1. HABERLER

  2. TÜRKİYE

  3. ERZURUM KONGRESİ MİLLİ MÜCADELE'NİN PUSULASI OLDU
ERZURUM KONGRESİ MİLLİ MÜCADELE'NİN PUSULASI OLDU

ERZURUM KONGRESİ MİLLİ MÜCADELE'NİN PUSULASI OLDU

Mustafa Kemal Atatürk öncülüğünde Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinin atıldığı Erzurum Kongresi, ulusal egemenliğin koşulsuz gerçekleştirilmesine karar verilen ilk kongre olması nedeniyle Türkiye tarihinde önemli bir yer tutuyor.

A+A-
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları, 23 Temmuz 1919'da emperyalist güçlerin Osmanlı topraklarını paylaşmaya çalıştığı dönemde, Erzurum Kongresi ile Milli Mücadele'nin pusulasını oluşturdu ve bağımsızlığın yolunu açtı.

Doğu vilayetlerinden Erzurum, Sivas, Van, Bitlis, Diyarbakır ve Elazığ'a yönelik Ermeni tehlikesi ve kurulmak istenen Ermenistan'a tepki ile Trabzon, Rize, Gümüşhane, Ordu, Giresun'da Rum Pontus iddialarına karşı tedbir için toplanan Erzurum Kongresi, bölgesel bir kongre olmasına rağmen bütün yurdu ilgilendiren nitelik taşıyor.

Erzurum Kongresi, hiçbir baskı ve yönlendirme olmadan, milletin hür iradesiyle aldığı milli bir kararın hayata geçirilmesiyle Türk milletinin var olduğu ve var olmaya devam edeceğinin en önemli göstergesi oldu.

"Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür, parçalanamaz"

Türk milletinin var olma mücadelesindeki ilk refleksini ve kararlılığını gösterdiği tarihi kongrede alınan "Milli sınırlar içinde vatan bölünmez bir bütündür, parçalanamaz." kararı ile Milli Mücadele yolunda büyük bir aşama kaydedildi.

Erzurum Kongresi'nin kapanışındaki konuşmasında, "Tarih, bu kongremizi şüphesiz ender ve büyük bir eser olarak kaydedecektir." diyen Gazi Mustafa Kemal, 103 yıl önce Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinin atıldığı kongrenin önemine dikkatleri çekti.

Mustafa Kemal Paşa, "Milletimizin kurtuluş umuduyla çırpındığı en heyecanlı bir zamanda, fedakar sayın heyetimiz her türlü zahmete katlanarak Erzurum'da toplandı. Duygulu, asil bir ruh ve çok güçlü bir inançla vatan ve milletimizin kurtuluşuyla ilgili köklü kararlar aldı. Özellikle bütün dünyaya karşı milletimizin varlık ve birliğini gösterdi." sözleriyle kongrenin önemine vurgu yaptı.

Tarihi kongrede alınan kararlar

Yoğun çalışma sonrası 14 gün süren ve bugünlere de ışık tutan 23 Temmuz Erzurum Kongresi'nde alınan kararlar şöyle:

- Kongreye katılan vilayetler birbirinden ve Osmanlı camiasından ayrılamaz öz kardeştirler. 1. Dünya Savaşı'nın sona erdiği tarihte sınırlarımız içinde kalan, çoğunluğu aynı kültüre mensup Müslümanlardan oluşan ülkenin tarihi, ırkı ve dini hukukuna riayet edilmelidir.

- Vatanın bütünlüğü, milli istiklalin sağlanması ve saltanat ve hilafetin korunması için Kuvayı Milliye'yi amil, İrade-i Milliye'yi hakim kılmak esastır.

- Her türlü işgal ve müdahaleye karşı birlikte mukavemet edilecektir.

- Hristiyan halka siyasi hakimiyet ve sosyal dengemizi bozacak imtiyazlar verilemez.

- Merkezi hükümetin baskılara dayanamayarak doğu vilayetlerini terk etmesi durumunda, milli hakların korunması için gerekli tedbirler alınmış ve Erzurum’da geçici bir hükümet kurulması kararlaştırılmıştır.

- Her yönüyle bir bütün teşkil eden memleketimizin bölünmesi düşüncesinden vazgeçilerek mevcudiyetimize, tarihi, ırki ve dini hukukumuza riayet edilmesi ve tamamıyla hak ve adalete uygun bir karar alınması beklenmektedir.

- Vatanın bağımsızlığı ve bütünlüğü korunmak şartıyla istila emeli beslemeyen herhangi bir devletin fenni, sınai ve iktisadi yardımı kabul edilebilir.

- Merkezi hükümetin milli iradeye tabi olması zaruridir. Bu nedenle milli meclisin derhal toplanması ve ülkenin geleceğini ilgilendiren konularda bu meclisin kararlarına uyulması gerekir.

- Doğu vilayetlerindeki cemiyetler Şarkı Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adıyla birleştirilmiştir.

- Kongre tarafından, kongrenin almış olduğu kararları uygulamak üzere bir Temsil Heyeti oluşturulmuş ve köylerden vilayet merkezlerine kadar mevcut milli teşkilat birleştirilmiştir.

Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Küçükuğurlu, AA muhabirine, 23 Temmuz 1919'da toplanan Erzurum Kongresi'nin Milli Mücadele'nin dönüm noktalarından biri olduğunu söyledi.

Bu kongrede Milli Mücadele'nin yol haritasının çizildiğine işaret eden Küçükuğurlu, şöyle konuştu:

"Milli Mücadele'de halkın iradesi ilk defa bölgesel anlamda ortaya konmuştur. Bölgenin insanı özellikle bu bölgede var olan birtakım tehditler karşısında kendi bölgelerini, Osmanlı camiasının diğer unsurlarıyla bir olarak görmüşler ve bunu ilan etmişlerdir. Yani bölge olarak 'Ne Ermeni devletine yine Rum devletine izin vermeyiz, Osmanlı camiasının bir parçasıyız ve bu bölgede yaşayan insanlar birbirleriyle tarihi, kültürel, dini, ırki her anlamda bir bütün arz etmektedir ve bunu biz dünyaya ilan ediyoruz' demişlerdir. Tabii bu sadece bölgesel anlamda önemli değil aynı zamanda Milli Mücadele'nin sonraki yıllarına da damga vuracak kararların alınması anlamında önemlidir. Çünkü burada Milli Mücadele'nin temel prensipleri ortaya konmuştur."

Küçükuğurlu, kongrede alınan kararlara dikkati çekerek, azınlıklara hangi hakların verilebileceği, dış devletlerle siyasi ve iktisadi münasebetlerin hangi çerçevede gerçekleştirileceği gibi bütün konuların bu kongrede kararlaştırıldığını anlattı.

"Erzurum Kongresi'ni bir meclis olarak düşünebiliriz"

Ulusal bir kongre olması nedeniyle Erzurum Kongresi'nin, Milli Mücadele'nin dönüm noktalarından biri olduğunu vurgulayan Küçükuğurlu, şöyle devam etti:

"Milli Mücadele'nin lideri, yani Mustafa Kemal Paşa'nın liderliği burada ortaya konulmuş, tescil edilmiştir. Çünkü bu kongre aldığı kararları uygulamak üzere bir Temsil Heyeti seçmiştir. Bu Temsil Heyeti adeta bir hükümettir. Erzurum Kongresi'ni bir meclis olarak düşünebiliriz, Temsil Heyeti'ni de bir hükümet olarak düşünebiliriz. Meclisin aldığı kararları uygulamak üzere görevlendirilen Temsil Heyeti bir hükümettir ve bu görevini 23 Nisan 1920'ye yani Meclis'in açılmasına kadar devam ettirmiştir. İşte bu Temsil Heyetinin başkanlığına da Mustafa Kemal Paşa getirilmiştir. Dolayısıyla Mustafa Kemal Paşa buraya bir ordu müfettişi, padişahın yaveri gibi resmi gelmiş fakat buradan ayrılırken bu sıfatları bir kenara bırakıp halkın seçtiği bir lider olarak ayrılmıştır."

Sonraki süreçte Sivas Kongresi'nin yapıldığını ve burada Erzurum Kongresi'ndeki kararların tescil edildiğini hatırlatan Küçükuğurlu, "Sonrasında iyice güçlenen Milli Mücadele hareketi Ankara'ya taşınmıştır ve Ankara'da da bütün yurdu kapsayan Türkiye Büyük Millet Meclisi açılmıştır. Sonraki sürece baktığımızda da yine Erzurum Kongresi'nin izlerini görmekteyiz. Örneğin heyetimiz Lozan Konferansı'na giderken bu konferansta en temel prensip Misak-ı Milli sınırlarının ve kararlarının korunmasıdır. Yani Lozan'a giden heyete böyle bir görev verilmiştir, bu kırmızı çizgimizdir." diye konuştu.

AA

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.