-GÜMRÜĞE BOMBA GİBİ İDDİANAME-
HAYALİ İHRACAT İDDİANAMESİ KABUL EDİLDİ!
BAKANLIĞIN YALANLAMASINA RAĞMEN, İDDİANAMEDE HEM GÜMRÜK VE TİCARET MÜSTEŞARI ZİYA ALTUNYALDIZ HEM DE ÖNEMLİ BÜROKRATLARIN ADLARI YAZILDI!
HAYALİ İHRACAT ŞÜPHELİLERİNE, 10 YILDAN 47 YILA KADAR HAPİS CEZALARI İSTENDİ!!
Büyükçekmece Cumhuriyet Savcılığı ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi Mali Bürosu (KOM) görevlilerinin geçtiğimiz yıl başlattığı cumhuriyet tarihinin en büyük hayali ihracat soruşturmasının iddianamesi kabul edildi. ETKİHABER’in ulaştığı birçok yetkili, iddianamenin kabul edildiğini ve iddianame içerisinde Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın üst düzey bürokratların isimlerinin de olduğunu doğruladı.
Savcı Tekin, son noktayı koydu!
Hayali ihracat gerçekleştirerek, devletin kasasını milyonlarca lira dolandırdıkları iddia edilen 27’si tutuklu 69 sanık hakkında başlatılan soruşturmada Bakırköy Cumhuriyet Savcısı Haluk Tekin, Büyükçekmece Cumhuriyet Savcılığı’nca başlatılan hayali ihracat iddianamesine son noktayı koydu.
Bakırköy Ağır Ceza kabul etti!!
Savcı Haluk Tekin’in hazırladığı iddianame, geçen hafta Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunuldu. Mahkeme iddianame içerisindeki zanlıların ifadeleri, polisin çektiği fotoğraf, video kayıtları ve ele geçirilen belgeleri inceledikten sonra 51 sayfalık iddianameyi kabul etti! İddianamede bir ihbar üzerine başlatılan soruşturmada, Lalelideki bazı esnafın kargo mallarını kendilerine ait gösteren B. adlı kişiyi önce teknik takibe alındığı belirtildi.
Diğer örgüte de ulaşıldı!..
Aylarca süren teknik ve fiziki takip sonucunda, o şahsın liderliğinde“KARGOCU” olarak nitelendirilen suç örgütünün yanı sıra, Barbaros Hayrettin Aksoy, Ahmet Pampu, Ahmet Hasköylü, Şenol İkiz, Ferruh İlvan, Sönmez Gezer ve Pınar Balcı’nın içinde olduğu, büyük ve çok yönlü eylemler gerçekleştirebildiği iddia edilen ikinci bir suç örgütüne de ulaşıldığının altı çizildi. Barbaros Hayrettin Aksoy liderliğindeki suç örgütünün, başkalarının adına kayıtlı ancak kendi denetimlerinde olan şirketler marifetiyle ihracat kaçakçılığı dışında, Çin menşeli kumaşları Alman firma aracılığıyla menşei saptırması yaparak eksik vergi ödemek suretiyle ithalat kaçakçılığı yaptığının da belirlendiği iddianame içerisinde yer aldı.
Yargı mensuplarını etkilediler..
ETKİ HABER’in ulaştığı iddianamede, zanlıların yargı ile olan bağlantıları da yer aldı. Savcı Haluk Tekin’in hazırladığı iddianameye göre, hayali ihracat şüphelilerinin birçok suçtan haklarında arama çıkartılan kişilerin yakalamalarını kayıttan düşürmek için yargı da çalışan bazı hâkim ve savcıları etkilemeye yönelik girişimlerde bulunulduğu belirtildi.
RÜŞVET ÇARKI DA İDDİANAMEDE!
İddianamede ele geçirilen belgeler ve polisin çektiği video ve fotoğraflardan, rüşvet çarkı da ortaya çıkarıldığı anlaşıldı. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yapılan soruşturma sırasında, örgüt lideri Barbaros Hayrettin Aksoy’un, Ünger, Cemsan, Aspivai Mrn, Akbulu, Kut, Ramha, Altur, Elehan adlı şirketlerin DİİB’lerinin alınması ya da kapasite artırımı ile ilgili olarak Dış Ticaret Müsteşarlığı’nda Şube Müdürü olarak görev yapan Halit Özbilgiç marifetiyle, usule aykırı olarak 12 BİN ABD doları karşılığında, belge tanzim ettirdikleri iddianameye yazıldı.
DANIŞTAY BOYUTU
51 sayfalık iddianamenin en önemli bölümlerinden birini ise, Danıştay boyutu oluşturdu. İddianamede, Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukçu ile sık sık görüştüğü iddia edilen ve basında da bu konuda haberler çıkan Yalçın Bayrak için şöyle denildi:
“Suç örgütü üyesi olan şüpheli Yalçın Bayrak’ın örgüt yöneticilerinden aldığı talimatlarla, genellikle idari yargıda bulunan ve örgüt mensuplarının aleyhine sonuçlanabilecek davaların takibini yaptığı, bu amaçla idare mahkemeleri, özellikle de Danıştay’da iş takibi yapmaya çalıştığı, örgüt yöneticilerinden aldığı paraları ilgili birimlere dağıttığını söyleyerek davaları lehe sonuçlandıracağı kanaatini uyandırdığı; şüphelinin evinde yapılan aramada ele geçen ve Danıştay’da bulunan dava listelerini gösterir belgelerden, bu kişinin kimlere rüşvet verdiği tespit edilememişse de yargı görevini yapanları etkilemeye çalıştığı belirlenmiş; bu kişi hakkında yapılan teknik takip sonucu elde edilen telefon görüşmeleri, fiziki takip ve görüntülerde bu kanaati teyit etmiştir.”denildi.
'Müsteşar’ın ilgisi yok!' denilmişti ama..
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın basında çıkan haberlerden sonra yalanlamasına karşın, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Ziya Altunyaldız’ın adı da geçti! Ahmet Pampu’nun, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nda kendi şahsi nüfusunu kullanarak diğer örgüt yöneticilerinin iştirakiyle rüşvet vermek suretiyle, örgütün gümrük işlemleriyle ilgili Ekonomi Bakanlığı’ndaki Dış Ticaret Müsteşarlığı’nda DİİB’lerinin revize edilmesi ya da kapasite artırımı işlemlerini gerçekleştirdiği iddia edildi. Ahmet Pampu’nun Müsteşar Ziya Altınyaldız ile telefon görüşmeleri yaptığı da iddianamede şöyle geçti:
İDDİANAMEDEN:
“Şüpheli Ahmet Pampu’nun telefon görüşmelerinde, Uludağ İhracatçılar Birliği Genel Sekreteri olan şüpheli Mümin Karacakayalılar ile yapmış olduğu telefon görüşmesinde bu şüphelinin desteğiyle izin belgelerini revize ettirdiği; keza 133 adet DİİB’nin Gürbulak Sınır Kapısı’nda kapatmasını gerçekleştirdiğinin anlaşıldığı; yine telefon görüşmelerinde şüphelinin Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Ziya Altunyaldız’la görüştüğü ancak görüşmenin içeriğinin tespit edilemediği; şube müdürü olan şüpheli Halit Özbilgiç ile DİİB belgelerine ilişkin kontrollerinde olan şirketlerin problemlerini çözdüğü; Gümrükler Genel Müdürü Remzi Akçim ile yapmış bulunduğu telefon görüşmesinde DİİB izin belgelerinin Gürbulak Gümrük Müdürlüğünce kapatılması hususunda yardım istediği ve buna ilişkin dilekçe gönderdiği anlaşılmıştır.”denildi.
Rekor Cezalar istendi!!
İddianamenin sonunda, savcı hayali ihracat şüphelileri hakkında istediği cezaları belirtti.İddianamede, örgüt lideri olduğu kaydedilen Barbaros Hayrettin Aksoy’un, “Resmi belgede sahtecilik”, “Bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık”, “İhracat gerçekleşmediği halde gerçekleşmiş gibi göstermek”, “Rüşvet almak ve vermek”, “Kamu kurum ve kuruluşları tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık”, “Suç işlemek amacıyla örgüt kurma”, “Eşyayı, gümrük işlemlerine tabi tutmaksızın ithal etmek”, ”Geçici ithalat, dâhilde işleme rejimine tabi eşyayı sahte belge ile yurt dışına çıkarmış gibi gösterme” suçlarından 14 yıldan 47 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
O şahsın, “Resmi belgede sahtecilik”, “İhracat gerçekleşmediği halde gerçekleşmiş gibi göstermek”, “Rüşvet almak ve vermek”, “Suç işlemek amacıyla örgüt kurma”,”Eşyayı, gümrük işlemlerine tabi tutmaksızın ithal etmek”, ”Geçici ithalat, dâhilde işleme rejimine tabi eşyayı sahte belge ile yurt dışına çıkarmış gibi gösterme” gibi suçlardan ayrı ayrı 11 yıldan 30 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.
Yalçın Bayrak’a istenilen ceza
Yalçın Bayrak’ın, “Yargı görevini yapanı etkilemeye teşebbüs”, “Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma” suçlarından 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması talep edildi. Diğer sanıkların da, “Rüşvet almak veya vermek”, “Resmi belgede sahtecilik”, “Bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık”, ”İhracat gerçekleşmediği halde gerçekleşmiş gibi göstermek” gibi suçlardan cezalandırılmaları istendi.