Susurluk ve MİT muhbiri Tarık Ümit olayından aranan eski özel harekatçı Ziya Bandırmalıoğlu, polisi ilginç bir yöntemle atlattı. 1,5 yıldır aranan Bandırmalıoğlu, firardayken önce Kırklareli’ye gidip Bulgaristan sınırında cep telefonunu açtı ve Bulgaristan’a ait telecom hattına bağlandı. Polis de, telefonunu izlediği Bandırmalıoğlu’nun yurt dışına kaçtığını zannetti. Yurt içinde aranmasına yönelik tedbirler de bu nedenle gevşedi.
Özel harekatçı Ayhan Çarkın’ın faili meçhullerle ilgili itiraflarından sonra hakkında yakalama kararı verilen Badırmalıoğlu, 1,5 yıl sonra Bilecik’te tesadüfen yakalandı ve Ankara’ya getirilerek tutuklandı. Bandırmalıoğlu savcılık ifadesinde ‘’Hiçbir kanunsuz olaya karışmadım. Tarık Ümit’i kaybolmasından önce tesadüfen bir pastanede gördüm, devamında yaşananlara dair bilgim yok” dedi.
MİT Kontrterör Dairesi eski Başkanı Mehmet Eymür, 1995’de ortadan kaybolan MİT muhbiri Tarık Ümit’in, kendisine 40 kişilik infaz listesini gösterdiği için Abdullah Çatlı tarafından sorgulanıp öldürüldüğünü açıklamıştı. Ümit’in amcası Cemalettin Ümit de, yeğeninin özel harekatçılar tarafından öldürülüp, bir bidon içinde betonlandıktan sonra denize atıldığını öne sürmüştü.
Halen tutuklu bulunan ve faili meçhuller konusunda itiraflarda bulunan eski özel harekatçı Ayhan Çarkın, Ümit’in öldürülüp gömüldüğü yeri bildiğini öne sürmüş yer göstermesi sonucu yapılan kazıdan ise sonuç çıkmamıştı. Bandırmalıoğlu ise Ayhan Çarkın’ın, ‘’Dengesiz ve kakoin kullanan bir kişi’’ olduğunu ileri sürüyor..
