Ülke pazarının yüzde 90'ına sahip olan yabancı şirketlerle aynı kalitede ürün ürettiklerini, ancak önyargı nedeniyle dikkate alınmamaktan yakınan yerli üreticiler, eşit rekabet koşulları oluşturulması için Sağlık Bakanlığı'nın somut adımlar atmasını bekliyor. Kendilerine gerekli desteğin verilmesi halinde üreticiler, cerrahi aletlerde Türkiye'nin kısa sürede ithalattan ihraç eder hale gelebileceğini belirtiyor.
Yüksek teknoloji sektörleri içerisinde değerlendirilen tıbbi cihazlar imalat sektörü, üretim ve dış ticaret potansiyelini hızla artıran sektörlerin de başında geliyor. Araştırma ve teknolojide istenilen seviyeye henüz ulaşamayan 181 Türk firması, son yıllardaki hızlı gelişmesine paralel olarak ürün çeşidini ve yeni ürün üretim kapasitelerini her geçen gün artırıyor. Gelinen noktada 10 bin kişinin istihdam edildiği sektörde Türk işadamları, geçen yıl 130 ülkeye 178 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Buna rağmen tıbbi cihaz ihtiyacının yüzde 78'i ithalat ediliyor. Ürün çeşidini 500 bin çeşide çıkaran yerli üreticiler, pazardaki yabancı ürün hakimiyetine son vermeyi hedefliyor.
Tıbbi cihaz sektörü içinde yer alan cerrahi aletlerde Samsun, Almanya-Tutlingen ve Pakistan-Sialkot kentlerinden sonra dünyanın 3. cerrahi el aletleri üretim üssü konumunda. Samsun Organize Sanayi Bölgesi'nde kümelenen üreticiler, imalatın yüzde 100'ünü gerçekleştiriyor. 2'si büyük firma olmak üzere 36 şirket, hastanelerin cerrahi el aleti ihtiyacını karşılıyor.
Tıbbi cihaz sektöründe olduğu gibi cerrahi el aletlerinde de yabancı üstünlüğü söz konusu. Kamu, özel hastaneler ve tıp fakültelerinde kullanılan cerrahi aletlerin yüzde 90'ını yabancı markalar oluşturuyor. Türk şirketleri, ithal ürünleri aratmayacak kalitede cerrahi alet üretse de rekabete dair büyük sorunlar yaşıyor. İşadamlarına göre en büyük sorun yerli markalara güven duymamak. Avrupa standartlarında üretilen yerli ürünlerin, önyargı sebebiyle yabancı markalara boyun eğdirildiği belirtiliyor.
Kamu İhale Kurumu'nun tıbbi cihaz alım teknik şartnamelerinde yabancı ürün alımının ön plana çıkarması, Türk şirketlerinin belini büküyor. Gerekli desteği göremeyen Türk şirketleri, bu nedenle büyüyemiyor ve pazarda istedikleri seviyeye gelemiyor. Üreticiler, ürün porföylerinin, kalite ve üretim potansiyellerinin Sağlık Bakanlığı tarafından fark edilmesini bekliyor.
Cerrahi alet üretiminde görmezden gelindiklerini iddia eden MEFA Cerrahi Aletler Sanayi Ticaret Limited Şirketi sahibi Metin Cansu, desteksizlik sebebiyle ayakta durmakta güçlük çektiklerini kaydetti. Cansu, "İthal ürünlere göre bizim ürünlerimiz hem kalite hem de ham madde bakımından daha iyi. Kamu ve özel hastanelere ürün vermeye başladık. Yerli firmalar olarak kendimizi ispatlamaya çalışıyoruz. Sektörün tek alıcısı kamu hastaneleri, tıbbi cihaz alım teknik şartnamelerinde yabancı ürünleri tarif ederek ihale yaptıklarından biz ya eleniyoruz ya da ihaleye giremiyoruz. Bu da bizleri engelliyor. O yüzden destek istiyoruz.'' dedi.
Yabancı ürünlere bu kadar hayranlık duyulmasına bir anlam veremediğini ifade eden USTA Tıbbi Alet ve Malzeme Sanayi Ticaret Limited Şirketi sahibi Nizamettin Çepe, yerli mallara karşı önyargıların artık kırılması gerektiğinin altını çizdi.
Bahadır Tıbbi Alet Cihaz ve İnşaati Makine Sanayi Ticaret Limited Şirketi Ar-Ge Müdürü Veli Can Yolseven ise yetkili kurumlara kendilerini kabul ettirmekte zorlandıklarını vurguladı. Yolseven, ''Üründe yabancı markalarla rekabet edebiliriz, ama fiyatlarıyla başetmek çok zor. Çünkü makineyle üretiyorlar. Biz ise el yordamıyla. Türkiye dahil dünya pazarına hakim olmuşlar. Onun için ülkemiz pazarında payımız çok az. Devleti yönetenlerin yerli malı ön plana çıkarması lazım. Devlet bize güvenir ve desteklerse daha çok kazanırız. Kazandığımızın bir kısmını yatırıma ve teknolojiye ayırırız. Ar-Ge yatırımlarına önem veririz. Kısa sürede yabancılarla değil birbirimizle rekabet eder hale geliriz. Üretim maliyetlerimiz azalacağı için fiyatları düşürürüz. Bize gerçekten sahip çıkılırsa ithalattan ihracata geçeriz.'' şeklinde konuştu.
