Devlet içindeki kontrgerillayı araştırırken katledilen savcı Doğan Öz’ün katillerini beraat ettirenler hakkında suç duyurusunda bulunan eşi Sezen Öz, bu başvurunun nedenini ve 35 yıldır kararlılıkla sürdürdürdüğü savaşımını anlattı.
Emekli yargıç olan Sezen Öz, geçmişle yüzleşilmesi ve gerçeklerin ortaya dökülmesi gerektiğine işaret ederken, “İnsan yaşamını hiçe sayan bir sistem, bir organizasyon, bir çete adı neyse bunun açığa çıkmasını istiyoruz. Adalete ulaşabilmenin bir yolu da geçmişte yapılan yanlışların ortaya çıkarılmasından geçiyor” değerlendirmesini yaptı.
Sezen Öz, kızı Bengi Heval Öz ile avukatları aracılığıyla Ankara Savcısı Kemal Çetin’e verdikleri dilekçeyle Doğan Öz’ün katili İbrahim Çiftçi’nin beraat ettirilmesinde sorumlulukları bulunduğu gerekçesiyle dönemin MSB Askeri Adalet İşleri Başkanı emekli Hakim Tuğgeneral Fahrettin Kibritçioğlu, 12 Eylül döneminin Başbakanı Bülent Ulusu’nun özel kalem müdürü emekli Büyükelçi Üstün Dinçmen, dönemin 1. Ordu Komutanı, Harp Akamedisi Komutanı emekli Orgeneral Bedrettin Demirel ile dönemin Özel Harp Dairesi Başkanı emekli Orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu hakkında suç duyurusunda bulundu. Başvuruyu ve ve beklentilerini konuştuğumuz Sezen Öz, “35 yıldır aynı savaşın” içinde olduklarını belirterek, 12 Eylül Anayasası’nın geçici 15. maddesindeki değişiklik sonrasında oluşan yeni durum üzerine başvurduklarını belirtti. Geçmişle yüzleşmeli Girişimlerini “tarihle hesaplaşma, yüzleşme” olarak nitelendiren Öz, 74 yaşında olduğunu ve hala umudunu kaybetmemeye çalıştığını beliritti. Geçmişle yüzleşmek gerektiğinin altını çizen Sezen Öz, “Adalete ulaşabilmenin bir yolu da geçmişte yapılan yanlışların ortaya çıkarılmasından geçiyor” dedi. Türkiye’de Doğan Öz cinayetinde olduğu gibi benzer cinayetlerin sanıklarının bir şekilde “kurtarıldığına” dikkat çeken Sezen Öz, “Davaların bazıları hiç açılmamıştır. Mesela Abdi İpekçi dosyası çok önemlidir. Mehmet Ali Ağca konulduğu askeri cezaevinden kaçırılmıştır. Bütün bunlar toplumun gözü önünde oluyor” diye konuştu. Doğan Öz, Abdi İpekçi ve benzer cinayetlerin tetikçilerinin hep korunup kollandığına dikkat çeken Sezen Öz, “Bizim kanaatimiz bu kişinin (İbrahim Çiftçi) tetikçi olduğudur. Ama beraat ettiriyorlar. Direne, direne, direnemeyecek hale gelmiştir mahkeme. Geçmişle yüzleşilmesi ve gerçeklerin ortaya dökülmesi lazım. Gerekçekler kapatıldığı anda artık o kapatılma herkesin önüne gelir. Cinayetlerden birisinin üzeri kapatılınca yenileri ekleniyor. 35 yıl böyle ortaya çıkıyor” değerlendirmesini yaptı. Sezen Öz, istek ve beklentilerini “İnsan yaşamını hiçe sayan, bir sistem, bir organizasyon, bir çete adı neyse bunun açığa çıkarılması” olarak özetlerken, “Yoksa bir kişi tetikçiyi yetiştirmiş, o tabancayı çekmiş öldürmüş. Bizim sorunumuz bu değil. İnanınız en ufak şekilde kafamda o kişiyle ilgili bir itham bile yapmak istemiyorum. Çünkü o yönlendirilmiş, hazırlanmış, düşman edilmiştir hiç tanımadığı bir insana karşı. ‘Düşmanım’ diye de öldürmüştür” değerlendirmesini yaptı.
Doğan Öz’ün kızı Bengi Heval Öz de, anayasa değişikliğinin ardından yeni delillere, bilgilere ulaştıkça savcılığa ulaştırdıklerini belirterek, “MİT raporlarında babamın takip edildiğine ilişkin bilgiler vardı bunları ekledik. En son olarak Ergenekon davasının esas hakkındaki mütalaasında olaya çokça yer verildi. Bunları da ekledik. 12 Eylül darbesinin gerekçesi olarak sunulmasına rağmen hala soruşturma açılmamış olması dikkat çekici. Biz kavgamızı veriyoruz. Umarız çabalarımız karşılık bulur. Çünkü şu ana kadar savcılık soruşturma başlatmış değil. Bu soruşturmanın başlatılmasını umut ediyoruz” dedi.