Altın 5682.008
BIST 10914.65
Dolar 42.4447
Euro 49.2628
Sterlin 56.2584
Ankara 5°C

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Küresel ölçekte sağlık hizmeti verebilen bir ülke konumuna ulaştık

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Küresel ölçekte sağlık hizmeti verebilen bir ülke konumuna ulaştık
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Sadece bölgemizdeki ülkelerin vatandaşlarına değil başta Avrupa ülkeleri olmak üzere küresel ölçekte sağlık hizmeti verebilen bir ülke konumuna ulaştık." dedi.
Ankara

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen, 11. Türk Tıp Dünyası Kurultayı ve TÜSEB Aziz Sancar Bilim, Hizmet ve Teşvik Ödülleri Töreni'nde konuştu.

Konuşmasına salondakileri selamlayarak başlayan Erdoğan, "Sizlerin şahsında doktorundan hemşiresine, ebesinden hasta bakıcısına, laborantından teknisyenine, kamuda ve özelde milletimize hizmet eden her bir sağlık personelimize selamlarımı, muhabbetlerimi gönderiyorum." ifadesini kullandı.

11. Türk Tıp Dünyası Kurultayı çerçevesinde tertiplenen 2025 TÜSEB Aziz Sancar Bilim, Hizmet ve Teşvik Ödülleri Töreni'ne katılmaktan memnuniyet duyduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Milletin evinde bu anlamlı ve güzel buluşmaya vesile olan Sağlık Bakanlığımıza, Sayın Bakana ve ekibine ayrıca Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığımıza teşekkür ediyorum. Yurt dışından ülkemize, kurultayımıza ve ödül merasimimize teşrif eden katılımcılara, 'Başkentimiz Ankara'ya hoş geldiniz, şeref verdiniz' diyorum." diye konuştu.

Kurultay çerçevesinde düzenlenen Üreten Sağlık İş Forumu'ndan çıkan sonuçların başta sağlık sektörü, üniversiteler ve Türk sağlık bilimi olmak üzere millet için hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Farklı kategorilerde TÜSEB ödüllerine layık görülen bilim insanlarımızı, değerli hekimlerimizi canıgönülden tebrik ediyorum. Bu sene ebediyete intikal eden ve adına ödül takdim edeceğimiz Prof. Dr. Gazi Yaşargil hocamızla birlikte tıp bilimine katkıda bulunmuş ancak şimdi aramızda olmayan hocalarımızı ve doktorlarımızı da bu vesileyle rahmetle, şükranla yad ediyorum. Sadece Türkiye'nin değil, dünyanın iftihar ettiği bilim insanı, kıymetli Aziz Sancar hocamıza da hayırlı ve uzun ömürler diliyor, Nobel Ödülü alacak daha nice çalışmalara imza atacağına yürekten inanıyorum.

Yeryüzünde insan hayatından, insanın sağlıklı, onurlu, özgür bir hayat sürmesinden daha kıymetli bir şey yoktur. İnsanın asli varlığına musallat olan marazları ortadan kaldırmak, insan bedenini ve ruhunu sağlıklı kılmak, yaralarını sarmak, hastalıklarını iyileştirmek, acılarını dindirmek meselesi insanlık tarihi kadar eskidir. Deva ve şifa arayışı yeryüzünde insanla başlamıştır ve devam etmektedir. Esasında bütün kadim geleneklerin, bütün dinlerin, bütün köklü düşünce ve felsefe akımlarının nihai amacı insanın konumunu muhafaza etmektir. 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' diyen ecdadımız, insanı yaşatmayı merkeze alırken sadece devletin bekası ve sosyal devlet anlayışının altını çizmekle kalmamış asırlar önce kadim bir hakikati de dile getirmiştir."

"Tıp ilmindeki gelişmeler insanlığın ortak kazanımıdır"

"Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi" diyen bir hayat felsefesinden ancak kurucu ve kuşatıcı bir sağlık anlayışının zuhur edebileceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, doktor, hekim ve tabip kelimelerinin kökenlerinde ve mana evreninde iyileştirme, selamete çıkarma anlamları olduğu kadar, bilgelik ve hizmetle birlikte halden anlama vasıflarının bulunmasının boşuna olmadığını vurguladı.

Eski Türk tıbbında "otacılar" olarak isimlendirilen zümrenin aynı zamanda bilge kişiler olmasının, ancak bu hakikatle izah edilebileceğini belirten Erdoğan, "Bu arka plan temelinde şu hususu önemle vurgulamak istiyorum, tıp ilmindeki gelişmeler, yenilikler, buluşlar, keşifler hangi milletten, hangi devletten, hangi kuruluştan doğarsa doğsun, kaynağı neresi olursa olsun insanlığın ortak malıdır, ortak kazanımıdır, ortak sevincidir." açıklamasını yaptı.

İnsanlık kadar eski bu ilkenin, çağın kar odaklı anlayışında geçmişe kıyasla zemin kaybettiğinin görüldüğünü kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Para kazanmayı, rantı, çıkarı, kar hırsını teşvik eden kapitalist sistem hayatın pek çok alanı gibi tıpla ilgili paradigmayı da dönüştürüyor. İnsanlığın karşılaştığı modern açmazlardan biri, sağlık sektörünün yanında onu domine edenlerin sınıfsallaşarak, kendilerini geniş kitlelerden ayrı ayrıcalıklı bir katman gibi görmeleridir." ifadelerini kullandı.

Bir diğer hususun da tıptaki gelişmelerin insanın hayrına ve insan hayatının kurtarılması için kullanılacağı yerde aksi istikamette kullanılması olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bunun tıp ilminde ve tabiplik mesleğinde yol açtığı sıkıntıları siz kıymetli bilim insanlarımızın takdir ve değerlendirmesine bırakıyorum. Kadim tıp bilimini bilançolara sığdırmaya çalışmanın yanlışlığını en iyi sizler biliyorsunuz. Fakat ben burada bir gerçeği, açık ve net söylemek durumundayım. Ataların ifadesiyle, sağlığı olanın umudu, umudu olanın her şeyi var demektir. Yani sağlık her işin başıdır. Mutlu, huzurlu bir hayatın temel şartıdır. Gerçekten de şayet sağlığınız yerindeyse gerekirse taşı sıkar, suyunu çıkartır, bir şekilde hayatınızı idame ettirirsiniz. Ama sağlığınızı kaybetmişseniz tüm dünya size altın tepside sunulsa bile gözünüzde hiçbir kıymeti olmaz.

Bunu bilhassa şunun için söylüyorum, hastalanan her insanın kendini tedavi ettirme imkanı bulamadığı, nihai ürüne dönüşen tıbbi gelişmelerin insanların hizmetine eşit sunulmadığı bir dünya kabul edelim ki, adil, eşit ve yaşanabilir bir dünya değildir. Nasıl insan hayatı sömürülemezse, insan onuru ticarileştirilemezse, insanın sağlığı ve bunun yanında hastalığı sömürülemez, bir pazar, meta olarak görülemez. İnsanın ruhu ve de bedeni, insan sağlığı ve hastalığı sadece ticarete konu edilemeyeceği gibi bir tahakküm aracı olarak da kullanılamaz. Gelinen noktada dünyanın sağlık alanında daha sıhhatli daha rafine, İbn-i Sina ve Hipokrat çizgisine daha yakın bir bakış açısına kavuşması gerektiği anlaşılıyor. Bunu açık yüreklilikle konuşmak, bunu tartışmak, böyle bir dönüşüm için ön almak, risk almak, mücadele etmek zorundayız."

"Türkiye Yüzyılı'nın sancaktarlarından biri de buradaki kardeşlerim, doktorlarımız olacak"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gazze'de tam iki yıl boyunca hastanelerin bombalanmasına, hastaların, sağlık çalışanlarının, çocukların, hatta ve hatta kuvözdeki masum bebeklerin katledilmesine seyirci kalan bir dünyadan böyle bir dünyaya geçmek şüphesiz kolay olmayacaktır." ifadelerini kullandı.

İnsanlığın, bir hayatı kurtarmanın sevincini kolektif olarak yaşadığı, dünyaya sağlıklı gelen bir bebeğin sevincini kendi sevinci olarak gördüğü zaman dünyanın cennete dönüşeceğini belirten Erdoğan, "Biz işte bunun için çalışıyoruz. Sizler aynı şekilde bunun için emek veriyor, çabalıyor, ter döküyorsunuz." diye konuştu.

Erdoğan, bir insanı iyileştirmeye maddi anlamda değer biçilemeyeceğinin altını çizerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bir hayatı kurtarmanın maddi anlamda pahası ölçülemez. Yunus Emre ne diyor: 'Bir hastaya vardın ise / Bir yudum su verdin ise / Yarın anda karşı gele / Hak şarabın içmiş gibi.' Evet, işte tüm mesele budur. Hastaya şifa olma bilincinin adeta genlerimize işlediği bir coğrafyanın, bir medeniyetin varisleri olarak nerede durduğumuzu ve misyonumuzun ne olduğunu idrak etme mecburiyetimiz var. Bizler, unutmayın, Lokman Hekim'in varisleriyiz. Bizler Batı'da tıp ilminin temelini atan İbn-i Sina'nın varisleriyiz. Bizler Anadolu'yu şifahanelerle ören, insanlığın şifa ve deva arayışına kurumsal anlamda çözümler üreten büyüklerimizin varisleriyiz. Nasıl ecdadımız Anadolu'yu şifahanelerle ilmek ilmek dokuyarak bir şifa medeniyeti inşa etmişse, nasıl istiklal ve istikbal mücadelemizin en büyük payelerden biri tıbbiyenin olmuşsa inşallah Türkiye Yüzyılı'nın sancaktarlarından biri de buradaki kardeşlerim olacak, doktorlarımız, bilim insanlarımız olacak, sizler olacaksınız. Ben buna tüm kalbimle inanıyorum. Her birinize teşekkür ediyorum. Şimdiden tebriklerimi iletiyorum."

"Parası yetmeyince hastalarımızın rehin tutulduğu günler geride kaldı"

"İnsan merkezli siyaset anlayışımızın bir gereği olarak son 23 yıldır sağlığa büyük önem verdik, yürüttüğümüz çalışmalarla yaygın, kaliteli ve ekonomik bir sağlık sistemini hayal olmaktan çıkarıp halkımızın hizmetine sunduk." diyen Erdoğan, Anayasa'nın en temel hükümlerinden olan sosyal devlet ilkesinin rehberliğinde, ekonomik durumu iyi olmayan vatandaşların da sağlık hizmetlerinden eşit bir şekilde istifade edebilmelerini sağladıklarını söyledi.

Erdoğan, "İlaç almak için insanların sabahın köründe yollara düştüğü, muayene sırası alabilmek için saatlerce kuyrukta beklediği, parası yetmeyince hastalarımızın rehin tutulduğu günler inşallah bir daha gelmemek üzere geride kaldı." dedi.

Bugün 1 milyon 470 bini aşan sağlık personeliyle 86 milyon vatandaşa birinci sınıf sağlık hizmeti sunulduğunu ifade eden Erdoğan, "2002'den bu yana personel sayımızı yüzde 288 artırdık. Dikkatinizi çekiyorum; son 1,5 yıl içinde 57 bin 504'ü hekim olmak üzere 99 bin 567 yeni atama yaptık. Türkiye'de hekim sayısının artması yalnızca hastalarımızın değil onlara hizmet veren değerli hekimlerimizin de işini kolaylaştırdı, yükünü hafifletti." diye konuştu.

"Bölgeyi yeniden ayağa kaldıracak kalıcı sağlık yatırımlarını hızlandırdık"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kamu hastanelerinin yüzde 80'ini yenilediklerini veya yeniden inşa ettiklerini belirterek, şu bilgileri de paylaştı:

"794 yeni hastaneyi hizmete kazandırarak kamu hastanelerinde toplam 173 bin yatağa ulaştık. 2002 yılında kamuda yalnızca 7 bin nitelikli yatağımız vardı. Bugün bu sayı 18 kat artışla 122 bine ulaştı. Toplam yatak sayımız ise 164 binden 271 bine ulaştı. Son bir yılda 4 bin 60 yatak ünite kapasiteli 60 projeyi bitirdik."

Yapılanların sadece bunlarla sınırlı olmadığını, 2023 yılında yaşanılan depremin yaralarını hızla sardıklarını, bölgeyi yeniden ayağa kaldıracak kalıcı sağlık yatırımlarını hızlandırdıklarını vurgulayan Erdoğan, "Böylece 5 bin 123 yataklı 109 sağlık tesisini tamamladık. 11 ilimizde deprem öncesinde kamu hastanelerinde 23 bin 733 yatakla hizmet sunulurken bugün 27 bin 503 yatakla sağlık hizmeti veriyoruz. Gaziantep 25 Aralık Devlet Hastanesi'nin 300 yataklı ek binası ile Kahramanmaraş 600 yataklı devlet hastanesini yıl bitmeden açacağız." diye konuştu.

"Sağlık döneminde hayati rol üstlenen şehir hastanelerimizden 25 tanesi hizmete girdi. 13 şehir hastanesinin yapımı devam ediyor. Toplam 9 şehir hastanesinin sağlık kampüsünün ihale, proje ve arsa çalışmaları devam ediyor." bilgisini veren Erdoğan, başta şehir hastaneleri olmak üzere sağlıkta kurdukları sistemin dünyanın pek çok ülkesi tarafından ilgiyle takip edildiğini belirtti.

Erdoğan, "Öyle ki güçlü sağlık altyapımız sayesinde artık pek çok branşta sadece bölgemizdeki ülkelerin vatandaşlarına değil, başta Avrupa ülkeleri olmak üzere küresel ölçekte sağlık hizmeti verebilen bir ülke konumuna ulaştık." dedi.

Saymaya kalkınsa değil saatler, günler alacak birçok yatırımı, projeyi, devrim niteliğinde reformu hayata geçirdiklerini söyleyen Erdoğan, "Kuşkusuz 'Tüm sorunları çözdük, tüm sıkıntıları giderdik' iddiasında kesinlikle değiliz. Sağlık gibi dinamik bir alanda ihtiyaçlar hiçbir zaman bitmez, bitmeyecek. Ancak elini vicdanına koyan herkesin kabul ettiği üzere, sağlık alanında büyük bir devrime imza attığımız da tartışmasız bir gerçektir." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, Türk sağlık sisteminin gücü, kabiliyetleri ve kapasitesinin Kovid-19 salgınında çok net görüldüğüne dikkati çekerek, "Buna rağmen mevcutla yetinmiyoruz." dedi.

"Son 23 yılda sağlık alanında ne yaptıysak bilim insanlarımızla istişare halinde yaptık"

Milletten gelen teklif, tenkit, şikayet, serzeniş ve tespitler doğrultusunda sağlık sistemini iyileştirmeye devam edeceklerini söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu:

"Şunun da bilinmesini isterim ki son 23 yılda sağlık alanında ne yaptıysak bilim insanlarımızla istişare halinde yaptık. İnşallah çok daha fazlasını yine sizlerle birlikte başaracağız. Şüphesiz bunların tamamı önemlidir, kıymetlidir. Türkiye ve Türk milleti adına gerçekten gurur verici gelişmelerdir. Fakat sadece 23 yıllık sürede bunları başarmış olmamız, hedeflerimizin tamamına ulaştığımız anlamına gelmez. Bakınız donanım ve sağlık altyapısında dünyada birinci ligde olmamız yetmez. Vatandaşın sağlık hizmetlerine eşit erişiminde gıpta edilen ülkelerden biri olmamız yetmez. Sağlık hizmetlerini devlet olarak ücretsiz karşılamamız yetmez. Tıp eğitiminde dünya standardının üzerinde doktorlar yetiştirmemiz yetmez. Başta tıp ve ilaç olmak üzere bilimsel araştırmalarda da dünyanın en iyi ülkelerinden biri olmak durumundayız."

Erdoğan, aynı şekilde gerekli Ar-Ge yatırımlarını yaparak tıbbi cihaz üretiminde de yeni bir aşamaya geçmek zorunda olduklarını belirterek, "Cumhurbaşkanı olarak sağlıkla ilgili hususlarda kapsamlı bir millileşme ve yerlileşme hamlesine olan ihtiyacı sık sık dile getiriyorum. Ancak bu konuda tüm şahsi çabalarıma rağmen hedeflerimizin çok uzağında olduğumuzu da gayet iyi biliyorum. Savunma sanayisinde olduğu gibi burada da içeriden ve dışarıdan farklı engellerle karşılaşıyoruz. Ama nasıl ki zor oyunu savunma sanayisinde bozmuşsa inşallah yerli ilaç ve tıbbi cihaz üretiminde de Allah'ın izniyle bozacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Çalışarak, üreterek ve zorluklar karşısında yılmayarak Türkiye'yi çok farklı bir seviyeye hep beraber taşıyacaklarının altını çizen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bizi bu hedefimize bir adım dahi olsa yaklaştıracak her türlü özgün, nitelikli ve gerçekçi çabayı desteklemekte kararlıyız. Onun için bugün ödül alan bilim insanlarımızın çalışmalarını takdirle karşılıyorum. Her biriniz tıpkı Aziz Sancar Hocamız gibi bilimsel çalışmalarınızla yeni yol açıyor, sizden sonra geleceklere cesaret aşılıyorsunuz. Sizlerin bu çalışmaları inşallah diğer hekimlerimize de örnek olacak, ilham kaynağı olacak, daha farklı projelere başlamak için cesaret verecektir. Bu duygularla ödül sahiplerini tekrar canı gönülden tebrik ediyorum. 11. Türk Tıp Dünyası Kurultayı sonuçlarının hayırlara vesile olmasını diliyorum. Ödül törenimize ve kurultaya katkı veren herkese teşekkür ediyorum."

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a "Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Ödülü" verildi

Konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Filistin halkına yönelik olağanüstü insani çabaları ve Gazze'den tıbbi tahliyelerde örnek teşkil eden liderliği için Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölge Direktörü Hans Kluge tarafından "Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Ödülü" verildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu tarafından Erzincan mermeri üzerine "TÜSEB DNA'sı yeniden inşa ediliyor." yazılı plaket takdim edildi.

Törene, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Nobel ödüllü Türk bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran ile AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Fatma Betül Sayan Kaya ve Halit Yerebakan da katıldı.

Törende, Prof. Dr. Suat Tekin, Prof. Dr. Sercan Karav, Doç. Dr. Beyza Servet Göncü ve Prof. Dr. Erkan Yılmaz'a TÜSEB Teşvik Ödülü, Prof. Dr. Mehmet Erdem Büyükbingöl'e TÜSEB Hizmet Ödülü, Şahin Gürsel'e 2025 Yılı TÜSEB Sağlık Teknolojileri Prestij Ödülü, Prof. Dr. Uğur Türe'ye bu yıl yaşamını kaybeden, Beyin ve Sinir Cerrahı Ordinaryüs Prof. Dr. Gazi Yaşargil anısına TÜSEB Özel Ödülü, Cumhurbaşkanlığı Sağlık Politikaları Kurulu Başkanvekili Prof. Dr. Serkan Topaloğlu ve ekibine İnovatif Sağlık Ekibi Ödülü ile Prof. Dr. Fikrettin Şahin'e Aziz Sancar Bilim Ödülü takdim edildi.

AA

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Bunlar da İlginizi Çekebilir