DSP'nin şu anda bulunduğu durumu içine sindiremediğini belirten DSP eski Genel Başkanı Sezer, "Çok üzgünüm hep birlikte partiyi yaraladık. DSP, Ecevit gibi bir büyük insanın partisi. Bugün içinde bulunduğu durumu hak etmiyor. Ama bugünkü yönetimimiz de ne yazık ki bunları değil, kurultayı düşünerek hareket ediyor. Dışa dönük çalışmak gerekir. Ama ben partinin bu hale gelmek yerine daha da ileriye gitmesi için kendim yoğun bir çaba sarf ettim." dedi.
DSP'nin başında iken hatalar yapmış olabileceği özeleştirisinde bulunan Sezer, hatalar yaptığını, ancak doğru işler de yaptığını düşündüğünü, tüm bunları yaparken de kişisel durumunu değil, millet ve ülke için yaptığını ifade etti.
Şu anda aktif siyasetin içinde olmadığını söyleyen Sezer, vatandaşın bir beklenti içinde olduğunu ancak solda bunu ne CHP'nin, ne de DSP'nin karşılayabilecek durumda olmadığını aktardı. DSP'nin içe kapandığına dikkat çeken Sezer, "İsteriz ki DSP umut olsun, ancak o noktada değiliz. Bizim genel merkezimiz içe kapanmış, başka şeylerle meşgul oluyor. Oysa dünya ve Türkiye'de yeni gelişmeler ve değişimler yaşanıyor." dedi.
SARIGÜL İLE GÖRÜŞTÜĞÜNÜ DOĞRULADI
Mustafa Sarıgül'ün başlattığı Türkiye Değişim Hareketi'nin (TDH) toplumda karşılık gördüğünü dile getiren Sezer, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bugün gördüğüm alternatif arayışlar içerisinde toplumda karşılık bulan, destek bulan tek hareket Sayın Mustafa Sarıgül'ün önünü çektiği partileşme aşamasında olan harekettir. Benim tespitim bu yöndedir.''
Sezer, kendisinin TDH içinde yer alıp almayacağı sorusuna ise, "Orada çok değerli isimler geçiyor. Ancak şu an ben DSP üyesiyim. Sarıgül benim arkadaşım. Zaman zaman kendisiyle görüşüyoruz. Görüş alışverişinde bulunuyoruz. Bakalım önümüzdeki süreç neyi gösterecek." cevabını verdi.
İSRAİL ÇIKIŞI TÜRKİYE'NİN ÖNÜNÜ AÇAR!!
İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Danyy Ayalon'un Türkiye'nin Tel Aviv Büyükelçisi Oğuz Çelikkol'a yaptığı hareketi de değerlendiren Sezer, yapılan hareketi terbiye dışı, uluslararası ve insan ilişkilerine uymayan nezaketsizlik olarak değerlendirdi: "Büyükelçimize yapılan muameleyi içimize sindirmek söz konusu değil. Bakan yardımcısı, büyükelçimize densizlik yaparken, aslında biliyor olmalıydı ki ülkemize, halkımıza hakaret etmiş oluyor. Hepimiz çok öfkeliyiz, ama özür dilenmiş olması da Türkiye devletinin büyüklüğünü ortaya koymuş oldu."
Bu sürecin bölgede Türkiye'nin önünü açacak bir gelişme olduğunu belirten Sezer; bu noktada sağduyulu, ayağı yere basan politikaların uygulanması gerektiğini sözlerine ekledi.

