Devletin yatırım yapmasından yana olmadığını ama Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne ayrıcalıklı bakılması gerektiğini vurgulayan Konukoğlu, şöyle devam etti: "Güneydoğu'ya madem özel sektör gitmiyor, devlet bir ayrıcalık olarak oralara çok büyük emek yoğun sektörleri kurarak orada işsizliği önleyebilir. Biz Gaziantep Sanayi Odası, ticaret odası ve odalar birliği olarak her türlü yardımı yapmaya hazırız. Bence artık bunun başka çaresi kalmadı.''
Güneydoğu insanına bazı yardımlar kapsamında nakdi destek verildiğini hatırlatan Konukoğlu, bunların yerine devletin bölgeye sanayi kültürü aşılaması gerektiğinin altını çizdi.
Abdulkadir Konukoğlu, şöyle konuştu: "Özel sektörle hep konuşuyoruz ama pek gelen arkadaşımız olmuyor. Yeni teşvik sistemi ile üçüncü ve dördüncü bölgelere büyük imkanlar tanındı ama güvenliğin olmadığı yerde teşvik işe yaramaz. Teşvik ancak güvenli bölgelerde olduğu zaman işe yarar. Orada öncelikle güvenliğin sağlanması lazım. Bugün oradaki insanlar kendi güvenliğini sağlayamazken, oraya büyük tesislerin kurulması bence hayaldir. Ama onu devlet yapabilir. Devlet oraya çok büyük, emek yoğun tesisleri kurar, orada bir sanayi kültürü oluşturur, 15-20 yıl sonra da oradaki tesisleri özel sektöre satar. Bunun başka çıkar yolu kalmadı. Ne teşvik verseniz millet gitmiyor."
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde insanların çok çocuk yaptığına dikkat çeken Konukoğlu, bunu da, sanayi kültürünün olmaması ve yaşam tarzına bağladı. Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı, çocuk sayısı konusunda şu değerlendirmede bulundu: "Avrupa'da niye çocuk daha az, çünkü adamın işi var, gücü var. Hanım çalışıyor erkek çalışıyor, çocuk yapacak zamanı yok. Sanayi kültürü geldiği zaman insanlara bu çocuğa nasıl istikbal sağlayacağının kültürü de geliyor. Çocuğun istikbalini sağlamak da önemli. Bu nasıl olur? Bu sanayi kültürüyle olur. Niye İstanbul'da 2 çocukludan fazla insan bulamıyorsunuz. Niye Gaziantep'te herkeste 4-5 çocuk var, Şanlıurfa'da 7-8 çocuk var, Diyarbakır'a gidin 10 çocuk, daha öteye gidin 12-13 çocuk var. Çünkü oradaki insanlar çocukları kendisine garanti, bir sigorta olarak görüyor. Halbuki adamın işi olsa, sigortası olsa, geleceği garanti olsa geleceğini çocuğa bağlar mı? Bağlamaz.''
