16 Aralık 2025
Altın 5881.72
BIST 11354.27
Dolar 42.7059
Euro 50.2326
Sterlin 57.2287
Ankara 4°C

EMNİYETİN ZİRVESİNE İDDİANAME ŞOKU

EMNİYETİN ZİRVESİNE İDDİANAME ŞOKU
SAVCI EMNİYET GENEL MÜDÜR YARDIMCILARI UZUNKAYA VE GÜLCÜ'YE HAPİS CEZASI İSTEDİ!

Emniyetin Zirvesine İddianame Şoku

SAVCI EMNİYET GENEL MÜDÜR YARDIMCILARI UZUNKAYA VE GÜLCÜ'YE HAPİS CEZASI İSTEDİ!

Emniyet teşkilatının uzun süredir merakla beklediği İzmir'deki 'nitelikli dolandırıcılık soruşturması'nın iddianamesi tamamlandı. Emniyet Genel Müdür Yardımcıları Mustafa Gülcü ve Celal Uzunkaya'nın da aralarında bulunduğu 3'ü tutuklu 7 sanık hakkında 6 yıl ile 33 yıl arasında hapis cezası istemiyle İzmir 10.Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.

Emniyet Genel Müdürlüğü“nü sarsan olay 2009'un Mayıs ayında, Emniyet Genel Müdürlüğe gelen bir ihbar mektubuyla başladı. İhbarcı mektubunda Gülcü ile Uzunkaya'nın isimlerini kullanan İrfan Erbarıştıran adlı kişinin kendilerini dolandırdığını ihbar etti. Erbarıştıran'ın 1995 yılına kadar Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı'nın kayıtlı muhbiri olduğu, Gülcü ve Uzunkaya ile irtibatlarının bu döneme kadar uzandığı ortaya çıktı. Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal, Teftiş Kurulu Başkanı Ahmet Yanç'a idari soruşturma açılması talimatını verdi. Bu amaçla iki polis başmüfettişi görevlendirildi. Köksal iddialarla ilgili adli soruşturma açılmasını da istedi. Adli soruşturma açılması için dosya İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi. Başsavcılık, özel yetkili bir cumhuriyet savcısını iddiaları araştırmak üzere görevlendirdi. Özel yetkili savcı, İzmir Emniyet Müdürlüğü, Kaçakçılık Organize Suçlarla Mücadele Şubesi (KOM) ile yürüttüğü soruşturmayı geçen kasım ayının sonlarında operasyona dönüştürdü. Soruşturmada İzmir KOM ekipleri, şebekenin elebaşı İrfan Erbarıştıran, Tahir Saraç ve Cem Gülbeyoğlu ile birlikte, toplam 5 kişiyi gözaltına aldı. Hâkim karşısına çıkan İrfan Erbarıştıran, Tahir Saraç ve Cem Gülbeyoğlu tutuklanırken, Fuat Çiriş, Ergün Arar, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Bu olayla ilgili bir hafta sonra Emniyet eski Genel Müdür Yardımcıları Mustafa Gülcü ile Celal Uzunkaya, aynı operasyon kapsamında Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Fatih Genç'e şüpheli olarak ifade verdi.Yaklaşık 200 sayfa ifade veren emniyet müdürleri savcılık ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.

 914 KEZ ÇETE LİDERİ İLE TELEFON İLE GÖRÜŞMÜŞLER!

 Olayı soruşturan Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Fatih Genç, çete lideri olduğu iddia edilen İrfan Erbarıştıran, Cem Gülbayoğlu, Tahir Saraç, Fuat Çiriş, Ergün Arar ile eski Emniyet Genel Müdür Yardımcıları Celal Uzunkaya ve Mustafa Gülcü hakkında “Suç örgütü kurma, örgüte üye olma ve bilerek yardım etme, dolandırıcılık ” suçlarından 6 yıl ile 33 yıl arasında değişen hapis cezası istemiyle yargılanmaları için 8.Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açtı. İddianamede, şebekenin elebaşı İrfan Erbarıştıran'ın savcıya verdiği 50 sayfalık ifadesinde, Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Gülcü ile Celal Uzunkaya hakkında önemli iddiaları gündeme getirdiği belirlendi.  Soruşturma sürecinde Uzunkaya ve Gülcü'nün Erbarıştıran ile 914 kez telefon görüşmesi yaptığının altı çizilirken Mustafa Gülcü“nün de Erbarıştıran'ı defalarca Emniyet Genel Müdürlüğü'ndeki makam odasında ağırladığına yer verildi.

 MOSAD AJANI OLARAK TANITTI

Telefon dinleme ve teknik takip yapılan çetenin elebaşısı İrfan Erbarıştıran'nın özellikle Ege Bölgesinde faaliyet gösteren birçok suç örgütü ile irtibatının olduğu, yasa dışı faaliyetler içerisinde yer alarak haksız kazanç elde eden ve ticari anlamda yurt dışı bağlantıları sağlamaya çalışan büyük firmaların sahipleri ve üst düzey yöneticileri ile önce yakın diyalog içerisine girdiği, daha sonra bu şahıslara kuvvetli bağlantıları olan bir kişi olduğu izlenimi vermek suretiyle güvenlerini kazandıktan sonra menfaat temin etmeye çalıştığı ve bu yöntemle yüklü miktarda paraları alarak sahiplerine geri ödemediği belirtildi.

 İrfan Erbarıştan'ın eylemlerinde Tahir Saraç, Cem Gülbayoğlu, İbrahim Arpacı, Fuat Çiriş ve Ergün Arar ile birlikte hareket ettiği, Emniyet Teşkilatı'nın da içinde bulunduğu çeşitli kurumlardan tanıdığı üst düzey şahıslar ile bağlantısı bulunduğu ve kendisini kamusal güce sahip birisi olarak tanıttığı ve İstihbarat kurumunda dahi çalıştığını söylediği, İrfan Erbarıştan'ın Tahir Saraç ve Cem Gülbayoğlu ile birlikte haksız ekonomik kazanç elde etme amacına yönelik suç örgütü meydana getirdiği, suç örgütünün ortak bir amacı ya da eylemi gerçekleştirmek amacıyla bir araya gelerek nitelikli dolandırıcılık yaptıkları ve bu yolla haksız kazanç elde ettikleri, teknik takip sonucu tespit edildiği, vurgulandı. İrfan Erbarıştan'ın Dönüş Uluslar Arası Nakliyat A.Şirketi sahipleri Hasan Olgun, Hüseyin Olgun ve Satılmış Olgun'la tanıştığı, şirket yetkililerine kendisinin yurt dışında güçlü bağlantıları ve tanıdıkları olduğunu söyleyerek bahsettiği ülkelerden dış kaynaklı kredi alınmasında yardımcı olabileceğini, bu konuda bağlantıları olduğunu söyleyerek ve masraf adı altında şirket yetkililerinden 200.000 bin Euro para aldığı iddia edildi.

"110 BİN EURO VERDİM"

Savcılığa gidip çeteden şikâyetçi olan Hüseyin Olgun ifadesinde özetle; 1982 yılından bugüne Mersin ilinde kurmuş olduğu Dönüş ithalat ihracat şirketi üzerinden yaş meyve ve sebze ihracatı yapmakta olduğunu,  2006 yılının 8.ayında Almanya'da yaşayan ve şirketinin Avrupa'da ki sorumlusu olan kardeşi Halil Olgun'un vefatı üzerine pazarlama alanında bir boşluk sürecine girdiklerini, Bunun üzerine ekonomik krizde bu dönemde şirketinin maddi bir krize girdiğini, bu konular ile ilgili piyasadan tanıdığı Ankara'da Helen Danışmanlık isimli şirkette bulunan Ata Kazım Tonuç isimli şahısla görüşmeye başladığını, bu şahısın kendisi için yurt dışından kredi araştırması yapmakta olduğunu Ata Beyin tanıdığı Ergün Arar ile tanıştığını, bir süre sonra kredi işi ile ilgili Ergün Arar'ın ilgilenmeye başladığını, Ergün Arar'ın kendisinin daha önce bazı siyasilerin danışmanlığını yaptığını bir dönem Devlet için istihbari faaliyetlerde bulunduğunu MİT ile bağlantısının olduğunu anlatmaya başladığını, Ergün ile olan ilişkisini resmiyete dökmek amacıyla kendisine Mersin Bölge Müdürlüğünü teklif ettiğini, kabul ettiğini, Ergün Arar'ın şirket ile ilgili yeni bir yapılanmaya giderek yeni bir ekip oluşturarak faaliyetlerini düzenlemeleri gerektiğini söylediğini, kendisinin de eğer bildiği tanıdığı iyi insanlar var ise ekibini kurmasını söylediğini, bunun üzerine Ergün'ün, Fuat Çiriş'in kendileri ile çalışabileceğini kendisini çocukluğundan beri tanıdığını dürüst bir insan olduğunu söyleyerek şirkete alınmasını talep ettiğini, Fuat'a ne tür işler ile ilgilendiğini sorduğunu, kendinsin daha çok gayri meşru işler ile ilgilendiğini, çek senet tahsilâtı yaptıklarını İzmir ve İstanbul illerinde hemşerilerinden oluşan gruplarının olduğunu anlattığını, Fuat'a Bursa bölge müdürlüğünü teklif ettim.

Fuat, kabul ederek Bursa bölge müdürü olarak çalışmaya başladı. Fuat Çiriş, bir arkadaşı vasıtasıyla şirketine İsrail'den para getirecek bir şirket bulduğunu,  İrfan Erbarıştan'ı tanıştırdığını söyledi. Hüseyin Olgun, Erbarıştan'ın kendisine MİT ile irtibatlı olduğunu Devletin istihbarat birimleri için çalışmalar yaptığını, İsrail istihbarat birimi ile geçmişe dayalı bağlantıları olduğunu söyledi. İrfan'ın kendisine bir sürede 25–30 milyon Euro kadar Avrupa ülkelerinden krediyi kolaylıkla çıkartabileceğini söylediğini, bu konuları konuşurken İrfan'ın Balıkesir Emniyet Müdürünün arkadaşı olduğunu, Emniyet Müdürü ile görüşmek için Balıkesir iline geldiğini giderse yüz yüze görüşebileceklerini söyledi. Fuat ve oğlu Hasan'ın İrfan ile görüşmek üzere Balıkesir iline gittiklerini yolda Fuat'ın durmadan İrfan'ı övdüğünü kendisini İsrail ajanı olarak anlattığını, Balıkesir iline geldiklerinde İrfan'ın yanında bulunan Tahir isimli şahısı sivil Polis ve koruması olarak tanıttığını, kendisinin bu şahsa güvendiğinden ötürü bu şahıs ile görüşmeye başladığını, ilerleyen süreçte ki görüşmelerinde İrfan'ın ihtiyacı olan paranın yurt dışında nakit olarak bulunduğunu bu kadar yüklü miktarda bir parayı resmi yollardan getirmenin çok zor olduğunu, parayı nakit olarak kendi yöntemleri ile yurt dışında yasa dışı yollardan getirteceğini, bunun için yurt dışından 4 ayrı şirket kuracağını bu şirketlerin kuruluş işlemleri ve kendi kişisel masrafları için 152.000 Euro lazım olduğunu ve birde bütün bu işlerin güvenli şekilde yürüyebilmesi için yurt içinde kendisine açıklayamayacağı ve sormaması gerektiğini söylediğini, İrfan'ın bu şekilde kendisinden 110.000 Euro para aldığını, zanlılardan şikayetçi olduğunu belirtti.

ALINAN PARALAR AJANDADA

İddianamede, Fuat Çiriş'te ele geçirilen Kahve renkli Fihrist ajanda içerisinde Lacoste yazılı kâğıda el yazısı ile “İrfana Verilen Para” başlıklı notta 8.000 TL 'den başta Mersinden havale, 22.500 Bursa'dan, Mersinden Hal pazarı, bu meblağların toplamı 30.500 TL olarak belirtildiği 1.750 Euro kuru ile çarpılarak 17.000 Euro yazıldığı, 3.000 Euro Bursa'dan Finans Bank çekilen, 10.000 Euro Mersin havale İzmir Ergün, 8.000 Euro yola çıktığımız gün 20/9 yazılan miktarların toplamının 38.000 Euro yazıldığı, 4.700 arife günü 11.10 yazıldığı, 38.000 Euro ile 4.700 Euro toplanarak 42.700 bu rakamla 44.000 Euro 22.10 Finans Bank yazılı hesabın genel toplamının 86.700 Euro olarak yazıldığı aynı kâğıdın arka kısmında, Yola çıkana yapılan masrafa topla ilk çıkış 5.000 Euro Hasan Viyana 2.500 Euro toplam 7.500 Euro, 10 Amerikan Doları, 10 Autuma Doları, 12.500 Dolar, 5000 ilk çıkış genel toplam 17.500 Euro olarak not yazıldığı notlarda, toplamda İrfan Erbarıştan'ın 86.700 Euro parayı dönüş şirketinden aldığının belgesi olduğu yer aldı. Dönüş Şirketler Grubu sahibi müşteki Hüseyin Olgun'un ifadesini doğruladığı belirtildi.

YARDIMCI İSTİHBARAT ELEMANI OLARAK ÇALIŞMIŞ

Suç örgüt lideri İrfan Erbarıştan, ifadesinde  08.07.1983 - 10.10.1995 tarihleri arasında Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığında Yardımcı İstihbarat Elemanı (YİE) olarak kullanıldığını söyledi. Hakkında gönderilen isimsiz ihbar dilekçesi ve yapılan adli soruşturmayı Mustafa Gülcü ve Celal Uzunkaya'dan öğrendiğini, hatta hakkında teknik takip yapıldığını da bu şüphelilerden duyduğunu, idari soruşturma aşamasında soruşturma yapan polis başmüfettişleri ile Celal Uzunkaya vasıtası ile irtibat kurduğunu, idari soruşturma ile ilgili olarak Celal Uzunkaya ile Samsun ilinde buluştuklarını ve bu hususta konuştuk. Celal Uzunkaya, İzmir'e geldiğini söyleyen Erbarıştıran “ Uzunkaya ile eşimin çalışmış olduğu  (Agora) AVM'deki kafenin depo kısmında buluştuk. Burada kendisine telefonlarının dinlendiğini, 14 Temmuz'da da ikinci uzatma kararının alındığını, telefon konuşmalarına dikkat etmesi gerektiğini, hatta telefon görüşmelerinde akıl hastalığı varmış gibi konuşma yapmasını bu şekilde teknik takibi yanıltılabileceğini, yine deli raporu almayı teklif ettiğini, bu hususu Mustafa Gülcü ile birlikte kararlaştırdıklarını söyledi. Mustafa Gülcü'de hakkımdaki adli ve idari soruşturmalar hakkında bana bilgi verdi.  2009 yılı Mayıs ortalarında Ankara'da buluştu. Bana telefonlarının dinlendiğini, teknik takipten kurtulmak amacıyla normal telefonlardan konuşmamayı açık iki telefon hattı ve iki yeni telefon alarak irtibatı bu şekilde sağlamayı teklif etti. Bunun üzerine hemen Cem'e söyleyerek İzmir'den iki telefon ve iki açık hat göndermesini istedi. Kargo yoluyla telefonlar Mustafa Gülcü'nün özel kalem müdürünün adına gönderildi. Görüşmelerini bu şekilde yaptık. Daha sonra Mustafa Gülcü tarafından gönderilen bir şahıs tarafından İzmir ilinde iken söz konusu telefonunun kendisinden alındığını, bundan sonra kendisi ile irtibatım kesildi ” dedi.

 İSTİHBARAT VERİYORDU

Mustafa Gülcü ise ifadesinde “ 1990–1991 yıllarında İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı olarak görev yaptığını, bu dönemde İzmir'de görev yapan şube müdürü Celal Uzunkaya'nın göndermiş olduğu bir istihbari bilgi sebebiyle haber kaynağı olan İrfan'ın Ankara'ya gelmesi gerekiyordu. Bu şekilde Ankara'ya geldiğinde İrfan ile tanıştık. 1991 yılı Eylül'ün de istihbarat dairesinden ayrıldıktan sonra irtibatım kesildi. 2007 yılında Emniyet Genel Müdür Yardımcısı görevine atandım. Celal Uzunkaya'da bir yıl sonra fiilen Emniyet Genel Müdür Yardımcısı görevine başlayıncaya kadar İrfan ile bir daha karşılaşmadım. Celal, İrfan'ı odama getirip, istihbari bir konu sebebiyle görüşmemi istedi. İrfan Erbarıştıran'ın istihbari bilgi olarak vermiş olduğu konularla ilgili olarak yaptığım araştırmada bir kısmının tamamen sonuçsuz olduğunu tespit ettim. İrfan'ın kendi uhdesinde bulunan örtülü ödenekten nemalanmak için bu şekilde istihbari bilgi verdiğini düşünmeye başladım. Bu sebeple 13.02.2009 tarihinden sonra özel kaleme talimat vererek İrfan'ın odasına alınmamasını, telefonlarının bağlanmamasını istedim. Bu tarihten sonra birçok kez özel kalemini ve cep telefonunu aradığını, kendisinin cevap vermedim. İrfan, hakkında yapılan ihbar dilekçesi ile ilgili olarak idari soruşturma yapıldığını ve bu soruşturmanın herhangi bir aşamasında müdahalede bulunmadığını, ihbar dilekçesi ile ilgili olarak adli soruşturma yapılması için dilekçenin İzmir C.Başsavcılığına gönderilmesini emniyet genel müdüründen talep ettim. Ancak idari soruşturmanın yapılmasının uygun görüldüğünü, polis başmüfettişlerinde yapılan idari soruşturma neticesinde işlem yapılmasına yer olmadığına karar verilerek evrakın personel dairesine gönderildiğini öğrendim. Bunun üzerine ihbar dilekçesindeki iddialarla ilgili olarak adli soruşturma yapılması için KOM daire başkanlığına yazı yazılması talimatını verdim.

Bundan sonraki işlemleri takip etmedim. İrfan'la irtibatını 13 Şubat 2009 tarihinde kestiğini ve idari soruşturma hakkında kendisine bilgi vermenin söz konusu olmadığını, aynı zamanda şüpheliye hakkındaki adli soruşturma ile ilgili olarak bilgi vermediğini, İrfan'a hakkında teknik takip işlemi yapıldığını, bu sebeple irtibatını sağlamak amacıyla kendisinden açık hat ile cep telefonu istediğini ve bu telefonların özel kalemime gönderildiği iddiasının kesinlikle kabul etmiyorum. İrfan'la irtibatlı olduğum dönemde çocuğunun okul taksidini ödeyemediğini belirtip benden para istedi. Polis sandığından 5 bin lira çekip verdim. Geri ödeme günü gelmeden paranın tamamını bana ödedi. İrfan Erbarıştıran'ın bir suç örgütü oluşumu içinde olduğuna dair bir bilgisinin bulunmadığını, hakkında yapılan adli ve idari soruşturmalarla ilgili olarak kendisine bilgi vermediğini, soruşturmanın gizliliğini ihlal etmedim ”dedi.

AİLECE GÖRÜŞÜRDÜK

Celal Uzunkaya ise ifadesinde “  İrfan'la İzmir İstihbarat Şubesinde çalışırken tanıştım. Yardımcı istihbarat elemanı olarak çalıştı. Görev yaptığım dönemde işe yarayacak bilgiler verdi. İzmir'den ayrıldıktan sonra çok irtibatının olmadı. Ancak zaman zaman İrfan'ı aradım. Balıkesir Emniyet Müdürü olduktan sonra görüşmelerimiz arttı. Hatta ailece de görüşmeye başladık. Şubat 2008 yılında emniyet genel müdür yardımcılığı görevini yaparken İrfan, trafik, asayiş, uyuşturucu, terör gibi konularda istihbari nitelikte bilgiler verdi. Bunların hepsini ilgili daire başkanlığına veya emniyet müdürlüğüne ulaştırdım. İrfan hakkındaki ihbar dilekçesindeki hususları araştıran polis müfettişlerinin kendisine geldiklerinde ihbar dilekçesinden haberi olduğunu, polis müfettişlerinin İrfan'a ulaşmak için yardım istedi. Bende İrfan'ı arayarak müfettişlerin İzmir'e geleceğini, ifadesini alacağını, hatta telefon numarasını müfettişlere verdiğini söyledim. İdari soruşturmayı ve yapanları etkilediğim iddiasını kabul etmiyorum. İhbar dilekçesinin içeriği ile ilgili olarak İrfan'la görüşüp, kendisinden bilgi istedim. Görev sebebiyle Trabzon'da bulunduğu sırada İrfan'ın ihbarla ilgili olarak psikolojisinin bozulması sebebiyle kendisi ile telefonla görüştüm. Ancak bu görüşmede yüz yüze konuşmadan sakinleşemeyeceğini düşündüm. Damadım müşteki Kamil Manzak'ın da İrfan'a para verdiğini öğrendim. Bu paranın iadesini sağlamak amacıyla görevli olarak gideceği Samsun'da İrfan'a buluşmayı teklif ettim. İrfan, beni arayıp  Bursa ilinde bir soruşturması olduğunu, polislerin ifade almak için kendisini çağırdığını, kalması için polisevinde yer ayırtım. Bursa Asayiş Şube Müdürünü arayıp, fazla bekletmeden işini halletmesini rica ettim. Soruşturmayı etkilemek için herhangi bir talepte bulunmadım.

03.10.2009 tarihinde hasta olan teyzemi ziyaret etmek için İzmir'e geldim. Eşinin çalıştığı AVM'de İrfan ile buluştum. Damadımdan aldığı parayı ne zaman ödeyeceğini sordum.Bu görüşme sırasında, ne Ayten'e ne de İrfan'a İzmir KOM Şube Müdürlüğünce haklarında soruşturma yapıldığı, telefonlarının dinlendiği ve yakın zamanda uzatma kararı alındığı yönünde bilgi vermedim. Teknik takip konusunda bilgisi olmadığının en büyük kanıtı olduğunu, şüpheli İrfan'a teknik takip aldatıcı konuşmalar yapması veya akıl hastası rolü yapması yönünde bir tavsiyede bulunmadım. 2008 yılı kurban bayramında İrfan ile Afyonkarahisar Anemon otelde ailece bir gün tatil yaptık, ancak bu bir tesadüftü. Genel müdür yardımcılığı makamında iken İrfan, dizüstü bilgisayar hediye etmek istedi. Baştan kabul etmedim, ancak ısrar edince aldım, ancak daha sonra parasını ödedim ”dedi.

TEKNİK TAKİPTE TESPİT EDİLDİ

İddianamede ayrıca Emniyet eski Genel Müdür Yardımcıları Mustafa Gülcü ile Celal Uzunkaya'nın HTS inceleme ve Analiz raporunda, Celal Uzunkaya ile suç örgütü lider ve üyelerine ait telefon numaraları arasında sayısal olarak toplam (587) irtibatının olduğu, şüpheli Mustafa Gülcü ile suç örgütü lider ve üyelerine ait telefon numaraları arasında sayısal olarak toplam (227) görüşmenin olduğu tespit edildi. Yine aynı raporda İrfan Erbarıştıran'ın hakkında yürütülen adli soruşturma ile ilgili Celal Uzunkaya'nın 04.08.2009 günü saat 19:52 ve saat 19:58'de Bursa Emniyet Müdürlüğü santrali ve Bursa Asayiş Şube Müdürü Orhan Öztabak ile görüştüğü, tespit edildiği belirtildi. Uzunkaya'nın Erbarıştıran'ın soruşturması konusunda Öztabak'tan yardımcı olmasını istediği önesürüldü. İrfan Erbarıştıran ve diğer iki zanlının tutuklanmasının ardından Celal Uzunkaya'nın İzmir'e gelerek tanık Ayten E. ile Buca Kaynaklar mevkiinde görüştükleri görüntü ve çekilen fotoğraflarla ortaya çıktı. Mustafa Gülcü'nün kendisine ait telefonlar ile suç örgütü lider ve üyelerine ait telefonlar ile toplamda (227) görüşmesinin bulunduğu, bu görüşmelerin Şubat 2009 tarihinden sonra da devam ettiği belirtildi. İrfan Erbarıştıran'ın kendisini derin devletin adamı, Mossad ajanı, istihbaratçı, devletin her kademesine tesir edebilen önemli biri gibi göstererek müştekileri dolandırdığı vurgulandı. Üçü tutuklu 7 sanık hakkında 6 yıl ile 33 yıl arasında hapis cezası istendi. En çok ceza 3 yılla örgüt lideri olan İrfan Erbarıştıran'a istenirken, Emniyet eski Genel Müdür Yardımcıları Celal Uzunkaya ve Mustafa Gülcü hakkında da “Suç örgütüne bilerek yardım etme” suçundan 6'şar yıl istendi. Sanıklar önümüzdeki aylarda hâkim önüne çıkacak!!

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Bunlar da İlginizi Çekebilir