Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Muş-Bitlis programı kapsamında Bitlis ilinde yapmış olduğu programların ardından Karayolu ile Muş'a geldi. İlk olarak Hacı Şeref Camii önünde halkı selamlayan ve tarihi cami hakkında yetkililerden bilgi alan Bakan Arınç ardından Adalet ve Kalkınma Partisi Muş milletvekilleri ile Hacı Şeref Camii yanında bulunan taziye evindeki vatandaşlara taziye ziyaretinde bulundu.
Muş Kapalı Spor Salonu'na geçen Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, burada referandum ile ilgili açıklamalarda bulunarak vatandaşlara evet demenin gerekçelerini anlattı. Konuşmasına iktidarları dönemi boyunca yapılan icraatları anlatarak başlayan Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Bülent Arınç, eğitimden sağlığa, ekonomiden dış ülkelerle geliştirilen ilişkilere varana kadar birçok konuya değindi. Daha sonra referandum ile ilgili açıklamalarda bulunan Arınç, özellikle vatandaşların ayrımcılık yapılmamasını isteyerek, "Siz diyorsunuz ki ayrımcılık yapılmasın. Ben de bu ülkenin vatandaşıyım. Benim kimliğime, kıyafetime, dilime ve kültürüme bakarak ayrımcılık yapılmasın. Onun için ayrımcılığı kaldırmak gerekir. Bana işkence edilmesin, haksızlık yapılmasın faili meçhul olmasın diyorsunuz. Tabi bunlar insan haklarının gereğidir. Bizim vazifemizde insan haklarını sonuna kadar savunmaktır." dedi.
Son zamanlarda yaşanan yapay düşmanlıkların ve çekememezliğin hepsinin biteceğini ifade eden Başbakan Yardımcısı Arınç, bir takım çıkar amaçlı suç örgütlerinin bu gibi olayları yıllarca ülkede kışkırttıklarını söyledi. Milleti birbirine kırdırmak isteyen dışarıdakilerin oyununa gelmiş bir takım hokkabazların olduğunu vurgulayan Arınç, yıllarca ülkede bu tür oyunlar oynandığını belirtti. Bu oyunları oynayanları destekleyenlerin olduğunu hatırlatan Bakan Arınç, AK Parti döneminde çökertilmiş olan 55 tane çete olduğunu sözlerine ekledi.
"MAZLUM VE MAĞDUR MİLLETİMİZİN ÇOCUKLARIYIZ"
12 Eylül'de yapılacak referandum için geldiği Muş'ta vatandaşlarla halk toplantısı düzenleyen Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Biz mazlum ve mağdur milletimizin çocuklarıyız. Söz verdik millete hizmet edeceğiz. Söz verdik Türkiye'de artık tam demokrasi olacak. Söz verdik Türkiye'de insan hakları esas alınacak. Kimseye zulüm yapılmayacak. Kimseye ayrımcılık ve haksızlık yapılmayacak. Söz verdik Türkiye'de artık darbeler dönemi kalmayacak, milletin seçtiği iktidar olacak, seçmediği muhalefet olacak. Başka hiç kimse parlamentoya, demokrasiye müdahale etmeyecek." diye konuştu.
Ülkede kimsenin kimliğinden dolayı suçlanmaması için söz verdiklerini hatırlatan Bakan Arınç konuşmasına şöyle devam etti: "Ülkede kimse kimseyi kimliğinden dolayı suçlamayacak, bin yıldır nasıl yaşıyorsak öyle yaşayacağız. Darbe olmayacak, hükümetler alaşağı edilmeyecek. Muhtıralar verilmeyecek. Bunları artık geçmişte kalan acı hatıralar olarak yad edeceğiz. Bunu yapmamız için de yeni ve sivil bir anayasa yapmamız lazım."
"TSK KİMSENİN ARKA BAHÇESİ OLMAYACAK"
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kimsenin emrinde ve hizmetinde olmadığını ifade eden Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kendi görevini yaptığını ifade etti.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kendi aslı görevleri dışında bir partinin arka bahçesi olarak görülmek istemediklerini söyleyen Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Cumhuriyet Halk Partisi'nin iktidar olma umudunu ise yeni bir açıya çevirdiğini ifade etti.
Arınç, "Türk Silahlı Kuvvetleri artık kimsenin arka bahçesi olarak görünmek istemiyor. Durum böyle olunca CHP de iktidar olma umudunu yeni bir açıya çeviriyor. O da; Yüksek Yargı'dır. Yüksek Yargı CHP ile işbirliği yaparsa, yolları keser, kapatırsa belki bizim bir şansımız daha olur diyor CHP. Yüksek Yargı'yı da CHP'nin tasarrufundan kurtarmak lazım. Onun için bu anayasa değişikliğini yapalım diyoruz." ifadelerini kullandı.