Bakan Ergün, Türkiye'de siyasi veya ekonomik istikrarsızlık, birtakım kaos planlarının gündeme geliyor olması, yatırım ortamını, ekonomik ortamı olumsuz etkileyen hatta tüketiciyi bile olumsuz etkileyen faktörler olduğuna işaret etti. Ergün, Türkiye'nin 21. yüzyılın başında önemli fırsatlar yakaladığına işaret ederek; kaotik ortamlar, darbelerin kimsenin aklına bile gelmemesi gerektiğini kaydetti.
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün; otomotiv, makine, tekstil, gıda, turizm gibi ana sektörlerde yaşanan sıkıntıların ve yapılması istenen yasal düzenlemelerin gündeme getirilmesi amacıyla Bursa Ticaret ve Sanayi Odası'nda düzenlenen zirveye katılmak için Bursa'ya geldi.
Bakan Ergün, sabah saatlerinde Bursa Valisi Şahabettin Harput'u ziyaret etti. Bursa'nın potansiyeline vurgu yapan Ergün, aksaklıkları belirleyeceklerini ve çözüm yoluna gideceklerini söyledi. Ergün, bir gazetecinin, 'Türkiye yeni yıla bir yandan ekonomide bahar havasıyla girerken bir yandan da Kafes ve Balyoz iddialarıyla girdi. Bu tartışmalar ekonomiyi nasıl etkiliyor?' yönündeki sorusunu cevapladı.
Ekonominin yüzde 60'ının psikolojik olduğunu belirten Bakan Ergün, Türkiye'nin 21. yüzyılın başında önemli fırsatlar yakaladığını, dünyanın çeşitli bölgelerindeki ülkelerin Türkiye ile ilişkilerini geliştirerek, vizeleri kaldırmaya başladığına dikkat çekti. Bakan Ergün, şunları ifade etti:
"İstikrar ve güven ortamı yatırımcı ve toplum pisikolojisini önemli oranda etkileyen faktörlerdir. Türkiye'de siyasi ve ekonomik istikrarsızlık bir takım kaos planlarının sürekli gündeme geliyor olması, ülkemizin yatırım ortamını olumsuz etkiliyor. Siyasi istikrarsızlık tüketiciyi olumsuz etkileyen, geleceğe dair önemli harcamalar yapmak isteyenlerin bu harcamalarını yapmasının da önüne geçecek olan olumsuz faktördür. Türkiye'de bu nedenle demokrasi, hukuk devleti, özgürlükler meselesi en önemli meselelerdendir. Bunlar yerli yerine oturmalı. Türkiye'de bir daha bu konuları bırak tartışmayı, kimse aklından bile geçirmemeli. Kimsenin aklına böyle birşey gelmemeli. İnsanın aklından böyle birşey geçmesinin, ülkesine en büyük kötülük olacağını herkesin düşünmesi icap eder. Ne kadar iyi demokramisiz varsa Türkiye'de insan hakları özgürlükleri konusunda ne kadar ilerlersek, hukuk devletinde ne kadar ilerleme kaydedersek ekonomide de o kadar ilerleme kaydetmiş oluruz." diye konuştu.
"ARTIK ÖNÜMÜZDEKİ FIRSATLARI KAÇIRMA TAHAMMÜLÜMÜZ YOK"
Özgürlükler, demokrasi ve insan hakları konusunda ne kadar gerileme olursa, o ölçüde ekonomide de gerileme olacağını dile getiren Bakan Ergün, Türkiye'nin çok büyük bir potansiyeli bulunduğunu, bunun iyi kullanılması gerektiğini söyledi.
Türkiye'nin, bölgesinde önemli bir ülke olduğunu belirten Bakan Ergün, bunun, potansiyeli geçmişte siyasi istikrarsızlıklar, siyasete müdahaleler nedeniyle yeterince değerlendirilemediğini kaydetti. Ülkenin darbelerden ve manipülasyonlardan çok çektiğini vurgulayan Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Türkiye'nin 1980'de Avrupa Birliği'ne (AB) grime şansını kaybettiğini dile getirdi. Bakan Ergün, şöyle devam etti:
"Darbelerin yapıldığı, manipülasyonların had safhada olduğu bir ülkede iktisadi ilerleme olabilir mi, o ülke sahip olduğu gücü, potansiyeli yansıtabilir mi? Türkiye'nin geçmiş yıllarda darbeler ve siyasete müdahaleler sebebiyle bir takım kaotik ortamlar nedeniyle yeterli güce ulaşamadığını hepimiz görüyoruz. Ne fırsatlar kaçırıldı. O fırsatlar kaçırılmasaydı bugün Türkiye AB üyesi hem de en etkili AB ülkesi olurdu. 1980'de bile Türkiye AB'ye girebilirdi. Yunanistan'la bile aynı dönemde AB'ye girme şansını kaçırdı. Türkiye'nin, bu siyasi istikrarsızlıklar nedeniyle artık önündeki fırsatları kaçıracak tahammülü yoktur. Çok fırsatlar var önümüzde yeni dünyada. Türkiye, dünyayı etkileyen bir ülke oldu. Afrika'da, Asya'da, Avrupa'da artık Türkiye konuşuluyor. Türkiye'nin ne kadar önemli bir yere sahip olduğu konuşuluyor. Bu anlamda herkes ülkemizle ilişki kurmak istiyor, Türkiye ile vizeleri kaldırıyor, serbest ticaret anlaşmaları yapıyor. Tüm bunların ortasında bu işleri tartışırsak Türkiye'ye yazık olur. 21. yüzyılın başında bu fırsatları kaçırmamalıyız.''
