Ankara Barosu Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, özel yetkili mahkemelerin kaldırılarak, yerine terörle mücadele mahkemeleri kurulmasını, “kes-yapıştır formülü” olarak nitelendirdi. Devlet güvenlik mahkemeleri kapatıldığında buradaki davaların ÖYM’lere devredildiğini anımsatan Feyzioğlu, buna karşın mevcut davaların aynı mahkemelerde sürecek olmasının anayasaya aykırı olduğunu vurguladı. Feyzioğlu, yeni kurulan terörle mücadele mahkemeleri düzenlemesini şöyle değerlendirdi:
TMY’nin kapsamı genişletildi: Önceki durumda hiçbir değişiklik yok. Kaldırılan CMK 250. maddede yazılı olan bütün suçlar, olduğu gibi bölge ağır ceza mahkemelerine aktarılmış. Bu bir basit ad değişikliğinden ibaretir. Yani makyajlama bile değil. TMY’nin içine bu mahkemeleri koymuş. Uluslararası sözleşmelere de bizim iç hukukumuza göre, hiçbir şekilde terör sayılmayan örneğin çıkar amaçlı suç örgütü tarafından işlendiği iddia olunan suçlar da TMY kapsamında kurulan bir mahkemenin görev alanına girmiş. Yani özgürlüklerin alanını genişletip TMY’nin kapsamını daraltması gereken kanun koyucu, salt bir kozmetik değişiklik yapmak yerine TMY kapsamını genişletmiş durumunda.
Daha da ağır mahkemeler: “Bir gazeteci ile karakol basanı aynı maddeden sorumlu tutmaya devam edecek miyiz” diye sormuştuk. Ama burada mevcut terör tanımından hiçbir daraltma yok. Dolayısıyla ülkedeki gazeteciler, sendikacılar, avukatlar, profesörler salt siyasi iktidarı eleştirdikleri için veya demokratik protesto haklarını kullandıkları için bu defa daha da ağırlaştırılmış terörle mücadele mahkemelerinde yargılanacaklar.
Anayasa izin vermiyor: Anayasada, özgürlükleri genel mahkemelere göre daha ağır şekilde kısıtlamaya izin verecek ve çift başlı ceza yargılama düzenine anayasal taban hazırlayacak bir hüküm yok. Anayasaya göre herkes suçsuzluk karinesinden aynı ölçüde yararlanır. Adil yargılanma hakkı, suçlamanın ağırlığına veya cinsine göre derecelendirilemez. Bu sebeple anayasa; DGM, özel yetkili mahkeme veya terörle mücadele mahkemesi gibi yargılama felsefesi özgürlükleri kısıtlamak ve adil yargılama hakkını sınırlama üzerine kurulu mahkemelere izin vermiyor. ALİCAN ULUDAĞ / Cumhuriyet