BDP ile kapatılan DTP'nin parti meclisi üyelerinin katılımıyla yapılan toplantının ardından basın açıklaması yapan Türk, Türkiye'deki demokrasi güçleri, aydınlar, yazarlar, akademik çevrelerin bu süreçte parlamentoda bulunmanın önemini ortaya koyduğunu belirtti.
Çarşamba günü İmralı'da terörist başı Abdullah Öcalan ile avukatlarının bir görüşme yaptığını hatırlatan Türk, "Bu görüşme sonucunda, sayın Öcalan da parlamento zemininin terk edilmesinin doğru olmadığını ve bu mücadelenin devam edilmesi gerektiği şeklinde, avukatlarıyla bunu paylaştı. Halkımız parlamentoda mücadelemizi sürdürmemizi istediler. Sivil toplum örgütleri bu zemini terk etmeyin dediler. Bütün bu gelişmeleri değerlendirdik ve arkadaşlarımızla istifaların doğru olmadığı kanaatine vardık. Bu istifa kararımızı adeta gözden geçirdik ve parlamento zemininde halkların kardeşliğini sağlamaya yönelik Kürt sorununun çözümüne katkı sunmak için devam etme kararını aldık." dedi.
Anayasa Mahkemesi'nin kapatma kararının siyasi bir karar olduğunu savunan Türk, bunun Türkiye'nin demokratikleşmesini istemeyen güçlerin kararı olduğunu ileri sürdü. Kararı hukuki görmediklerini dile getiren Türk, şöyle devam etti:
"HEP'ten başlayan bir sürecin tanığıyım. HEP, DEP, ÖZDEP, HADEP, DEHAP, DTP kapatıldı ama bugün yine demokrasiye, barışa, demokrasiye olan inancımızı büyütmek ve halkların kardeşliğini sağlamaya yönelik demokratik siyasetimizi BDP sürdürme kararı aldık. Çünkü demokrasinin erdemini biliyoruz, barışın ne anlama geldiğini çok iyi biliyoruz. Bizim 6 partimizin kapatılmasına rağmen halen demokratik yöntemleri esas alan, demokrasiyi esas alan yaklaşımımızın aslında herkes tarafından görülmesi gerekir. Dünyada hiçbir halk yoktur ki 6 partisi kapatıldıktan sonra tam tersi 7'nci partisini kurup o demokrasi inancını ülkeye, topluma taşıma konusunda kararlılık göstersin. İşte bizi şiddet yanlısı gösteren anlayışın herkes tarafından mahkum edilmesi gerekiyor. Bu çabamız, bu ısrarımız demokrasiyi ne kadar önemsediğimizin açık bir göstergesidir. Şiddet değil, barışı savunduğumuzun açık bir göstergesidir."
PARTİ KAPATMAK AYIPTIR, GÜNAHTIR!
DTP'nin kapatılmasının büyük bir ayıp ve günah olduğunu dile getiren Türk, bu mantığın aşılması gerektiğini vurguladı. "Bir canı bile kaybetmemiz, bir partinin kapatılmasından daha önemlidir." diyen Türk, "Onun için diyoruz ki; ey siyasetçiler, siyasi partiler gelin canlara sahip çıkalım, gelin canları kaybetmeyelim, diyoruz. Hep birlikte barışçıl, demokratik bir sürecin önünü açalım. Bin yıldır birlikte yaşayan halklarımızı kucaklaştıralım. Demokrasiyi, özgürlükleri esas alalım, diyoruz." şeklinde konuştu.
Daha sonra basın mensuplarının sorularını cevaplayan Türk, alınan kararda İçişleri Bakanı Beşir Atalay'la yapılan görüşmenin etkisinin olup olmadığı yönündeki soruya "Nezaket görüşmesi. Duygularını ifade etmek için kendileri aradılar. Bir araya geldik. Bu konuda kesinlikle hiçbir konuşmamız, tartışmamız olmadı." ifadelerini kullandı.
Bağımsız milletvekili olarak yeniden Meclise girip girmeyeceğinin sorulması üzerine ise Türk, gündemlerinde böyle bir çalışmanın olmadığını belirterek milletvekili olma gibi bir merakının bulunmadığını vurguladı. Ufuk Uras'ın grup kurmayla ilgili açıklamaları için de Türk, "19 milletvekili BDP'ye geçecek ve konuyu Uras ile değerlendirecek. Karar alıyorsanız grup oluşturma çabası içinde de olursunuz." diye konuştu.
Bundan sonra siyasi konumunun ne olacağına ilişkin bir soruya Türk, esprili bir şekilde "Ben de merak ediyorum." cevabını verdi. BDP'nin genel başkanının kim olacağı yönündeki soruya ise Türk, kendisinin artık siyasi yasaklı olduğunu hatırlatarak siyasetçi olarak son kez konuştuğunu ve kimin genel başkan olacağına örgütün karar vereceğini söyledi.
Milletvekillerinin ifade vermesiyle ilgili bir soruya Türk, "Ben milletvekili değilim. Gider, ifademi veririm. Biz yanlış kanuna karşı tepki gösterdik." şeklinde konuştu.
