ABD Büyükelçisi Francis Ricciardone, 'Birinci sınıf olmayı hedefleyen bir ülkede entelektüel ve gazetecilerin demir parmaklıklar ardında olmasını anlamıyorum' dedi. Gazetelerin Ankara temsilcileriyle bir araya gelen Ricciardone, ifade özgürlüğü, Uludere faciası ve uluslararası sorunlarla ilgili soruları cevapladı:
HEDEFİ TÜRK TARAFI BELİRLİYOR
-Türkiye, basın özgürlüğü alanındaki yeri 148. sıraya düştü. Bir yıl sonra nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bir yıl sonra yeniden ve saygıyla tekrar ediyorum: Nasıl olur da demokrasiye ve özgürlüklere bu kadar değer veren bir ülkede, entelektüel ve gazeteciler parmaklıklar arkasında olabilir; anlamıyorum. Terörizmi destekleyen, silah kullananların cezaevinde olmasını anlayabilirim... Bizde ifade özgürlüğü kapsamında insanlar aptalca şeyler söyleyebilir. Amerikan medyası beni de eleştirmişti. Saygıyla karşıladım. Bu, demokrasinin bedelidir. 82 Anayasası'nı bir kenara bırakarak temiz bir sayfa açıyorsunuz. Umarım yeni anayasayla bu standartlar tam olarak uygulanacaktır.
- Uludere olayında CHP lideri, 'İstihbaratı verecek iki ülke var' diyerek sizi ve İsrail'i işaret etti.
Açık söyleyeyim; ABD, Türkiye'nin hedefleme kararlarıyla ilgili değil. Bu konuda yetkisi yok. İstihbaratı elbette veriyoruz. Ama hedefleri belirlemek Türk tarafına aittir.
- İstihbarat paylaşımıyla ilgili bir zafiyet yaşandı mı? Başbakan'ın söz ettiği dört saatlik görüntülere dair hükümetle istişareniz oldu mu?
Amerika, istihbaratta en iyi teknik desteği veriyor. Ki, istihbarat bazen açıktır, coğrafi bir bilgi olabilir. Fakat çatışma ortamında bazen hatalar olabiliyor. Mesela biz Irak'ta hata yaptık, Afganistan'da yaptık. Özür diledik. Tekrar edeyim, hedef belirleme yetkimiz yok. Bildiğim kadarıyla hükümet bir kazadan hatadan söz etti.
'ASKERİNİZ VE SİZİN İYİLİĞİNİZ İÇİN'
- Peki 4 saatlik görüntülerde Predatör var mı?
Operasyonel istihbaratın detaylarıyla ilgili yorum yapmayız. Teknik bilgi, sır değil. Ama istihbarat kaynaklarının bilinmesini istemeyiz. Askeriniz için, sizin iyiliğiniz için. PKK öğrenmesin diye.
- ABD Irak'tan çıktıktan sonra Maliki ile Başbakan arasında sözlü bir tartışma yaşandı. Sorunun çözümü için girişim oldu mu?
Irak'a giderken orada kalma niyetimiz yoktu. Ama demokrasi ve ekonominin güçlenmesi için desteğimizi sürdüreceğiz.. Taahhütlerimizi azaltmadık, yapısını değiştirdik. Onların içişlerine karışmayız. Türkiye ile aynı hedefleri paylaşıyoruz.
- PKK'ya karşı arazide nasıl bir işbirliği var?
Sınır ötesi harekata katılımımız yok. Politikamız, sivil ölümlerin olmaması. Irak hükümeti ile bölgesel hükümetin, Türkiye'ye karşı terör saldırılarının önlenmesi konusunda işbirliği yapmasını umuyoruz.
Dostlarımız iyi geçinmeli
- Fransa Senatosu'nda kabul edilen 'soykırımı inkar yasa tasarısı' hakkında ne düşünüyorsunuz?
Türkiye gibi, Fransa da değer verdiğimiz eski bir dostumuz. Dostlarımızın iyi geçinmesini isteriz. 1915 olaylarının adil ve kapsamlı olarak ele alınmasını isteriz. Her iki tarafın da açık ve yapıcı bir yolla bir araya gelmesi gerektiğine inanıyoruz. Artık kapalı bir kutu değilsiniz.
- ABD'de benzer bir girişim ihtimali var mı?
Geçmişin hayaletleriyle yüzleşmek lazım. Açık ve dürüst bir yola ihtiyaç var.Tarihe ilginiz, eğlence sektörünüze bile girdi. Muhteşem Süleyman dizisi büyük ilgi görüyor. Amerika, ilişkilerin normalleşmesini istiyor. Ama Karabağ sorunu ile Türkiye-Ermenistan ilişkisinin normalleşmesini birbirine bağlamıyoruz. Daha önce Cumhurbaşkanı'nın bu konudaki girişiminden çok etkilenmiştim.
- 'Geçmişin hayaletleriyle yüzleşmek'i açar mısınız?
Her büyük ülkenin, parlak dönemleri kadar acılı dönemleri de olabilir. Ülkeler, bunları atlattıkça güçlenir. Türkiye büyük bir imparatorluktan geçiş yaptı. İnsanlar tarihten ders alıp ileriye bakmalı. Öfkeyi tekrar tekrar yaşayarak olmaz.
Hükümet şirketlerin cesaretini kırmaz
- İran'ın Hürmüz Boğazı'nı kapatma girişimi?
Seyrüsefer özgürlüğüne inanıyoruz. Bunu tüm ülkeler kullanıyor. Enerji tedariği açısından ihtiyaç var.
- ABD, İran'a yaptırımlarla ilgili Türkiye'nin tavrını nasıl görüyor?
Türk tarafı, tek taraflı yaptırımları uygulamak istemediğini söylüyor. Bunu anlıyoruz. Bankalar ve şirketler, AB ve ABD'nin diplomatik önlemlerine ilgi gösteriyor. Umuyorum Türk şirketleri de bu ilgiyi gösterir. Ve sanırım hükümet onların cesaretini kırmaz.
Esad sözlerini tutmadı
Amerika, halkın ve bölgenin güvenliği açısından barışçı bir geçiş istiyor. Arap Birliği'nin çağrısını biliyorsunuz. Suriye'nin verdiği sözü tutmadığını ifade etti.
- Müdahale öngörüyor musunuz?
Bu noktada böyle bir müdahale öngörmüyorum. Bugün olmayan, başka koşullarda belki. Kendi halkına silah kullanması kabul edilemez bir şey. Esad'ın gözümüzdeki inandırıcılığı bitti. Defalarca söz vermesine rağmen bunları tutmadı. Ç.TOKER/AKŞAM