Balıkesir'deki grizu patlamasında yakında hastane bulunmadığı gerekçesi ile hastaların başka ilere sevk edildiği yönünde eleştiriler yapıldığının hatırlatılması üzerine Akdağ, "Patlamanın olduğu bölge bir ilçemize yakın. Dolayısıyla ilçemizde hastane de var, gerekli tertibatlar da alınmış durumda; ama elbette böylesi büyük olaylarda ilçe hastanesi işin tamamını üstlenemez. Böyle bir şey zaten düşünülemez." dedi.
Ambulansların süratle olay yerine intikal ederek yaralıları yoğun yanık bakımlarının yapılabildiği hastanelere sevk ettiğini kaydeden Akdağ, "Türkiye'de son yıllarda yanık yoğun bakım yatağı ile ilgili olarak ciddi gelişmeler sağlanmıştır. Eskiden, bu tarz bir olay olduğu zaman hasta veya yaralılara gerekli yataklar bulunamazdı. Bugün böyle bir durum yok. Süratle 112 kontrolünde uygun düzenlemeler yapılarak, çevre illerdeki yataklar tespit edilerek yaralılarımız bu yoğun bakım merkezlerine nakledildi. Ambulanslara intikalinden itibaren de yaralıların bakımı bir taraftan ambulanslarda devam etmektedir." diye konuştu.
Ambulansların yetişmiş eleman ve yoğun bakım şartları açısından Avrupa'dakinden ileri bir seviyede olduğunun altını çizen Akdağ, "Dolayısı ile bu hepimizi üzen olayda da çok sayıda yaralı başarılı bir şekilde çevre illerin yoğun bakım ünitelerine nakledildiler. Bu hususta, çaba gösteren sağlık çalışanlarına teşekkür ediyorum." ifadesini kullandı.
AVANTİA İLE İLGİLİ PİYASADAN ÇEKME KARARI ALINMADI!
Kalp krizine neden olduğu iddia edilen Avantia adlı ilaç ile ilgili soru üzerine ise Akdağ, söz konusu ilacın 2007 yılından itibaren takip edildiğini aktardı.
2008'de ilacın prospektüsüne belli hususların ilave edildiğini belirten Akdağ, "Şöyle ki, özellikle kalp hastalığı olanlar ve kalp damarlarında ciddi hastalığı olanlar için ilacın kullanımının doğru olmadığını, doktorlarımıza bildirmişiz. Ayrıca 2008 yılının son ayında da bütün doktorlarımıza bir mektup ile konu hakkında bilgi vermiş." ifadesini kullandı.
Avantia adlı ilacın, şeker hastalığı için kullanılan ilaçların yetersiz kaldığı durumlarda kullanıldığını dile getiren Akdağ, "Dolayısıyla her hasta için kullanılması söz konusu değil. Türkiye'de çok sayıda diyabet hastası var. Çok sayıda da diyabet ilacı kullanılıyor. Bu ilaç yılda 1 milyon kutunun daha altında bir rakam satış değeri olan bir ilaç. Şu anda ilgili kurumlarımız piyasadan çekme ile ilgili bir karar almış değiller. Kullanımı ile ilgili kısıtlamalar var. Dirençli hastalar için mecbur kalındığında kullanılabilen ilaç grubundan bir ilaç. Benzeri başka ilaçlar da var." şeklinde konuştu.
İlacın yan etkilerinin takip edildiğine dikkat çeken Akdağ, "Bu yan etkilerin takibi konusunda da ilacı kullanan ve ciddi yan etkiye rastlanan hastasından bahseden bir doktorumuz da yok. Doktorlarımızın da bu hususta dikkatli olması lazım. Çünkü bu bilgiler toplanarak ilaçlar hakkında bir karara varılıyor." açıklamasını yaptı.
Akdağ, Balyoz darbe planı ile ilgili gerçekleşen gözaltılar konusunda yargı sürecinin devam ettiğine işaret etti.
