1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. Erdoğan: (Macron'a) Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste
Erdoğan: (Macron'a) Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste

Erdoğan: (Macron'a) Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Macron'a yönelik, "Siz İslami terör ifadesiyle barış ile terörü nasıl bir araya getiriyorsunuz? Paris'te sarı yelekliler çıktı. Hadi durdur bakalım. Niye durduramıyorsun? Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste" dedi.

A+A-

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rönesans Polat İstanbul Otel'de İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Sosyal İşler Bakanları Zirvesi'nin açılışında yaptığı konuşmada, dün de teşkilatın Üst Düzey Kamu ve Özel Yatırım Konferansı'nda, İslam dünyasının dört bir yanından gelen katılımcılarla buluştuklarını, önceki hafta ise İİT Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi'nin 35. Bakanlar Oturumu'nu gerçekleştirdiklerini, ayrıca İstanbul'un sık sık teşkilata bağlı kurumların çeşitli etkinliklerine sahne olduğunu söyledi.

Tüm bu toplantıların İslam ülkeleri arasındaki ilişkilerin her düzeyde ve her alanda gelişmesine, yakınlaşmasına vesile olacağına inandığını dile getiren Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Bugün dünya nüfusunun yaklaşık dörtte birini oluşturan Müslümanlar, maalesef güçleriyle orantılı siyasi etkiye, ekonomik, sosyal ve kültürel gelişmişlik düzeyine sahip değiller. İnsanlığın bugünkü gelişmişlik seviyesinin temelleri, İslam coğrafyasında atılmış olmasına rağmen Müslümanların günümüzde yaşadığı sıkıntıların sebeplerini iyi düşünmeli, analiz etmeli ve çözüm yolları üretmeliyiz. Aksi taktirde sadece şikayet etmekle sadece dövünmekle sadece konuşmakla bir yere varamayız. Hele hele çareyi başkalarından beklemekle elde edeceğimiz hiçbir şey olmaz. İslam medeniyetini hak ettiği yere çıkarmanın sorumluluğu bizlere yani Müslümanlara düşüyor. Öyleyse nerede eksiğimiz varsa oraya yoğunlaşıp, hızla 1 milyar 700 milyon Müslüman'ın ve onlarla birlikte tüm insanlığın sıkıntılarına çözümler bulacak somut çalışmalar ortaya koymalıyız. Böyle davranmak hem Rabb'imizin emridir hem de 1400 yılı aşkın medeniyet birikimimizin bize gösterdiği istikamettir."

"İsrail'in hoyratlığı kimi Arap devletleri tarafından adeta teşvik ediliyor"

Bugün artık sokaklarında masum genç kızların, babaların, annelerin, ihtiyarların, çocukların, gençlerin İsrail tarafından alenen infaz edildiği, acımasızca öldürüldüğü bir Filistin fotoğrafı ile karşı karşıya olunduğunu dile getiren Erdoğan, "Üstelik İsrail'in bu hoyratlığı Batı ülkeleri ve büyük bir üzüntü ile belirtmek isterim ki kimi Arap devletleri tarafından adeta teşvik ediliyor. Türkiye olarak Kudüs ve Filistin konusunda dile getirdiğimiz itirazlarda çoğu defa yalnız kaldığımızı hissediyoruz. Esasen son yıllarda maruz bırakıldığımız terör saldırılarının ve ekonomik sabotajların gerisindeki sebeplerden birinin, bu ilkeli duruşumuz olduğunun farkındayız. Ama bedeli ne olursa olsun hakkın, hakikatin ve mazlumun yanında yer almayı sürdüreceğiz. Filistinlilerin hakkını savunmaktan ve tüm mazlumlar ile dayanışma içinde olmaktan asla vazgeçmeyeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

Aynı şekilde Keşmir, Arakan ve Türkistan başta olmak üzere pek çok yerde Müslümanlar aleyhine gelişmelerin yaşandığına işaret eden Erdoğan, batı ülkelerinde giderek yaygınlaşan İslam ve Müslüman düşmanlığının da bir başka önemli sorun olduğunu vurguladı. 

Yaşanan sıkıntıların bir kısmının mala ve cana saldırı şeklinde, bir kısmının sinsi asimilasyon politikaları görünümünde, bir kısmının ise körü körüne bir düşmanlık biçiminde tezahür ettiğini belirten Erdoğan, her ne şekilde olursa olsun, sonuçta mağdur olan, mazlum durumuna düşenin hep Müslümanlar olduğunu ifade etti.

"Terör örgütleri bu zulümlerin bahanesi olarak kullanılıyor"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Camilerimize saldırıyorlar mı? Saldırıyorlar. Müslümanlar görüldüğü yerde öldürülüyor mu? Öldürülüyor. Biz bunlara nereye kadar sessiz kalacağız? Eğer bunlara biz, ses çıkarmazsak elimizle müdahale etmezsek dilimizle müdahale etmezsek o zaman kalbimizden buğzetme mecburiyetimiz, sorumluluğumuz yok mu? İşte bunları yapmadığımız sürece biz daha çok dayak yeriz. 

Her biri proje ürünü olan ve dinimizin adını istismar eden terör örgütleri de bu zulümlerin bahanesi olarak kullanılıyor. İşte son NATO Zirvesi'nde Fransa'nın Başkanı (Emmanuel Macron) kalkıyor İslami terörden bahsediyor. Kendisine kaç kere söyledim; Bakın İslam kelime anlamı itibarıyla 'silm' buradan türeyen ve anlamı barıştır. Siz, İslami terör ifadesiyle barış ile terörü nasıl bir araya getiriyorsunuz? Böyle bir şey olamaz. Karşımızda susuyor, son NATO Zirvesi'nde aynı ifadeleri kullanıyor. Ne oldu şimdi? Paris'te sarı yelekliler çıktı. Hadi çöz bakalım, durdur bakalım. Niye durduramıyorsun? Niye onları barış havzası içinde yola koyamıyorsun? Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste. Bunu böyle bilesin."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Müslümanlığın en önemli alametifarikalarından birinin de aile kurumunun gücü olduğunu belirterek, bugün geleceğini tehdit altında gören toplumların tamamının ortak özelliğinin aile kurumunun zayıflatılması ve çarpıtılması olduğunu söyledi.

"En önemli zenginliğimiz genç nüfusumuzdur" 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, toplantıda bu konuda somut kararların alınacağını öğrenmekten memnuniyet duyduğunu belirterek, İslam ülkeleri olarak en önemli zenginliğin yer altı kaynaklarından ziyade genç nüfus olduğunu vurguladı.

Daha da güçlendirilecek aile yapısı, sağlam eğitim ve öğretim sistemi ile güçlü sosyal dayanışma mekanizmalarıyla geleceğin gönül rahatlığıyla emanet edileceği bir gençlik yetiştirilebileceğini belirten Erdoğan, Batı kaynaklı tehditlere karşı, çocuklara, kadınlara, yaşlılara ve engellilere ne kadar iyi sahip çıkılırsa aile yapısının da o derece korunacağını anlattı.

"İslam ülkelerini böl, parçala, yut anlayışıyla emperyalist anlayış yoluna devam ediyor"

Erdoğan, Suriye başta olmak üzere çeşitli bölgelerdeki çatışmalar ve krizler sebebiyle sayıları milyona varan çocuğun öksüz ve yetim kaldığını anımsatarak, Suriye'de, Somali'de, Irak'ta, İran'da ve Filistin'de yaşananların ortada olduğunu, bunların hep İslam ülkelerinde devam ettiğini söyledi.

"İslam ülkelerini böl, parçala, yut anlayışıyla emperyalist anlayış yoluna devam ediyor." diyen Erdoğan, bunlardan bir kısmının çeşitli yollarla diğer ülkelere götürülüp hiç arzu edilmediği şekilde yetiştirildiğini, bu çocukların başta uyuşturucu tüccarları olmak üzere suç örgütleri tarafından istismar edildiğini kaydetti.

Müslümanlar olarak kardeşlerin emanetlerine sahip çıkmanın boyunlarının borcu olduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:

"Yeteri kadar duyarlı olamadığımız için kaybolup giden her çocuğun vebalini üzerimizde taşıyoruz. Yetimhane benzeri yapılardan ziyade ailelerin sahip çıkmasıyla bu çocukları topluma kazandırma konusunda bir seferberlik başlatmalıyız. Günümüz toplumlarında karşımıza çıkan yeni durumlar bizi özellikle sosyal politikaları gözden geçirmeye itiyor. Sosyal devlet ilkesini gözardı eden hiçbir ülkenin hedeflerine ulaşabilmesi mümkün değildir. Esasen Peygamber Efendimizin 'Komşusu açken tok yatan bizden değildir' ikazı, sosyal politikalarımızın en çarpıcı rehberidir. Nüfusun böylesine arttığı ve şehirlerin kalabalıklaştığı bir dönemde bu tavsiyenin gereklerini fertlerle beraber asıl olarak devlet başta olmak üzere kurumların yerine getirmesi gerekiyor. Sivil toplum kuruluşları bu bakımdan çok yaygın ve etkin faaliyetleriyle öne çıkıyor. Ailenin güçlenmesi ve sosyal devlet ilkelerinin hayata geçirilmesi konusunda çalışan sivil toplum örgütlerimizi kendi aralarında yakın iş birliğine teşvik etmeli, desteklemeliyiz.

"Eninde sonunda yeni yerleşim yerlerinin inşası projemize destek verilecek"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "Ülkemizdeki mevcut olanlar ve sınırlarımıza yakın bölgedekilerle birlikte toplam 9 milyon kişiyi bulan potansiyel sığınmacı yükünü üstlenmeye kimsenin cesaret edemeyeceği açıktır. Dolayısıyla eninde sonunda yeni yerleşim yerlerinin inşası projemize ve sığınmacılara verdiğimiz diğer hizmetlere gereken destek verilecektir." diye konuştu.

İnsani Gelişme Endeksi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İnsani Gelişme Endeksi'ne ilişkin şunları söyledi:

"Türkiye ilk kez çok yüksek insani gelişme kategorisine girmeyi başarmış oldu. Türkiye 2018 yıl bazlı İnsani Gelişme Endeksi'nde, 0,806'lık değere ulaşarak 189 ülke arasında 59. sıraya yükseldi."

AA

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.