Batılı gazetecilerin Müslüman ülkelerdeki değişim dinamiklerini daha yakından tanımasına katkı sağlama amaçlı İKT gezilerin ilk durağı Türkiye olmuştu. Gazetecileri Çankaya Köşkü'nde kabul eden Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye ile ilgili soruları cevaplandırdı.
Amerikalı bir gazetecinin, Türkiye'nin İsrail ile yaşadığı problemlerin ardından özellikle Amerikan medyasında Türkiye aleyhinde çeşitli yayınların arttığının gözlendiğini ifade etmesi üzerine Cumhurbaşkanı Gül, bu tür yayınları kendilerinin de fark ettiğini; ancak bu ülkelerde Türkiye'nin çok güçlü dostları olduğunu, Türkiye ile ilgili olumlu kanaatleri olan yazarların da bulunduğunu ifade etti.
Türkiye'nin Afrika ülkelerindeki yatırımları ile ilgili bir soru üzerine Cumhurbaşkanı, "Biz bir süredir, Türkiye'nin kendi içinde gerçekleştirdiği değişimin de bir neticesi olarak, Türkiye'nin imkanları çerçevesinde Afrika ile daha yakından ilgilenme sorumluluğu hissettik." dedi. Türkiye'nin şu an itibariyle, hiçbir karşılık beklemeden, çeşitli ülkelere bir buçuk milyar dolar bağış yapar hale geldiğini belirten Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Afrika'da ne zaman bir kıtlık ya da afet olsa, biz hiçbir din ayrımı gözetmeksizin tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz. Bu çerçevede TİKA adlı kurumumuz da orada önemli görevler üstleniyor. Bu çerçevede, son dönemde Afrika'da 10 büyükelçilik daha açıldı. Buyükelçilik sayısı 18 oldu. Toplam 25 olacak. Türk işadamlarının Afrika'da çok büyük yatırımları var" şeklinde konuştu.
Bir gazetecinin Türkiye'nin Avrupa'da yaşayan Türkleri politik olarak yönlendirme arzusu olup olmadığı ile ilgili sorusuna, Cumhurbaşkanı Gül, Avrupa'da yaşayan Türkleri ancak köprü olarak görebileceklerini belirterek. 'Avrupa'da yaşayan Türkler arasında, milletvekilleri, bakanlar, sanatçılar var, iş adamları var. Biz onların ancak başarılı olmasını isteriz.' Şeklinde yanıt verdi.
ABD Başkanı Barack Obama ile gelen bir soru üzerine, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Ortadoğu'da Başkan Obama ile ilgili beklentinin çok büyük olduğunu, Obama'nın Ankara ve Kahire'de yapmış olduğu konuşmaların bu beklentileri arttırdığını belirtti. "Ancak hiç kuşkusuz Ortadoğu'daki barış süreci sadece Başkan Obama'nın ve ABD'nin omuzlarına bırakılamaz." diyen Gül, bu sürece Ortadoğu ülkelerinin, özellikle de İsrail'in yapıcı katkılar sağlaması gerektiğinin altını çizdi.
Amerikalı bir gazetecinin, Türkiye'nin İsrail ile yaşadığı problemlerin ardından özellikle Amerikan medyasında Türkiye aleyhinde çeşitli yayınların arttığının gözlendiğini ifade etmesi üzerine Cumhurbaşkanı Gül, bu tür yayınları kendilerinin de fark ettiğini; ancak bu ülkelerde Türkiye'nin çok güçlü dostları olduğunu, Türkiye ile ilgili olumlu kanaatleri olan yazarların da bulunduğunu ifade etti.
Türkiye'nin Afrika ülkelerindeki yatırımları ile ilgili bir soru üzerine Cumhurbaşkanı, "Biz bir süredir, Türkiye'nin kendi içinde gerçekleştirdiği değişimin de bir neticesi olarak, Türkiye'nin imkanları çerçevesinde Afrika ile daha yakından ilgilenme sorumluluğu hissettik." dedi. Türkiye'nin şu an itibariyle, hiçbir karşılık beklemeden, çeşitli ülkelere bir buçuk milyar dolar bağış yapar hale geldiğini belirten Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Afrika'da ne zaman bir kıtlık ya da afet olsa, biz hiçbir din ayrımı gözetmeksizin tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz. Bu çerçevede TİKA adlı kurumumuz da orada önemli görevler üstleniyor. Bu çerçevede, son dönemde Afrika'da 10 büyükelçilik daha açıldı. Buyükelçilik sayısı 18 oldu. Toplam 25 olacak. Türk işadamlarının Afrika'da çok büyük yatırımları var" şeklinde konuştu.
Bir gazetecinin Türkiye'nin Avrupa'da yaşayan Türkleri politik olarak yönlendirme arzusu olup olmadığı ile ilgili sorusuna, Cumhurbaşkanı Gül, Avrupa'da yaşayan Türkleri ancak köprü olarak görebileceklerini belirterek. 'Avrupa'da yaşayan Türkler arasında, milletvekilleri, bakanlar, sanatçılar var, iş adamları var. Biz onların ancak başarılı olmasını isteriz.' Şeklinde yanıt verdi.
ABD Başkanı Barack Obama ile gelen bir soru üzerine, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Ortadoğu'da Başkan Obama ile ilgili beklentinin çok büyük olduğunu, Obama'nın Ankara ve Kahire'de yapmış olduğu konuşmaların bu beklentileri arttırdığını belirtti. "Ancak hiç kuşkusuz Ortadoğu'daki barış süreci sadece Başkan Obama'nın ve ABD'nin omuzlarına bırakılamaz." diyen Gül, bu sürece Ortadoğu ülkelerinin, özellikle de İsrail'in yapıcı katkılar sağlaması gerektiğinin altını çizdi.