreğini dağladı. Yetim kalan 1,5 yaşındaki torunu Yüsra'ya da sarılarak ağlayan Demir, kendi ciğerini yakanların da ciğerinin yanması için dua edeceğini söyledi.
