Erdoğan, AK Parti grup toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye Cumhuriyeti'nin, temelinde milli egemenlik üzerine tesis edildiğini, 23 Nisan 1920'den itibaren Türkiye'nin demokratik bir cumhuriyet hedeflediğini söyledi. Bu hedefe ulaşmak için standartları kademe kademe yükselttiklerini anlatan Erdoğan, demokrasi mücadelesinin kesintiye uğradığı dönemler olduğunu, bu dönemlerin milletin demokrasi arzusunu azaltmadığını, tersine daha da güçlendirdiğini kaydetti.
Erdoğan, son 7 yılda milletin arzusu istikametinde demokrasinin standartlarını yükselttiklerini belirterek, bunu gerçekleştirmek için tarihi önemde reformlar gerçekleştirdiklerine işaret etti. Türkiye için güçlü demokrasiden başka bir tercih olmadığını ve olamayacağını vurgulayan Erdoğan, "Bizim antidemokratik her girişim karşısındaki tavrımız bellidir. Bu noktadaki samimiyetimizi de 7 yıl boyunca çeşitli vesilelerle ortaya koyduk. Nevi şahsına münhasır bir demokrasi istemiyoruz. Demokrasi üzerinde, hakimiyeti milliye üzerinde vesayeti asla kabul etmedik, bugün de kabul etmiyoruz. 7 yıl boyunca demokrasiye gölge düşürmeye çalışanlara, milli egemenliği hiçe sayanlara karşı samimi, kararlı, dik bir duruş sergiledik." dedi. Erdoğan, hukuk dışılığın ülkeye istikamet vermesine izin vermediklerini, bugün de yarın da yürütme olarak buna izin vermeyeceklerini vurguladı.
"HİÇ BİR KURUMUN DEMOKRASİ KARŞITI GİBİ GÖSTERİLMESİNE GÖZ YUMMAYACAĞIZ"
Türkiye'nin demokratikleşme yolunda kaydettiği tarihi başarıların, devletin tüm kurumlarının desteğiyle olduğunun altını çizen Erdoğan, hiç bir kurumun demokrasi karşıtı gibi gösterilmesine, eleştirilmesine, yıpratılmasına göz yummayacaklarını söyledi. Kurumlar içerisinde suç işleyenlerin olabileceğini anlatan Erdoğan, bu kişi veya kişilerin asla kurumu bağlayamayacağını anlattı. Bu kişi ve kişiler üzerinden kurumların töhmet altında bırakamayacaklarını anlatan Erdoğan, yargının, standartları yüksek bir demokraside olması gerektiği gibi hür ve bağımsız şekilde görevini yaptığını, bütün kurumların da yargının işleyişine yardımcı olduğunu, netliğe kavuşması için elinden geleni yaptığını kaydetti.
Başbakan Erdoğan, bilgi kırıntıları üzerinden, tahminler üzerinden yapılan her türlü yorumun yargının işleyişini zorlaştırdığı kadar kurumları da haksız eleştirilerin odağı haline getirdiğini söyledi. Başbakan, süreci farklı yöne çekerek kendisine siyasi rant elde etmeye çalışmanın demokrasiye, ülkeye de kurumlara da haksızlık ve insafsızlık olduğunu belirtti.
"Kurumlar birbiri ile çatışıyor" diye sorumsuzca ve kaygısızca açıklamaların yapıldığını ifade eden Erdoğan, "Hiç bir kurumun hiç bir kurumla çatışması yok. Böyle bir şey söz konusu dahi olamaz. Kurumlarımız, uyum ve koordinasyon içerisinde anayasa, yasalardaki görevleri yerine getirmektedirler. Bunda en ufak tereddüt yok. Kurumlarımız arasında uyumsuzluk veya sıkıntı olduğu yönünde bir görüntü oluşturmaya çalışmak büyük bir yanlıştır. Türkiye'ye zarar verecek bir sorumsuzluktur. Muhalefeti bir kez daha sorumlu davranmaya davet ediyorum." diye konuştu.
Demokratikleşme sürecine katkı verenleri tarihin hayırla yad edeceğini, gelecek nesillerin hayırla anacaklarını söyleyen Başbakan Erdoğan, "Biz ne diyoruz 'Demokratik açılım' diyoruz. Bundan daha güzel ne olabilir." dedi. "Demokratik açılımla 70 milyonun kaynaşmasını, birbirine olumlu bir şekilde barış ve kardeşlik içinde yaklaşmasını istiyoruz. İstediğimiz bu. 'Efendim böyle bir şey yok ki!' Bunu sen söylüyorsun. Böyle bir şey yoksa o zaman ay yıldızlı bayrağa sarılı tabutlar niçin var. Demek ki var." diye konuştu.
"TERÖRLE MÜCADELEYİ DURDURMAYA İMKAN YOK"
MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin, "Kandile karşı ne yapıldı" yönündeki sözlerini eleştiren Erdoğan, kendilerinin bu noktada terörle mücadeleyi durdurmalarına imkan olmadığını söyledi. Demokratik sürecin işlediğine işaret eden Erdoğan, demokrasinin tüm unsurları, tüm kurumların bu sürece samimi şekilde destek verdiğini, kendilerine düşenin de sorumluluk ve yetkileri çerçevesinde bu sürece destek vermek olduğunu vurguladı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2010 yılının yoğun bir şekilde 780 bin kilometrelik vatan topraklarında, bütün AK Parti teşkilatıyla, sivil toplum örgütleriyle, aydınlarla bu süreci panellerle, konferanslarla işleyecekleri bir süreç olduğunu kaydetti. Erdoğan, 2010 yılının ekonomide olduğu gibi demokratikleşme alanında da iç ve dış politika alanında yeni atılımlar gerçekleştireceği, yeni kazanımlar ele edeceği bir yıl olacağını söyledi.