Twitter mesajları nedeniyle “halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama" suçlamasıyla yarın hakim karşısına çıkacak ünlü piyanist ve besteci Fazıl Say için aydın ve sanatçılar tarafından "Fazıl Say için söylüyoruz. Sesimiz seninledir" adlı dayanışma etkinliği düzenlendi.
Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nin çağrısıyla müzik, tiyatro, edebiyat, pandomim , dans, karikatür gibi çeşitli sanat dallarından sanatçılar Beyoğlu Ses Tiyatrosu’nda gerçekleştirilen, "Fazıl Say için söylüyoruz. Sesimiz seninledir" etkinliğinde bir araya geldi. Etkinliğe, Fazıl Say’ın babası Ahmet Say, Tarık Akan , Yavuz Top, Orhan Aydın, Genco Erkal , Nejat Yavaşoğulları’nın da aralarında bulunduğu sanatçılar da katıldı. Etkinliğe, katılımın fazla olması nedeniyle tiyatro girişinde yoğunluk yaşandı. Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Fazıl Say’ın babası Ahmet Say, iyi bir dayanışma etkinliği düzenlendiğini belirterek, “ Türkiye aydınlarına yakışan, sanatsal bir etkinlik. Fazıl bir teşekkür mesajı yolladı. İlgili arkadaşlara verdim. Babası olarak Fazıl’ı övmem çok yersiz. Tabii ki tarafım, tabii ki överim ve severim söyleyeceğim bu kadar" dedi. Ahmet Say, mesajın içeriği ve süreçle ilgili olarak, “Kısa bir mesaj. Herhalde Genco Erkal okuyacak Fazıl’ın teşekkür mesajını. Çok uzun ve siyasi değil. Ama üzgün çocuk. Taraf olduğum için bana düşmez. Başkaları cevaplasın" dedi.
“KARA SAYFA O GÜN AÇILDIĞI GİBİ KAPANACAK”
Etkinlikte ilk konuşan tiyatro sanatçısı Orhan Aydın konuşmasına dün yaşamını yitiren Erol Günaydın’ı anıp salona alkışlatarak başladı. 21’inci yüzyılın yetiştirdiği en önemli sanatsal yaratıcının yargılanıyor olmasını şiddetle reddettiğini söyleyen Aydın, “Bugün çok değerli uluslararası sanatçı Mehmet Aksoy’ın Kars’taki insanlık anıtına ucube diye başlatılan süreçten bugüne kadar gelindi. Ama bu ülke Pir Sultan’ların, Şeyh Bedrettin’lerin, Nazım Hikmet’lerin, Ruhi Su ’ların, Yılmaz Güney ’lerin memleketidir. Dolayısıyla bu memlekette kara akılların, ırkçıların, gericilerin, yobazların işi o kadar kolay değil. Ben inanıyorum ki, ayın 18’inde sabah 9’da yargıçların açtığı kara sayfa o gün açıldığı gibi kapanacak. Çünkü insanlık bugün salondaki resimde görüldüğü gibi o gün sel olup oraya gelecek. O duvar birlikte yıkılacak" dedi.
UMUDUMUZ BOL OLSUN!
Nazım Hikmet Kültür Merkezi adına konuşan Doğan Ergün ise, “Bu akşam aydınlar, sanatçılar, işçiler, öğrenciler Fazıl Say şahsında karanlığa teslim olmayanları desteklemek için bir araya geldiler. Kalbi göğsünün sol yanında atanlara, ülkesi ve insanlığı için endişelenenlere selam olsun. Umudumuz bol olsun. Bu gecemiz Fazıl Say’a armağan olsun" dedi.
SAY’DAN NAZİ ALMANYASI BENZETMESİ
Daha sonra yoğun alkışlar eşliğinde sahneye çıkan Genco Erkal, Fazıl Say’ın gece ile ilgili yolladığı mesajı okudu. Say mesajında özetle şunları söyledi: “Sevgili dostlar sevgili sanatçı meslektaşlarım. Bu akşam katılımınızla bana destek olduğunuz için ne kadar teşekkür etsem azdır. Bu akşam beni temsilen babam Ahmet Say, tüm ailem ve tüm beraber çalıştığım dostlarım sizinle beraber. İnanın sanatınızı bu akşam benim için icra edeceğiniz için öyle gururlandım ki kelimelerle anlatılamaz. Artık ülkemizde öyle haksızlıklar yaşanmakta ki çoğumuz hangi birine nasıl yardım edebileceğimizi düşünmekten yorulur hale geldik. Pek çok aydın dostumuz, gazeteciler şu an bilinmeyen anlaşılamayan sebeplerden ötürü hapistedir. Bu öyle bir çağ ki tarif edemiyorum. İnanın bana en çok Nazi Almanya’sını hatırlatıyor" dedi.
“TÜRKİYE’Yİ SANATIMLA TÜM DÜNYAYA TANITTIM”
Say sözlerini şöyle sürdürdü: “Kendi durumuma gelince inanın gerçekten çok üzgünüm. Aylardır sadece üzgünüm. Hayatım boyunca Türkiye’nin çağdaş yüzünü sanatımla tüm dünyaya tanıttım. Bu yalan değildir. Alınan 40 kadar uluslararası ödül. Her yıl 5 kıtada 120 konser. Her yıl bestelediğim senfoniler, konçertolar. Çıkardığım CD, DVD, nota ve kitaplar hepsi ve şu an hiçbirinin bir anlamı yokmuş gibi. Bu şekilde bir dava ile cezalandırılma tehdidiyle karşı karşıya kaldığım için çok garip hissediyorum. Şaşkınım" dedi.
HUKUKSAL TUHAFLIKLAR DÜNYANIN DİKKATİNİ ÇEKMEYE BAŞLAMIŞTIR!
Mesajında bu davanın hukuk tarihine geçeceğini ifade eden Say, “Şu an dünya bu davaya gülmektedir. Tüm hukukçular bu davanın bu mertebeye gelişini şaşkınlıkla ve öfkeyle seyretmektedirler. Aslında bakarsanız bir yandan da iyi olmuştur. Türkiye’de yaşanan hukuksal tuhaflıklar tüm dünyanın dikkatini çekmeye başlamıştır. Bu bana açılan dava tahammülsüzlüğün, baskının, din, mezhep, inanç ve fikir özgürlüğü konularının ülkemizde ne kadar kısıtlandığı ne kadar baskı altına alındığını açıkça ortaya koymaktadır. Burada yapılan haksızlık sadece bana değildir, hepimizedir. En çok da yapanın kendisinedir. Soruyorum kendime. Ben onlara ne yaptım? Bana o kadar düşman olmaları için. Hayyam’ın bir dörtlüğünü Twitter’da retweet ettiğim için yargı önüne çıkmam böyle bir dönemde belki bir onurdur. İçimdeki Hayyam belki daha bir anlam kazanmıştır. Hiçbir suçum yok. Hiçbirimizin suçu yok. Biz çağdaş bireyleriz. Bir sürü değiliz. Madem karanlık bir dönem o zaman aydınlatalım. Tüm dostlara sevgilerimle" dedi. Genco Erkal mesajı okumasının ardından bir şiir okudu. Etkinlikte ayrıca aralarında, Nazım Kumpanya ve Opera öğrencileri, Bircan-Özcan Ulucan kardeşler, Nejat Yavaşoğulları, Emin İgüs ve Eylem Pelit’in de bulunduğu çok sayıda sanatçı sahne aldı.
SAY NE TWEET ATMIŞTI?
Ünlü piyanist ve besteci Fazıl Say’ın alıntıda bulunduğu şikayete konu olan Ömer Hayyam'a ait dörtlük şu: ‘Irmaklarından şaraplar akacak’ diyorsun Cennet-i alâ meyhane midir? ‘Her mümin’e iki huri’ diyorsun Cennet-i alâ k... midir?’
Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama" suçundan 9 aydan 1.5 yıla kadar hapis cezası istenen Say, yarın hâkim karşısına çıkacak!..