Edinilen bilgiye göre Erdoğan, sözlerine "Mektubunuzu, gerek üslup ve muhteva, gerek gönderilmesinin ardından basına ve kamuoyuna açıklanması yönüyle yolsuzluklarla mücadele ve yolsuzluklara karşı hassasiyet noktasında samimiyetten uzak bulduğumu öncelikle ifade etmek durumundayım.'' ifadeleriyle başladı. Söz konusu iddiaları daha önce Meclis'te belgeleriyle çürüttüğünü kaydeden Erdoğan, ayrıca meselenin yargıya intikal ettiğini, Kılıçdaroğlu'nun defter olarak nitelendirdiği kâğıt parçasının da yargıya teslim edildiğini aktardı. Yargıyı yok hükmünde görüp, yargısız infazda bulunmanın, hukuk devleti anlayışıyla da devlet adamı ciddiyetiyle de bağdaşmayacağının altını çizen Erdoğan, anamuhalefet liderine şu tavsiyelerde bulundu:
"Bakınız, girdiği beş seçimden de başarıyla çıkan bir partinin genel başkanı olarak size bir dost tavsiyesinde bulunayım: Siyasette ağırlık ve ciddiyet sahibi olabilmenin ön koşulu ciddi konularla ilgilenmek ve halkın sorunlarını çözecek yaklaşımlara yoğunlaşmaktır. Ağız dolusu laf edip hiçbir şey söylememek, sabah söylediğinden akşam çark etmek, ucuz polemiklerle gündem oluşturmaya çalışmak, aslı astarı olmayan iddialarda bulunmak, siyasette anlık ve sahte başarılar getirir. Uzun soluklu ve sahici başarılar, samimi ve tutarlı olmakla, ortaya bir vizyon ve özgün politikalar koymakla mümkündür. Halkımız, iktidarda görmekte olduğu, dürüst, güvenilir, hakkı savunan ve doğruyu eğilip bükülmeden her platformda cesaretle dile getiren siyasetçi profilini, en az aynı kalibrede Anamuhalefet ve muhalefette de görmek istemektedir. Zat-ı alinizin genel başkanlığında girilen 2010 halk oylamasının ve 2011 genel seçimlerinin sonuçları, her şeyden önce işte milletimizin bu mesajlarını haizdir. Parti ve yönetim olarak milletin verdiği mesajları doğru okumanızı tavsiye ediyorum."