Partisinin Bursa Yıldırım İlçe Başkanlığı tarafından Yunus Emre Spor Kompleksi'nde düzenlediği iftara katılan SP lideri Numan Kurtulmuş, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı.
'Demokratik açılımın' ülkenin en önemli meselelerinden biri olduğunu anlatan Kurtulmuş, "Türk milletinin çoğunluğunun ve Kürtlerin makul çoğunluğunun 'evet çözüm budur' diyebilecek bir çözümü bulmak sorumluluğumuz var. Bu mesele, 'bir müddet diğer siyasi konularda olduğu gibi konuşuruz, ondan sonra topu taca atarız, işi rafa kaldırırız' üslubuyla rafa kaldırılabilecek bir konu değildir. Bu konu bu kadar yüksek beklentiler ortaya çıktıktan sonra mutlaka çözümlenmek zorundadır. Aksi takdirde korkarım ki -eğer bu konu sonuçlanmadan bitirilirse- aşırı uçlar buradan güçlenmiş olarak çıkarlar.
Buradan hükümete, muhalefete, MHP, DTP'ye, sorumluluğu olan herkese bir vatansever olarak şunu söylüyorum: "Herkes üslubuna dikkat etsin! Anlamsız tartışmaların yapılabileceği bir konu değil, mahalle üslubuyla çözülebilecek konu değildir. Kimse hakaret içeren sözler söyleyemesin. 'Namussuzsun, dağa çıkarım' gibi hakaret içerikli sözlerden kaçınılmalıdır. Türkiye'nin üç temel kavrama dikkat etmesi gerekir; iyi niyet, feraset ve kararlılık. Bu üçü olmadığı takdirde bu konunun çözülmesi mümkün değildir. Ülkemizin ferasete, kararlılığa her zamankinden daha çok ihtiyacı var. Sokak üslubuyla kavga edilerek çözülecek bir iş değil." diye konuştu.
Kurtulmuş, Türkiye'nin 'demokratik açılım' konusunu başarıyla bitirmesi gerektiğini de ifade etti. Kurtulmuş, herkesin farklı düşünebileceğini; ancak makul çözümün bulunabileceğini kaydetti.
Kurtulmuş, şöyle devam etti: "Sonuçta bakın 'iki tane farklı halk iç savaş yaptılar, biz bunları barış masasına oturtuyor' değiliz. 'İki tane devlet savaş yaptı, o savaştan sonra barış masasına oturtuyor' değiliz. Akraba, hısım olarak aynı medeniyetin, aynı vatanın çocuklarına bir fitne ekilmiş. 25 yıl süren fitneyi ortadan kaldıracak, barış, esenlik içerisinde iki halkı yaşatacak sonuca ulaşmak için yola çıkıldı. Türkler ve Kürtler Anadolu'yu birlikte yurt, vatan yaptılar. Birinci Dünya Savaşı'nda Türkler ve Kürtler Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni birlikte kurdular. Kardeş, akraba halkı birleştirecek, bütünleştirecek, fitneyi kirli oyunu bozacak çalışma içindeyiz. Türkiye için hayırlı sonuç çıkacaktır."
