16 Aralık 2025
Altın 5921.031
BIST 11348.83
Dolar 42.7059
Euro 50.2918
Sterlin 57.3667
Ankara 6°C

Erdoğan Aktaş'tan "vatan" yazısı

Erdoğan Aktaş'tan "vatan" yazısı
Habertürk Genel Yayın Yönetmein "Vatanseverlik-Vatansevicilik" arasındaki farkı yazdı.
Memlekette bazı şeyler değişmiyor bir türlü. Umudumu kaybetmedim hala, ama üzülmemek de elde değil. Çünkü Türkiye’de bazıları için en kolay, en ucuz, en basit iş vatanı ne kadar çok sevdiğini söyleyerek terör estirmek.

Oysa gerçek vatanseverlik, ucuz ve basit olamaz. Çünkü gerçek sevgi emek gerektirir. Ülkeyi sevmenin ölçütü, lafazanlık ve şiddet olamaz. Gerçekten memleket için, insanlık için iyi ve güzel şeyler yapabilmektir vatanseverlik.

Fakat bu duygu, bazılarında hastalık olarak sirayet edip, boyut ve şekil değiştiriyor. İşte o zaman işin adı vatanseverlik değil, vatansevicilik oluyor.

Türkiye’de milliyetçilik, bazıları için bir ruh hastalığı halini aldı. Kendini ifade ederken, kendisi gibi düşünmeyene hayat hakkı tanımayan, saldırgan, hasta bir ruh hali. Biraz televizyon dizileriyle beslenmiş, biraz çarpık ideolojilerle desteklenmiş, biraz da horlanmış insanın kendisini var etme, farkına vardırma çabasıyla vücut bulmuş, neticede saldırgan, yok etmeye yönelik bir anlayış.

Hrant’a pusu kuranlarla, Rahip Santoro’ya saldıranlar arasında nasıl bir benzerlik varsa, aynı ruh hali, aynı saldırgan tavır, aynı aymazlık, dünyaca tanınmış piyanistimiz İdil Biret’in konserine yapılan saldırıda da kendisini gösteriyor.

Tıpkı, dünyanın gözü önünde, yazarlara, düşünürlere, kendisi gibi olmayanlara, düşünmeyenlere kurşun yağdıranlar gibi.

“Ben vatanı seviyorum” sözcüğünü kendine kalkan edenler, bu zamana kadar nasıl çete kurup, önüne gelene vurup geçtiyse, şimdi aynı çeteci mantıkla sağa sola saldırıyorlar. Utancımdan Topkapı Sarayı’nda yapılan saldırı ile ilgili okumaktan zorlandım.

Bu saldırılardan daha da utanç verici olan ise, Türkiye’deki başka ruh hastalarının, böylesi insanları kahraman ilan etmeleri. İnanılır gibi değil, ama yakın tarihimizde örnekleri çok.

Bazıları bu vatanı seve seve terör estiriyor. Vatanı seve seve haraca bağlıyor insanları ve yine vatanı seve seve farklı düşüneni yok etmeye çalışıyor. Vatanı seve seve silah taşıyor, vatanı seve seve yere tükürüyorlar. Sözde vatan sevgisini, burunları ile dudakları arasındaki kıllarla mutlak değer parantezine alanlar, Türkiye’ye nasıl zarar verdiklerini görmüyorlar, göremiyorlar. Vatansevicilik kör ediyor onları.

Oysa vatanseverlikle, vatansevicilik arasında dağlar kadar fark vardır.

Ruh hastalığına vatanseverlik ifadesi eklediğinde, kimsenin delip geçemeyeceği bir zırh giyilmiş oluyor Türkiye’de. Kimse dokunamıyor, eleştiremiyor, engelleyemiyor. Saldırıyorlar, yakıp yıkıyorlar, ama kimse ceza bile veremiyor onlara. Vatanı seviyorlar ya(!)

Oysa vatanseverlikle, vatansevicilik arasında inanılmaz bir fark vardır.

Vatan severliğin vatanseviciliğe dönüştüğü nokta, aslında bir tür ruh hastalığı. Yine sözüm ona vatanı seve seve yok etmeye kurulmuş ruh hastaları, kahraman ilan ediliyor. Vatanı seve seve kasıp kavuruyorlar ortalığı. Irkçılık yapıyorlar, vatanı severken. Tuhaf bir hastalığı, kendilerine kalkan ediyorlar. Vatanı seve seve, vatandaşa saldırıyorlar. Oysa Türkiye onlarla rezil oluyor.

Sonra bütün eller, bütün beyinler, tetik çeken parmaklar, kendisi gibi düşünmeyene saldıranlar, yok etme üzerine kuruluyor. Güya vatanı seviyorlar.

Oysa vatanseverlikle, vatansevicilik arasında inanılmaz bir fark vardır.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Bunlar da İlginizi Çekebilir