Hatsan, ürettiği yarı otomatik, yivsiz av tüfeği, yivsiz pompalı tüfek, kırma namlulu havalı tüfek, alttan kırmalı havalı tüfek, ön doldurma tüplü (PCP) havalı tüfekleri Brezilya'dan Güney Afrika'ya, Rusya'dan Japonya'ya, ABD'ye kadar dünyanın birçok ülkesine gönderiyor. Yılda 275 bin parça tüfek ve yan sanayi üretimi yapan firma şimdi ihalesini kazandığı Sri Lanka ve Şili polis teşkilatlarına 1000'er tüfek yapıyor.

Daha önce de Bangladeş ve Pakistan güvenlik güçlerine tüfek veren firma bu ülkelerden de yine talep aldı.

Firma, Winchester, Webley, Browning, Walter, Umarex gibi ünlü markaların yanı sıra Ruslar'ın efsanevi silah tasarımcısı olan ve Kalaşnikof'un mucidi Alexander Kalashnikov'un koordinatörlüğünü yaptığı Arms Litimed'e tüfek yapıyor. Firma, 1976 yılında Türkiye'de ilk havalı tüfeği, 2008'de tüp doldurmalı havalı tüfeği (PCP) ve pompalı av tüfeğini de ikinci üreten konumunda..

İlk ihracatlarını 15 yıl önce Yunanistan'a yaparak dünyaya açıldıklarını ifade eden Hatsan Silah Makine Kalıp Sanayi ve Ticaret Limitet Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Taşyağan, o tarihten bu yana pazarlarını genişlettiklerini söyledi.

İlk başta sadece avcılara ve atıcılara yönelik tüfek ürettiklerini aktaran Taşyağan, 2003 yılından sonra çeşitli ülkelerin içişleri bakanlıklarının ve özel güvenlik kuruluşlarının düzenledikleri ihalelere katılmaya başladıklarını belirterek, "Bugün 85 ülkeye ihracat yapıyoruz. Üretimimizin yüzde 90'ını dışarı satıyoruz. Türkiye'nin en büyük bin ihracatçısı arasına girmeyi başardık." dedi.

Birleşmiş Milletler'in ve dünyadaki diğer ülkelerin açtığı ihaleleri takip ettiklerini ifade eden Taşyağan, girdikleri birçok ihaleyi kazandıklarını vurguladı.

Uluslararası ihaleleri kazanmanın çok kolay olmadığına dikkat çeken Taşyağan, bu tür satışlarda fiyattan önce kalitenin geldiğine işaret etti. Numune olarak gönderilen tüfeklerin önce kalite ve dayanım testlerinden başarıyla geçmesinin önemsendiğini hatırlatan Taşyağan, sonra fiyatın gündeme geldiğini anlattı.

Mevcut 14 bin metre kare olan fabrikada 300'e yakın işçi çalıştığını anlatan Taşyağan, Avrupa dahil dünyanın bir çok ülkesinde fabrika kapanırken krizi iyi yönettiklerini ve büyümeye devam ettiklerini ifade etti.

Dünyanın bir çok ünlü markasıyla yarıştıklarını anlatan Taşyağan, "Özellikle Amerika ve İtalya'nın ünlü firmalarına rakip olduk. Menderes'teki İTOB Organize Sanayi Bölgesi'nde ikinci fabrikayı kuracağız. 2011'de faaliyete geçecek bu fabrikada ulusal savunma sanayine yönelik de üretim yapmayı planlıyoruz." şeklinde konuştu.

Abdullah Taşyağan, tekrar düzenlenen 2521 sayılı Avda ve Sporda Kullanılan Tüfekler, Nişan Tabancaları ve Av Bıçaklarının Yapımı, Alımı, Satımı ve Bulundurulmasına Dair Kanun'un firmaların önünü açmasını istedi.

Yeni kanunu hazırlayan İçişleri Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı'nın üretim yapan firmaların görüşünü de alması gerektiğinin atını çizen Taşyağan, Türkiye'de 162 tüfek ve silah fabrikasının bulunduğunu hatırlatarak, "Ciddi ihracat yapan 5 kadar firma var. Kanun taslağını incelediğimizde şartların zorlaştığını maliyetlerin arttığını görüyoruz. Avrupa'daki ülkelerin kanunlarındaki tüfek, silah üretimiyle ilgili en zor yanlarını alıyorlar. Silah sektörünün canlanması için AB ülkelerinden daha rahat bir yasa çıkartılmalı." diye konuştu.

Türkiye'den başka tüfek üretimi yapan Müslüman ülkenin olmadığını, dünya bankalarının Türkiye'deki tüfek ve silah üretimi yapanlara kredi bile vermediğinin altını çizen Taşyağan, 1981 yılında çıkan ve 7 defa düzenleme yapılan kanunun ihracatı kısmamasını arzuladıklarını açıkladı.

Yivli av silahlarının ithalatının serbest, Türkiye'de imalatının yasak olduğunu hatırlan Taşyağan, şöyle konuştu: "Yivli av silahlarını MKE ithal edip satıyor. Böyle olunca fiyatları da anormal yükseliyor. Bize izin verilse 10'da bir fiyata üretiriz. Bizim sektör işçiliğe dayanıyor. Rulman, motor, bilgisayara gerek yok. Tüfeğin hammaddesi 10 çelik ve ceviz ağacı. Fransa, İtalya, Almanya yeni çıkardığı kanunlarla tüfek ve silah üretimini sınırladığı için pazar bize doğru kaydı. Bu sektör de tekstil gibi olmasın."