Bakan Aydın, 'Karadeniz Bölgesi TÜBİTAK AR-GE ve Yenilik Günü' toplantısı öncesi yaptığı basın toplantısında yaptığı açıklamada, TÜBİTAK'ın Araştırma ve Geliştirme (AR-GE) konularında gerek destek, gerek kaynak ve gerek insan kaynağı noktasında son yıllarda çok önemli gelişme olduğunu ifade etti.
Türkiye'nin genişlemeyi iyi şekilde başardığına işaret eden Aydın, komşu ülkeler ile ticaretin önemli ölçüde arttığını söyledi. Kalkınmanın bir bütün olduğunu ifade eden Aydın, "Siz sadece siyasette kalkınmayı başaramazsınız. Onun ekonomik bir temeli yoksa ona kalkınma demek mümkün değil. Veya fert başına düşen gelirinizi artırırsınız ama bu bilim eğitimi, teknolojik eğitim, yenilik eğitimi ile desteklenmezse sürdürülebilir olmaz." ifadelerini kullandı.
Dünya ile ne kadar işbirliği olursa olsun ülkelerin temel ihtiyaçlarını kendisinin üretmek zorunda olduğunu vurgulayan Aydın, sözlerini şöyle tamamladı: "Kendinize ancak kendiniz bakabilirsiniz, kendimizi ancak kendiniz ayakta tutabilirsiniz. Bu ekonomidede, savunmada da, bilim ve teknoloji alanında da böyledir. O bakımdan işin farkındayız ve ona göre de plan, program yapıyoruz."
'İL YENİLİK PLATFORMLARI' ADI ALTINDA YENİ BİR ÇALIŞMA BAŞLIYOR
Bölge AR-GE ve yenilik çalışmalarında illerin yeraltı ve yerüstü zenginliklerini bakımından durum tespiti yaptıklarını kaydeden Aydın, bu çalışmaların ardından "İl Yenilik Platformları" adı altında yeni bir çalışma başlatacaklarına işaret etti.Çağın çok hızlı gelişim ve değişim çağı olduğunu altını çizen Aydın, "Kısmen görünür, kısmen görünmez şekilde o kadar hızlı bir değişim oluyor ki, eğer işi bir yerden yakalayıp dahil olmazsanız o zaman pek çok alanda geri kalırsınız. Öyle bir durum ortayı çıkmasın diye de dünyayı çok yakından takip ediyoruz." diye konuştu.
Bilim ve teknolojinin bir ülkenin hem atar hem de toplar damarı niteliğinde olduğunu ifade eden Aydın, o alandaki başarının bütün başarıları etkilediğine dikkat çekti. Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yani sizin ekonominiz bilim merkezli, teknoloji merkezli, teknoloji yoğunluklu olmak zorunda. Siyasetiniz bilime dayanmalı, bilim eksenli olmak zorunda. Hem ekonomi, hem siyaset hem kültür hayıtınızın merkezinde bilim vardır ve teknolojiyi, yeniliği takip etme vardır. Onu üretebilme o kapasitede olabilme vardır. O bakımdan gerek üniversitelerimizle gerek sanayimizle çok sıkı işbirliği içerisinde çalışıyoruz."
"ÖZEL SEKTÖR KAMUYU GEÇTİ"
AR-GE yatırımlarında özel sektörün kamuyu geride bıraktığını memnuniyetle ifade eden Bakan Aydın, "Bu bizim için son derece önemli. Çünkü üreterek öğreniyorlar, öğrenerek üretiyorlar. Eğer özel sektör AR-GE alanının yüzde 50-55'ini, hatta yüzde 60'ını üzerine alabilirse TÜBİTAK olarak bizim işimiz hafiflemeyecek. O zaman biz temel bilimler çalışmasına ve temel projelere ağırlık verecek bir imkana kavuşacağız. Buradan elimizde kalan maddi kaynağı doğrudan doğruya temel bilim alanlarına kaydırarak ötekilerin hepsinin sürekliliğini sağlayan temel araştırmalara yönlendireceğiz. Onu da büyük ölçüde üniversitelerimizle yapacağız." ifadelerini kullandı.
Sanayi ve üniversite işbirliğinin hayati önem arz ettiğini vurgulayan Aydın, orada da önemli mesafeler alındığını dile getirdi. Türkiye'nin tam bir eşikte olduğunu söyleyen Bakan Aydın, "Tam bir dönüm noktasında. Her ilde üniversitemiz var. Gerçekten insanımız artık üretmeyi, tüketmeyi, ihraç etmeyi, satmayı iyice öğrendi. Ve zaten o konumda olduğumuz için de ekonomik kriz bizi İspanya'yı, Yunanistan'ı, Macaristan'ı, hatta İngiltere'ye etkilediği kadar bizi etkilemedi." diye konuştu.
