Eyüp Belediyesi, Haliç kıyısında bulunan etkinlik alanına Çanakkale Savaşı platosu kurdu.
Platoda 1915’te vuku bulan olaylar, bir film gibi kare kare canlandırıldı. Açıkhava tiyatrosu büyük beğeni topladı. Bir annenin şehit oğluna seslendiği sahne ise Eyüplüleri duygulandırdı.
Çanakkale Zaferi’nin Haliç kıyısında açıkhavada canlandırıldığını belirten Eyüp Belediye Başkanı İsmail Kavuncu, “Zaferin 98. senesinde Eyüplülere kahraman Mehmetçiklerimizi, şehitlerimizi anacak bir program yapmayı amaçladık. Hepsi profesyonel tiyatro oyuncuları olan ekibimiz, savaşı, cepheyi, şehitliği, sıhhiye çadırını , Seyit Onbaşı’yı, kahraman askerlerimizin Çanakkale cephesinde elde ettiği başarıyı, bu savaşın başkahramanı Mustafa Kemal Atatürk’ü canlandırdı. Ayrıca Çanakkale Savaşı’nı yansıtan açıkhava sergisi, büyük ilgi çekti. Platoyu ziyarete gelen konuklarımıza buğday çorbası ikram ettik. Bu gösteriler ve sergimiz bugünden başlayarak bir hafta boyunca sabah 10:00’dan akşam 16:00’ya kadar seanslar halinde devam edecek. 24 Mart’ta sona erecek. Eyüp’teki okullarımız, ailelerimiz ve tüm İstanbullular Eyüp Belediyesi’nin Haliç kıyısında oluşturduğu Çanakkale Destanı Platosu’nu ziyaret edebilir.” dedi.
Eyüp Belediyesi 24 Mart Pazar gününe kadar günde 4 seans olarak sergileyeceği Çanakkale Destanı Platosu’nda savaşta kahramanlıklar, hüzünler ve mutluluklar yeniden dile getirilecek. Geniş bir alan üzerine kurulu savaş platformunun içinde savaş fotoğrafları ve Çanakkale Savaşı’nda kullanılmış birçok obje de sergiyle Eyüplülerle buluşma imkanı yakalayacak.
18 Mart Pazartesi günü Çanakkale Zaferi’nin 98. Yıl anma programına gelen Eyüp halkı, Osmanlı dönemi motifleri ile yapılan Zafer Takı’ndan platoya girdi, şehitliği gördü. 30 şehidin mezarının başında yapılan canlandırma, konukları hüzünlü bir yolculuğa sürükledi. 8 Mehmetçiğin, şehit olmadan annelerine yazdıkları mektuplar, annenin oğullarıyla konuşması canlandırıldığında misafirler gözyaşlarını tutamadı.
Şehitlik’te gözyaşlarına boğulan izleyiciler buradan coşku ortamına geçerek Seyit Onbaşı’nın 276 kiloluk mermiyi kaldırıp Ocean’ı vuruşuna tanıklık etti.
Cephe gerisinde ‘Sargı yeri’ olarak anılan sıhhiye çadırında ise ölümsüz hikayeler, dilden dile anlatılması gereken fedakarlıklara şahit olundu. Gözü yaşlı analara, telli duvaklı eşlere yazılan mektuplar ise yatakhanelerinde biraraya gelen Mehmetçiğin söyleyeceği türküler eşliğinde okundu.
CİHAN
Kaynak:
