Bir gazetecinin, "Referandumda halkın yüksek bir oyla değişikliğe evet demesi durumunda konuyu Anayasa Mahkemesi'ne götürecek misiniz?" sorusunu da cevaplayan CHP Milletvekili Susam, "Referandum sonuçları belli olmadan böyle bir yorum yapmamıza gerek var mı? Türk halkının referandumda hayırlı bir sonuca varacağına inanıyoruz." dedi. CHP'li Karşıyaka Belediyesi tarafından işten çıkarılan, mahkemenin iade kararına rağmen geri alınmayan Kent AŞ işçilerinin durumu hakkında ise, "Kent AŞ işçilerine biber gazıyla müdahale edilmedi ama Tekel işçilerine edildi. Biz parti olarak Tekel, Tariş, Kent AŞ tüm işçilerin sorunlarının çözülmesini istiyoruz. İşçilerin yasal hak mücadelesi yapmaya hakkı var." şeklinde konuştu.
Van'da Baykal'a yönelik yumurtalı protestoyu AK Parti taraftarlarının örgütlediğini de iddia eden Mehmet Ali Susam, bir AK Parti Genel Başkan yardımcısının akrabalarının da olaya karıştığını ileri sürdü. Bunun CHP'nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da yürüttüğü çalışmaları engelleyemeyeceğini söyleyen Milletvekili Susam, Van ve Ankara'da yaşanan iki olayın, AK Parti'nin gerçek yüzünü gösterdiğini savundu. Ankara'da Tekel işçilerinin kendi genel merkezlerine gitmesinin engellendiğini ve biber gazıyla müdahale edildiğini belirten Susam, "İşçilerin kendi genel merkezlerine gitmesini engelleyenlerin, Türkiye'de demokrasi adına çıkıp konuşma hakları olamaz." dedi.
Anayasa değişiklik paketine değinen CHP İzmir Milletvekili Susam, AK Parti'nin bu düzenlemeyle kendisine uygun yargı düzeni oluşturmayı amaçladığını iddia etti. 28 maddelik pakette üçü hariç diğerlerinin, herkes tarafından tartışılmadan kabul edilebileceği ortak maddeler olduğunu söyleyen Susam, "Bu maddeler, AK Parti'nin yargıda kurmak istediği hakimiyeti süslemek için araya sıkıştırılmış soslardır, süslerdir." diye konuştu. AK Parti'nin değişiklik paketiyle varmak istediği üç sonuç bulunduğunu ileri süren Susam, şunları söyledi: "Bunlardan birincisi Anayasa Mahkemesi'ni ele geçirmektir. İkincisi Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK)'nu AK Parti'nin emrine sokmak, üçüncüsü de Siyasi Partiler Kanunu'nda değişiklik yapıp siyasi partiler hakkında kapatma davası açılıp açılmamasına Meclis'te oluşturulacak bir komisyonun karar vermesini sağlayarak, Türkiye'de parti kapatmayı yok etmektir."
CHP'nin, Türkiye'de demokratik bir anayasa olması için 1983'ten bu yana çeşitli girişimlerde bulunduğunu söyleyen Susam, demokratikleşme mücadelesi veren birinci partinin kendileri olduğunu savundu.

