'Suçlu, polisi görmeden takip edilerek suçüstü yakalanması' amacıyla kurulan Güven Timleri'nin ilk 10 günlük faaliyet raporları ilginç verileri ortaya çıkardı. İstanbul'da özellikle vatandaşların yoğun yaşadığı bölgelerde konuşlandırılan sivil kıyafetli ekiplerin ilk icraatlarında uyuşturucu satıcılarına yönelik yakalamalar dikkat çekti. Bulundukları bölgedeki sosyal ve kültürel değerler göz önüne alınarak tebdil-i kıyafetle sokağa çıkan ekipler, esnaflara, muhtarlara, bina ve okul yöneticileriyle dağıttıkları telefon numaraları aracılığıyla irtibat kurdu. Aldıkları ihbarlara 3 ile 5 dakika içinde müdahale etmeyi kriter haline getiren polislerin ilk müdahalelerdeki başarısı dikkat çekti. Toplam 471 kişilik ekiple çalışan görevliler 274 olaya karışan 356 kişiyi suçüstü yakalamayı başardı. Gözaltına alınan şüphelilerden 63'ünün tutuklanarak cezaevine gönderildiği belirtildi. On günlük süre içinde yakalanan şüphelilerin ağırlıklı olarak uyuşturucu satıcısı olması dikkat çekti. Bu süre içinde 2 kilogramın üzerinde esrar, 30 gramın üzerinde eroin ve 30 gram civarında da kokain ele geçirildiği belirtildi. Bunun yanında gasp, kapkaç, yankesicilik gibi birçok olaya da anında müdahale edildiği ifade edildi.
-SUÇLU YAKALANINCA VATANDAŞ ŞİKÂYETTEN VAZGEÇİYOR -
Güven Timlerinden sorumlu Asayiş Şube Müdür Yardımcısı Dursun Güneş, ekiplerin vatandaşın yardımına koşmak için hazır beklediklerini anlattı. Timde görevli personelin daha önce bölgedeki vatandaşlara irtibat telefonlarını ulaştırdığını anlatan Güneş, alınan ilk sonuçların memnun edici olduğunu, bunun yanında ilerleyen zamanlarda özellikle ilçelerdeki hırsızlık vakalarında ciddi azalma sağlayacağını söyledi. Ancak bazı konularda polisin zorda kaldığını ve vatandaşların desteklerini beklediklerini anlatan Güneş, "Vatandaşlarımız gerek bizlere gerek bölgede çalışan arkadaşlarımıza ya birebir yada 155 vasıtasıyla ulaşarak desteklerini esirgemesinler. Sıcağı sıcağına bize bilgi verilmesi vatandaşın bize verebileceği en büyük hizmet. Bunu yaparken de suçluya ilişkin eşkalleriyle ayrıntılı olarak bilgi vermesi çok önemli. En önemli sıkıntılarımızdan biri de biz suçluyu yakalıyoruz. Vatandaşımız şikayetçi olmak istemiyor. En çok bu sorunla karşı karşıyayız. Vatandaşın mutlaka şikayetçi olması gerekiyor ki o şahıslar da adliyelerden gerekli cezayı alabilsin." dedi.
Timlerin başarısının uzun süreli ve sabır isteyen bir süreç olduğunu dile getiren Güneş, deşifre olma korkusunun da polisleri zorda bıraktığını anlattı. Çarşılarda, otobüs ve metrobüs güzergahlarında şüpheli takibinin zorluklarla dolu olduğunu söyleyen Güneş, "Biz gerektiği zaman Söğütlüçeşme'den başlayıp Avcılar'a kadar takip edebilmemiz lazım. Ta ki ne zamana kadar? Suç oluşana kadar. Asıl amaç suçüstü yakalamak olduğu için arkadaşlarımızın inatla takip yapması gerekiyor. En çok zorlayan konulardan bir tanesi bu. Deşifre olma sıkıntısı." ifadesini kullandı.
Çapkın döneminde İstanbul'da uygulanmaya başlayan yeni Güven Timi uygulamasının eskisi sisteme göre bazı farklıkları bulunuyor. Tamamen giyim serbestisi bulunan memurların bulundukları bölgeye uygun rolleri oynuyorlar. Kimi zaman simitçi, kimi zaman da piyango bileti satıcısı olabiliyorlar. Eski sistemden farklı olarak görev bölgelerinde çok daha kısa kalıyorlar. Ancak bu süre suça ve takip edilen suçluya göre değişebiliyor.
Polise ulaşan ihbar konularında eşkal bilgilerinin ayrıntılı ve doğru olarak bildirilmesi olaya müdahale süresini direkt olarak etkiliyor. Polis, vatandaşlardan özellikle 155 yada güven timleriyle yüz yüze irtibata geçerek sıcağı sıcağına bilgi vermesini bekliyor.

