16 Aralık 2025
Altın 5912.372
BIST 11348.83
Dolar 42.6954
Euro 50.2547
Sterlin 57.3376
Ankara 4°C

"Demokratim Açılım Neredeyse Yeşilçam Açılımına Döndü"

"Demokratim Açılım Neredeyse Yeşilçam Açılımına Döndü"
Partisinin Siirt kongresine katılmak üzere kente gelen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, hükümetin demokratik açılımını eleştirerek bu açılımın neredeyse Yeşilçam açılımına döndüğünü belirtti.

Özel bir uçakla Siirt Havalaalanı'na inen Baykal, kalabalık bir partili topluluğu tarafından karşılandı. Buradan kongrenin yapılacağı Kültür Merkezi'ne geçen Baykal, yaklaşık 1 saat süren konuşmasında hükümetin icraatlarını eleştirdi. Demokratik açılımın amacına ulaşmadığını öne süren Baykal, ''Eğer insanları birbirine düşürmeye başlarsak sen o'sun sen busun diye ülke bundan zarar görür." şeklinde konuştu.

Deniz Feneri davasına değinen Baykal, bu konuda da şunları söyledi: "Bir yılı geçti, halen iddianame yazılamadı. İddianame yok ortada. Almanlar dayanamadılar buradaki insanlar için, ikinci iddianameyi hazırladılar ve şimdi yargılayacaklar, ifadesini almaları lazım bu kişilerin. Bize yazıyor, sen ifadesini al, bana gönder diyor ve şu soruları sor diyor? Bizim ki diyor ki hayır benim işim değil, sormam. O zaman diyor ki ben savcımı göndereyim ifadesini alsın diyor, ona da izin verilmiyor. Bu insanları niye himaye ediyor bu iktidar? Bunun altında ne yatıyor? Sana ne kardeşim, kim suç işlediyse hesabını versin. Milletvekillerinin dokunulmazlığı var mı, değil mi? Milletvekilleri suç işlediğinde el koyamıyor, mahkemeye çıkaramıyor, meclis izin vermesi lazım ama meclis izin vermiyor."

Dokunulmazlık konusuna değinen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal bu konuda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a seslendiğini belirtti. Bu konuda kendisinin ve Başbakan'ın dokunulmazlığının kaldırılmasını istediklerini belirten Baykal, "Başbakan Erdoğan ile Deniz Baykal'ın dokunulmazlığını kaldıralım, var mısın diyorum, ona da gelmiyor. Şimdi bakınız mahkeme karşısında boynu eğik bir siyasi kadro var. Mahkeme karşısında hesabını verememiş, hesabını vermekte sıkıntısı olan bir siyasi kadro var Meclis'te, 550 milletvekili var, 600 üzerinde dosya var. Son günlerde anayasa değişikliği tartışması yaşanıyor. Bunun altında ne yatıyor? Bu yargı ile ilgili, mahkemelerle ilgili, anayasa düzenlemesinin altında demin bu konuştuğumuz manzara yatıyor. Şimdi AKP şu hesabı yapıyor, 8 yıldır iktidardayım, iktidarda durumu idare ettik, şimdi yavaş yavaş bize yol gözüküyor, seçim geliyor, millet desteğini çekmeye başladı. Onlar da görüyorlar ki Abbas yolcudur, yolcu. Bunu gördüler, yarın iktidardan düştüğünde ne olacak o dosyalar. Şimdi bakın getirdikleri anayasaya değişikliğinin bir özelliğini söyliyeyim. Anayasa Mahkemesi bir ceza mahkemesi haline dönüşebiliyor devlet ekanıyla ilgili. Şimdi getirdikleri yeni anayasa mahkemesinin yapısı, şu üye sayısını artıralım, iyi peki yapalım. Bu 19 üyeyi nasıl seçelim. Şimdi getirilen değişiklik diyor ki bunun 16'sını Cumhurbaşkanı tayin etsin. Hangi Cumhurbaşkanı, AKP'nin 3 temel kurucu çekirdeğinin mensubundan birisi. Cumhurbaşkanı 16 tane üye tayin edecek. Peki Cumhurbaşkanı'nın tayin edeceği görevlinin memleketin AKP anlayışını bir araya bırakıp memleket için doğrusunu yapacağı güvenini aldınız mı? YÖK nasıl oluştu görüyorsunuz. Rektörler nasıl oluştu görüyorsunuz. Şimdi Anayasa Mahkemesi'nin 19 üyesinden 16'sı AKP yandaşlarından oluşacak, YÖK, RTÜK gibi olacak, sonra onun karşısına yüce divan olarak çıkacaklar ve burada hukuk olacak. Anayasa Mahkemesi AKP mahkemesine dönüşecek, anayasa yargısı AKP yargısına dönüşecek. Yol gözüktü, gideceksek bu Anayasa Mahkemesi'ni sağlama almamız lazım diyorlar. HSYK tartışması da budur."

Partililerin tezahüratları arasında konuşmasını sürdüren Baykal, son olarak siyasetin yargıya, kışlaya, mescitlere sokulmaması konusuna ayırdı. Baykal, "Cami, bizim inancımızın, dinimizin mukaddes buluşma yeridir. Orada siyaset yok. Elbette siyasetçi gelecek, ama protokolle gelmeyecek, camide protokol olmayacak, herkes orada Müslüman, eşit, protokol uygulaması olmayacak. Etrafında korumalarla falan gelmeyeceksin, kendini Allah'ın evinde hissedeceksin. Camiye siyaset girmeyecek, siyasetçi insan olarak oraya girecek. İki kışlaya siyaset sokmayacağız. Kışlada siyasetin yeri yok, olmaz. TSK milletindir, milletin içinde her anlayış var, her etnik kökenden insan var, ama hepimiz hep beraberiz. Üç, siyaseti mahkemeye sokmayacağız. Mahkeme de kutsal. Mahkemede adaletin, hakkın gereğinin yapılacağı yer. Orada kimsenin rütbesi, makamı, parası, pulu, mevkii hiçbir önem taşımaz. Oraya herkes gelecek ve adaletin karşısında hepimizin boynu bükük olacak. Ama kendinize göre mahkeme kurarsak, adaleti çığırından çıkararak, siyasileştirerek, kendi siyasi adaletini millete dayatmaya kalkarsan bu bizi birbirimize düşürür. Şimdi bu yanlışlar yapılıyor. Aman bunlara izin vermeyin. Önümüzdeki seçim var ve CHP iktidarı var." şeklinde konuştu.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Bunlar da İlginizi Çekebilir