Altın 5558.985
BIST 10565.74
Dolar 42.1704
Euro 49.0165
Sterlin 55.5188
Ankara 5°C

Davutoğlu: Kıbrıs Sorununu Nihayete Erdirme Vakti Geldi

Davutoğlu: Kıbrıs Sorununu Nihayete Erdirme Vakti Geldi
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Rum kesimine artık Kıbrıs sorununu bir nihayete erdirme vaktinin geldiği çağrısında bulundu. Davutoğlu, “2012 yılınd...

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Rum kesimine artık Kıbrıs sorununu bir nihayete erdirme vaktinin geldiği çağrısında bulundu. Davutoğlu, “2012 yılında Avrupa Dönem Başkanlığı'nı bütün Kıbrıs'ı temsilen tek başımıza üstlenebiliriz düşüncesiyle müzakereleri geciktirme duygusuna kapılmayınız. Bu düşünce herkese zarar verecektir. Çünkü BU durum bütün adayı temsil etmeksizin eksik bir görev ifa edecektir” dedi.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile yaptıkları özel görüşmenin ardından yapmış olduğu basın toplantısında, Kıbrıs Rum tarafına ve Avrupa Birliğine bir takım önerilerde bulundu. Rum kesimine bir mesajı olduğunu dile getiren Davutoğlu, “Kıbrıs Rum kesimine de mesajımız var. Artık bu uzun ve bekleyen süreci nihayete erdirme vakti gelmiştir. Yeni tarihler elde etmeye çalışmayı, yeni cumhurbaşkanlığı seçimlerini beklemeye çalışmayın. Hele hele şunu gözeterek müzakerelere yön vermeye çalışmayın. 2012 yılında Avrupa Dönem Başkanlığı'nı bütün Kıbrıs'ı temsilen tek başımıza üstlenebiliriz düşüncesiyle müzakereleri geciktirmeniz herkese zarar verecektir. Kıbrıs Rum kesimine zarar verecektir. Kıbrıs Rum kesimine zarar verecektir. Çünkü bütün adayı temsil etmeksizin eksik bir görev ifa edecektir. Kıbrıs'a zarar verecektir. Barış sürecine zarar verecektir. AB'ye zarar verecektir. Gelin bu barışı gerçekleştirerek AB içinde yeni ve güçlü bir yer edinmiş, çözüme ulaşmış bir şekilde Kıbrıs yeni dönem başkanlığına hazırlansın.” şeklinde konuştu.

AB'ye de bir takım mesajlarının olduğunu söyleyen Davutoğlu, “Bölünmüş bir Kıbrıs'ın ve bir kesimin dışlandığı izole edildiği, hak etmediği bir şeye maruz kaldığı bir şekilde 2012 Temmuzuna gidilmemelidir. Bu Avrupa vizyonuna da aykırıdır. O yüzden herkes üzerine düşen görevi yerine getirsin. Birleşmiş Milletler ekibine özellikle Ban Ki-moon'a Downer'in yoğun çabalarını takdir ediyoruz. Bu çabalar etrafında müzakereler bir neticeye ulaşsın.” diyerek AB'ye olan mesajlarını iletti.

Davutoğlu Rum tarafına ve AB'ye mesajlarının yanı sıra uluslararası topluma mesajının olduğunu belirtti. Davutoğlu, “KKTC'nin barışı ne kadar istediği oldukça açıktır. Bundan sonra 2004'te barışa evet diyen taraf olarak KKTC'ye yönelik izolasyonların hala sürdürülüyor olması hukukla temel ahlaki ilkelerle bağdaşır bir durumda değildir. Bir an öne bu izolasyonların kaldırılması ve KKTC halkının insan olmaktan gelen bütün haklarını kullanması gerekir ve uluslararası toplum arasındaki yerini alır. Uluslararası toplum başta BM olmak üzere çalışmalarını daha da yoğunlaştırmalı ve bu sene sonuna kadar inşallah kapsamlı bir barış sağlamalıdır.” diyerek uluslararası topluma şikayetlerini dile getirdi.

Gerçekleştirmiş olduğu ziyaretinin zamanlaması açısından 2 önemli boyutu olduğunu kaydeden Davutoğlu, “Bu ziyaretimin zamanlamasının 2 önemli bir boyutu var. Birincisi Cumhurbaşkanımızın da vurgulamış olduğu gibi çok yerleşmiş güzel bir geleneğimiz var. Türkiye Cumhuriyetinin hükümetleri kurulduğu zaman ilk ziyaretlerini Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne gerçekleştiriliyor. Dolayısıyla bende 61. hükümetimizin kurulmasına müteakip ilk ziyaretimi Lefkoşa'ya gerçekleştirmekten büyük bir onur duyuyorum. İkinci bu hafta gerçekten Cumhurbaşkanımızla ve ekibiyle kapsamlı istişareler yapma imkanı bulduk. Geldiğimiz aşamayı değerlendirdik.” dedi.

Erdoğan'ın 20 Temmuz'da Kıbrıs Barış Harekat münasebetiyle KKTC'ye geleceği haberini veren Davutoğlu, “20 Temmuz Barış Harekatı'nın yıl dönümüdür. Benim için bir erken kutlama vesilesi oldu. Sayın başbakanımızda bizzat gelip kutlamalara katılacaklar. Görüşmemizin temel odak noktasını Cenevre'de yapılan müzakereler oluşturdu. Biz her zaman vurguluyoruz. Son yıllarda da Türkiye'nin ve KKTC'nin Kıbrıs sorununa kapsamlı bir barışçıl çözüm bulunması konusunda gösterdiği samimi gayretlerden şüphe edemez. Son olarak 23 Mayıs 2008'de Birleşmiş Milletler’in devreye girmesiyle hissedilen zemin çerçevesinde iki kesimli, iki toplumlu, siyasi eşitlik temeline dayalı iki kurucu devletin oluşturacağı bir federasyon etrafında müzakerelerin başlamasına karar verilmiştir. O günden bugüne çok yoğun bir şekilde müzakereler yürütüldü. Son olarak da Cenevre'de yapılan müzakerelerde KKTC tarafı gerçekten müzakerelerin önünü açacak çok ciddi adımlar attı. Bunun BM nezdinde de kabul gördüğüne eminiz. Biz istiyoruz ki bu adımlar karşılık bulunsun. Kıbrıs sorununa da bir an evvel çözüm bulunsun. Böylece hem adada iki kurucu devlete dayalı bir federasyon yapısı ortaya çıksın.” sözlerini aktardı.

Türkiye'den KKTC'ye gelecek olan su hattına da değinen Davutoğlu, “İnşallah sadece Anadolu’dan Kıbrıs’a bir gönül bağı olmanın ötesinde geçtiğimiz 7 Martta atılan törenin hedeflediği şeklide bir su bağı da oluşacak. Ve Anadolu’nun suyu KKTC'li soydaşlarımıza ve barış gerçekleşmesi halinde de bütün Kıbrıslıları serinletecek. Biz bu su köprüsünü aynı zamanda bir barış köprüsü olarak da değerlendiriyoruz. Ve bu su köprüsü 2013 yılında devreye girmesiyle birlikte öncesinde Kıbrıs'ta barış gerçekleşmiş olsun. Türkiye Cumhuriyeti Devleti sizin her zaman yanınızda olacaktır.” diye konuştu. CİHAN

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Bunlar da İlginizi Çekebilir