Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Kezban Çelik, iş hayatına uzun uğraşlar neticesinde katılan kadınların, dünyadaki mülkiyetin sadece yüzde 1’ine sahip olduğunu söyledi. Türkiye’de yöneticilikte erkeklerin yüzde 95 gibi ezici üstünlüğünün bulunduğunu ifade eden Doç. Dr. Çelik, kadına yönelik şiddetin temelinde üstün olma duygusunun yattığını kaydetti.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Kezban Çelik, Endülüs Kültür Merkezi’nde ‘Türkiye’de Kadın ve Kadın Emeği’ konulu konferans verdi. Sosyolog Çelik, konferansta, kadın olmanın önemini ve tarihleri rollerini değişik açılardan ele aldı.
Konferansının başında cinsiyet ve cinsiyete bağlı görev ayrımının tarihi süreci hakkında bilgi veren Doç. Dr. Çelik, toplumda doğurganlıkları sebebiyle kadınların özel alanda, erkeklerin ise kamusal alanda çalışmalarının benimsendiğini anımsattı. Birinci Dünya Savaşı ile azalan işçi gücünün telafisi için kadınların ‘yedek işçi deposu’ görülerek çalışma hayatına dahil edildiklerini, sürecin normalleşmesiyle kadınların ev hayatına geri döndürüldüklerini belirten sosyolog Doç. Dr. Kezban Çelik, 2. Dünya Savaşı sonrası kadınların oluşan iş gücü boşluğunu tekrar doldurdukları hatırlattı. Ancak kadınların bu kez çalışmayı ve yönetmeyi öğrenip ev hayatına geri dönmek istemedikleri bilgisini verdi.
“KADINLAR DÜNYA MÜLKİYETİNİN YÜZDE 1’İNE SAHİP”
Kadınların iş hayatına çok uzun ve ciddi uğraşlar sonucunda katıldıklarının altını çizen Doç. Dr. Kezban Çelik, “Halen dünyada çalışan kadınların, yeryüzündeki mülkiyetin sadece yüzde 1’ne sahip. Türkiye’de kadın yöneticilerin oranı da yüzde 5. Bu oranın içerisindeki idareciliğin çok ciddi bir bölümü de yüksek idareciye bağlı. Böyle hesapladığında kadınların iş hayatındaki gerçek oranı bulunabilir. Yani yüzde 5 bile olmayabilir.” şeklinde konuştu.
Kadına yönelik şiddeti kınayan Doç. Dr. Kezban Çelik, sorunun çözümü için öncelikle kadının, erkeğin ahlaki eşiti olduğuna inanması gerektiğini vurguladı. Sorunun çözülmesi için yeni bir bakış açısına ihtiyaç duyulduğunu söyleyen Doç. Dr. Çelik, “Ümitsiz değiliz. Ama daha hakça, adil ve eşitlikçi yeni bir yol arayışındayız. Kadının hem evinde hem de yarı zamanlı ve az bir maaşla çalıştırıldığı bir düzenden artık sıkça duymaya başlayacağımız ‘mor ekonomi’ adı altındaki yapılanmalardan, kadını ucuz iş gücü olarak gören kapitalist sistemden, sosyal sigortasını gündeme bile almayan bir algıdan daha eşit ve daha adil bir yöne doğru eğilmeliyiz. Kadın politikalarımızı gözden geçirmeliyiz. Sorunun çözümünde yeni bir paradigmaya ihtiyaç duyuyoruz.” ifadelerini kullandı.
CİHAN
Kaynak:
