Avukat Düşünür, "Daha önce, 1960'da, 1971'de, 1980'de, 28 Şubat'ta planlar yapıldı. O tarihlerde, bugün ortaya çıkan plan gibi o zaman yapılan planlar uygulandı. Milletin başına balyozlar indirildi. Cumhuriyet tarihimizde yapılan bu darbe ve planlara karşı ilk kez, 27 Nisan e-muhtırasında bir duruş ortaya konuldu. Sivil bir hükümet, cesur ve yürekli bir duruş sergileyerek olması gerektiği gibi davrandı. Sinmedi, boyun eğmedi. Bundan sonraki planlarda da nasıl bir tavır ortaya konulacağını ve konulması gerektiğini dost düşman herkese gösterdi." dedi.
Demokraside herkesin durması gereken yeri bilmesi gerektiğini vurgulayan Ahmet Düşünür, "Hükümetimiz, egemenliğin millete ait olduğunu ve herkesin haddini bilmesi gerektiğini belirtti. Bu ülkede demokrasiyi hazmedemeyen birileri plan ve hesap yapabilir. Yeter ki demokrasi yanlısı bizler inandıklarımızı savunmada samimi olalım. Biz, bu ülkede, hukukun egemenliği ve demokrasinin tam olarak yerleşmesi konusunda ne kadar samimi olursak, hukuk ve demokrasiye sahip çıkarsak, o yapılan planlar yapanların başına iş açar, inkar çabasına girerler. Bu gün ortaya çıkan planların bir oyun olduğu söylenmektedir. Bu balyoz planı bir oyun mu, bir seminer mi yoksa bir darbe teşebbüsü mü?. Buna bağımsız yargımız ve bu toplumun vicdanı karar verecek." diye konuştu.
Düşünür şu açıklamalarda bulundu: "Bu gün yaşananları çok güzel ifade eden Kürtçe bir söz vardır. Türkçesi, 'Sen görsen benim, görmesen hırsızım'. Örneğin bir kişi, bir tanıdığının bahçesine hırsızlığa gider. Bahçe sahibi kendisini görse 'yabancı kimse değil, benim' der. Orada bulunma amacını, uğramış olmak gibi gösterir ve hırsızlık amacını gizler. Bahçe sahibine yakalanmasa hırsızlık yapar gider."