"Türkiye'nin kendi iç dinamiklerinden kaynaklanan değişinim, bundan sonra iktidara gelmesi muhtemel bütün partilerden aynı değişimi talep edecektir." diyen Hasan Gül, "Muhalefet partilerinin referandumu iktidar-muhalefet polemiğine, rejim polemiğine kilitlemekten vazgeçip, toplumun ihtiyaçlarına cevap verecek konularda rekabete girişmesi daha gerçekçidir." diye konuştu.
Gül, artan genç nüfus, yükselen eğitim seviyesi, toplumda hayat standartlarının yükselmesiyle birlikte, Türkiye'yi yönetmeye talip olanların bundan sonra sürekli yükselen beklentilerle karşı karşıya kalacağına dikkat çekti.
12 Eylül'de yapılacak referandum, halkın seçtiklerinin gerçek anlamda iktidar olabilmesi için ilk ve önemli bir adım olduğunun altını çizen Gül şöyle konuştu: "12 Eylül'de halk oylamasına sunulacak olan Anayasa değişiklik paketine baktığımızda keşke kapsamı daha geniş olsaydı diyoruz. Ülkemizin tüm taleplerine cevap veremese de bu yolda atılmış çok önemli bir adım olduğunu düşünüyoruz. Bu anayasa değişikliğine evet demenin daha ileri bir demokrasiye sahip olmak için bir basamak olacağına inanıyoruz. FASİAD ve mensupları olarak 12 Eylül referandumunda oyumuz daha ileri bir demokrasi, iyi bir istikrar için 'evet' olacaktır. Bu referandum partiler üstü bir meseledir. Siyasi görüşlerini bir yana bırakarak referanduma "evet" demek, toplumun demokrasiyi özümsediğini ve kendi hakkındaki kararları kendisinin verebilme rüşdüne erdiğinin ispatı olacaktır."