Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar, “Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu demokratik, sivil, yeni bir anayasanın yapılması zorunludur. Yeni anayasanın çoğulcu ve katılımcı bir yöntemle oluşturulması, seçim barajının kaldırılarak temsilde adaletin sağlanması şarttır.” dedi.
Diyarbakır Adliyesi’ndeki Baro Odası'nda basın toplantısı düzenleyen Aktar, yeni adli yıla sorunlarla girdiklerini söyledi. Aktar, etnik ve dini farklılıklara cevap verecek yeni bir anayasanın önündeki engellerin kaldırılması gerektiğine işaret etti. Türkiye’de etnik, dini, mezhepsel ve cinsiyet farklılıklarına cevap veren yeni bir anayasanın oluşturulması gerektiğine dikkat çeken Aktar, “Yeni bir anayasanın oluşturulması için düşünce ve ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması zorunludur.” açıklamasını yaptı.
Son dönemdeki yargı uygulama kararlarının da adalet ve hukuki güvenlik duygusunu zedelediğini savunan Aktar, yargı kuvvetler ayrılığı içerisinde ‘erk’ olmak yerine “iktidar haline dönüşme eğilimi olduğunu ileri sürdü. Avukat ve baro olarak çözülmesi gereken birçok sorunun bulunduğunu kaydeden Aktar, hak arama özgürlüğünün anayasal güvenceye alınması gerektiğini sözlerine ekledi.
Avukatların ekonomik ve mesleki sorunlarla karşı karşıya olduğunu ifade eden Aktar, şunları söyledi: “Bunun için avukatların desteklenmesi ekonomik ve mesleki sorunlarının giderilmesi gerekir. Bu bağlamda adalete erişimde eşitsizliğin giderilmesi, adil yargılama için her türlü yargı faaliyetinde avukatlara temsil zorunluluğunun getirilmesi, adli yardımın daha etkin kılınarak tüm yargılama faaliyetleri için yaygınlaştırılması gerekir. Zorunlu avukatlık, halkın hak arama özgürlüğü, savunma hakkı ve adil yargılamanın güvencesidir. Bu konuda gerek barolar ve gerekse avukatlar olarak ’zorunlu müdafi’ ve ‘mağdur haklarının korunması’ bakımından kararlıyız. Zorunlu avukatlık, adil yargılama ilkesinin yaşam bulması ve hak arama yollarının etkin kullanımını sağladığından bir kamu hizmetidir.”
Türkiye’deki sorunların TBMM’de tartışarak çözüme kavuşturulması gerektiğine dikkat çeken Aktar, Kürt meselesi de olmak üzere tüm sorunların çözümünün sivil toplum örgütlerinin katkısı ve diyalogla mümkün olacağını anlattı. Mutki ve diğer kazılarla yeniden gündeme gelen toplu mezarlar ve faili meçhul cinayetlerin bir an önce aydınlatılması gerektiğini belirten Aktar, “Geçmiş yıllardan bu güne hakları ihlal edilerek mağdur olan, adalete ulaşamamış ve gerçekleşmesini bekleyen geniş bir toplum kesimi bulunmaktadır. Bu nedenle toplum geçmişiyle yüzleşmeli, işlenen suçların sorumlularını adalet önüne çıkarmalı, yargılanmaları sağlamalıdır.” şeklinde konuştu.
Ana dilde savunma hakkının verilmesi gerektiğini kaydeden Aktar, kişinin kendini iyi ifade edebildiği dilde savunmasının gerekli olduğunu vurguladı. CİHAN
