Habertürk'te yayınlanan Didem Arslan Yılmaz'ın sunduğu "Türkiye'nin Nabzı" programına konuk olan BDP Milletvekili Altan Tan sözleriyle şaşırttı!!
Altan Tan, Kürt mutasavvıf Ahmed-i Hani'nin 320 yıl önceki sözlerini canlı yayında okuyarak o yıllarda Kürdistan hayalinin nasıl yok olduğunu anlattı. Örnekleri "barış ve kardeşlik çerçevesinde" gibi görünen Tan'ın programın sonunda yine Ahmed-i Hani ile ilgili bölüme atıfta bulunarak yaptığı eklemelerle, hiçbir zaman Kürdistan hayalinden vazgeçmeyecekleri hatta o hayali gerçekleştirmenin tam zamanı olduğu mesajını verdi.
Altan Tan, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yayınlanan "Ahmed-i Hani Mem U Zin'i" eserini göstererek önce bir bölüm okumak istediğini belirtti. Hem Kürtçesini hem de Türkçesini okuyan Tan, Başbakan Erdoğan'ın da sık sık Ahmed-i Hani'ye atıfta bulunduğunu hatırlatarak şunları söyledi: "Ahmed-i Hani 320 sene evvel Kürtlerle ilgili neler söylüyor? 4-5 mısralık bir şey okuyacağım. Kürtçe'sini ve Türkçe'sini hemen kısaca... (Kürtçe bölümü okuyor)... Şimdi burada ne diyor: Ben Allah'ın hikmetine şaşıp kaldım. Kürtler dünya devletinde tarihinde acaba hangi yüzden mahrum kalmışlardır (Kürt devleti kurmaktan neden mahrum kalmışlardır). Hepsi niçin mahkûm olmuşlardır. Bu yüzden hepsi ittifaktan uzaktır. Devamlı birbirlerine karşıdırlar ve parçalıdırlar. Eğer bizim bir ittifakımız olsaydı, birbirimize bağlansaydık bu Rumlar üzerimize galip olmazlardı. Baykuş elinde harap olmazdık. Mahkûm, zavallı ve mazlum! Türk'e ve Taciklere bağımlı ve mağlup olmazdık...
320 sene evvel büyük mutasavvıf Ahmed-i Hani'nin söylediği... Bugün de Kürtleri laik, seküler, sosyalist, sol, alevi, sunni, dindar diye vuruşturmak istiyorlar. Ve bu Kürdistan stadyumunda adeta Roma'daki gladyatörleri birbirine parçalatmaktan zevk alan insanlar gibi seyrederek bu Kürtlerin birbirine düşmesinden yeni bir siyaset üretmek istiyorlar. Bizim vazifemiz, ben Altan Tan olarak 320 sene evvelki Ahmed-i Hani'yi anlayıp da bugün kardeşlerim arasına bir sulh koyamıyorsam toprak da benim başıma vurur. Bu sulhü kurmak lazım."
İZLEYİCİ UNUTTU, TAN PROGRAM SONUNDA MESAJI VERDİ!
Ahmed-i Hani'nin "Kürtlerin, Kürt devleti kurmaktan neden mahrum kaldıklarını" sorgulayan cümlelerini aktarmasının üzerinden geçen süreyi değerlendiren Altan Tan, program sonunda kurduğu cümle ile mesajını tamamladı. Altan Tan, "Şu an tarihin eşiğine gelmiştir Kürtler, bütün Ortadoğu'da. 320 sene evvel Ahmed-i Hani'nin hayıflandığı gün bugün gelmiştir. Bunu Türk İslamcıların ayak oyunlarına veya Türk solunun, ulusalcıların, ulusalcı solun ayak oyunlarına kurban edersek yazıklar olsun bize." diye konuştu.
ALTAN TAN, BU KADAR NASIL DEĞİŞTİ?
Altan Tan'ın Kürdistan hayalinin altında ne yatıyor? İdeolojik mi yoksa duygusal bir nedeni mi var?
12 Haziran’da yapılan seçimlerde BDP’nin desteğiyle bağımsız milletvekili seçilen Altan Tan’ın 2008 yılında verdiği bir röportajdaki sözleri önce hatırlamak gerekiyor:
- “DTP, PKK’nın ipoteğindedir. PKK ve statükonun, Kürt meselesi üzerinde militarist ve askeri bir vesayetin kurulmasını istemektedirler."
- "DTP, PKK'nın ipoteğindedir. PKK'nın kurduğu bir partidir."
- "PKK kendi çizgisi dışındaki Kürt aydınlara karşı da oldukça acımasızdır. Bu kişiler kim olursa olsunlar ‘işbirlikçi’ ve ‘hain’dirler."
Ailesi ve şahsı tam anlamıyla İslamcı-demokrat çizgideyken hatta AK Parti'nin Diyarbakır milletvekili adayı olacağı konuşulurken "AKP'yi sokağa çıkartmayın" diyecek kadar Altan Tan'ı kinlendiren ne?
Tan'ın, PKK'yı ve devamı BDP olan DTP'yi yerden yere vururken bugün tamamen PKK çizgisinde bölücü, kışkırtıcı ve faşist açıklamalar yapmasının; bölücü olarak tanımladığı parti ve terör örgütü 'çözüm sürecine' katılırken, kendisinin çözüm sürecini baltalamak istemesinin ilginç bir nedeni var.
İnşaat mühendisi olan ve ailesi inşaat işiyle uğraşan Altan Tan'ın değişimi, Diyarbakır’da TOKİ’nin yaptığı konutlardan hiç ihale alamayınca başlıyor ve kelimenin tam anlamıyla iş 'intikam' almaya dökülüyor. TOKİ konutları ihalesi alamayışına "Bu iş ülkeyi bölmeye kadar gider arkadaş" diyerek karşılık veren Altan Tan'ın katıldığı son programdaki çabalarında olduğu gibi derdinin "çözüm süreci" değil, intikam duygusu olduğu daha da anlaşılıyor. Çözüm sürecine katılan BDP ve PKK'nın da, PKK ve BDP'yi tavsiyeleriyle çözüm sürecine katılmalarını sağlayan Abdullah Öcalan'ın da Altan Tan'ı frenleyememesinin de altında TOKİ ihaleleri yatıyor.
ÖCALAN BİLE TAN'I DURDURAMADI!..
Altan Tan'ın Abdullah Öcalan tarafından bile frenlenemediği ise İmralı görüşmelerinde bizzat yine Öcalan'ın Tan'a yönelik şu ifadelerinden anlaşılabiliyor:
"Sen babanın ruhunu incitiyorsun. Senin baban böyle bir adam mıydı? Senin baban, kalbi Allah Allah, peygamber peygamber diye çarpan bir adamdı. Sen ne yapıyorsun? Sen para ve siyaset uğruna babanın ruhuna ters düşecek işler yapıyorsun. Sana yakışıyor mu bu?"
(mansettv / özel)