Fethiye Ticaret ve Sanayi odası(FTSO) haksız rekabeti ve yeni açılan işyerlerinin kapanmasını önlemek amacıyla işyeri envanter sisteminin kurulmasını teklif etti.
Önemli bir sanayi kuruluşu olmayan Muğla'nın Fethiye ilçesinin ekonomisi turizm ve tarıma dayalı olarak gelişiyor. Aldığı göçün de etkisi ile 180 bin nüfuslu Fethiye’de bu sektörlere olan talep sıkıntıları da beraberinde getiriyor. Aynı alanda hizmet veren her yeni işyeri bir diğerinin kapanmasına veya pazar pasta payından aldığı miktarın azalmasına neden oluyor. Öyle ki Sosyal Güvenlik Kurumu verilerine göre 2010 yılında Fethiye’de 2 bin işyeri kapanmak zorunda kaldı. Halen ilçede 5 bin kayıtlı işyeri hizmetini sürdürüyor. Bu konuda çözüm arayışında olan FTSO, kapanan işyeri sayısını azaltmak için yeni bir öneri sundu. Oda, aynı sektörde daha fazla işyeri açılmasını da engelleyecek İşyeri Envanter Sistemi ile işsizlik sayısının da azalacağını hesap ediyor. Yerel yönetimler ve Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na konuyla ilgili bir rapor gönderen FTSO, konunun ivedilikle ele alınmasını istedi.
FTSO: KAP-KAÇ EKONOMİSİNİN ÖNÜNE GEÇİLMELİ
Fethiye nüfusunun 2001 krizinin ardından sürekli artmaya başladığına işaret eden FTSO, özellikle büyük şehirlerden kaçan insanların Fethiye’ye yerleştiğine dikkat çekiyor. Bu durumun piyasadaki arz talep dengesini bozduğunu ve haksız rekabete yol açtığını ifade eden FTSO, hazırladığı raporda bu konunun üzerinde duruyor.
Yeterli sermaye, pazar ve sektör araştırması yapılmadan açılan işyerlerinin bir sezon sonra battığına vurgu yapılan raporda şu ifadelere yer veriliyor: "Kapanan işyerleri sadece kendisine değil etrafındakilere de zarar veriyor. Batan işyeri sahipleri esnafa ve devlete borçlarını ödemeden kaçıp gitmektedir. Bu kontrolsüzlük bir nevi kapkaç ekonomisine yol açmakta, dolayısı ile pek çok ekonomik ve sosyal sorunu da beraberinde getirmektedir. Bu nedenle işyeri açılması ile ilgili kriterler yeniden gözden geçirilmelidir. Hazırlanacak bir envanter ile ihtiyaca göre hangi bölgeye kaç tane işyerinin açılacağının önceden tespit edilmesi gerekmektedir. Bu şekilde ihtiyaç duyulan ve eksikliği hissedilen sektörler belirlenebilecek. Böylece teşvik edici ya da kısıtlayıcı önlemler alınması gündeme gelebilecektir. Bu bağlamda yerel yönetimler, odalar ve bakanlık kurumları serbest rekabeti bozmadan düzenleyici, yönlendirici ve denetleyici bir rol alması gerekir." CİHAN
