24 Aralık 2025
Altın 6212.486
BIST 11290.36
Dolar 42.838
Euro 50.6336
Sterlin 58.1056
Ankara 3°C

"Depremzedeler İçin Gönlümü Ortaya Koydum"

"Depremzedeler İçin Gönlümü Ortaya Koydum"
Van ve Erciş’te meydana gelen 7.2 şiddetindeki depremin ardından Türkiye’nin ve dünyanın farklı yerlerinden gönüllüler bölgeye akın etti. Bu gönüllüle...

Van ve Erciş’te meydana gelen 7.2 şiddetindeki depremin ardından Türkiye’nin ve dünyanın farklı yerlerinden gönüllüler bölgeye akın etti. Bu gönüllülerden bazıları arama kurtarma çalışmalarında bazıları ise deprem sonrasında hayatın normale dönmesi için çalıştı. Van depreminden hemen sonra Erciş’e gelen Kızılay gönüllüsü Alay Sekban da bunlardan biri. Sekban, 24 gündür gecesini gündüzüne katarak depremzedelerle ilgileniyor. Onun en yakın dostları ise çocuklar. Sekban, "Benim depremzede insanlar için yapabilecek çok şeyim yoktu. Gönlümü ortaya koydum. Yaşadığım yerleri bırakıp buraya geldim." şeklinde konuştu.

Erciş depreminin üzerinden 26 gün geçti. Hayalet şehre dönüşen Erciş’te insanların büyük bir kısmı çadır kentlerde yaşıyor. Çadırlarında zorlu hayat şartlarıyla mücadele eden depremzedelerin yaralarını sarmak ise farklı yerlerden Erciş’e gelen gönüllülere kalıyor. Trabzon, Sürmeneli Alay Sekban, depremin olduğu günden beri depremzedeler için çaba sarf ediyor. Rutin işlerinin dışında çocuklarla ilgilenen Sekban, onlara şeker dağıtıyor. Onları eğlendirmek için palyaço kostümü giydiği bile oluyor.

Sekban, bayramı ailesiyle geçirmek için Erciş’ten ayrıldığında ilginç bir durumla karşılaşmış. Çocuklar, sevdikleri ağabeyleri için “Ne olur bizi bırakma” şeklinde notlar yazmış. Durumu öğrenen Sekban ailesiyle bayramın 2 gününü geçirdikte sonra Erciş’in yolunu tutmuş. Elinde şeker kolisiyle çadır çadır dolaşan Sekban çocuklardan gördüğü ilgiden çok memnun.

Depremin çok iyi anlaşılması gerektiğine dikkat çeken Sekban, Van ve Erciş’te yaşanan durumun Türkiye’nin farklı bölgelerinde de meydana gelebileceğini hatırlattı. Sekban, “Depremzede değilim ama onlar gibi yaşıyorum. Bazı ailelerin çadırı bizimkinden daha iyi çünkü onların yatacak döşekleri var. Ama biz uyku tulumlarda yatıyoruz.” dedi.

Ailesi, 23 yaşındaki Sekban’ı her gün telefonla arayıp durumunu soruyor. O da çocuklarla yaşadıklarını onlara anlatıyor. En çok hasta babası ve annesini özlediğini belirten Sekban, "Ben çocukları çok seviyorum. Onları bırakıp gidemem, uzun bir süre daha burada kalıp, depremzede insanlarla özellikler çocuklarla yaşamak istiyorum” şeklinde konuştu.

CİHAN

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Bunlar da İlginizi Çekebilir