Programa Türkiye uzmanı akademisyen ve gazeteciler konuşmacı olarak katılırken, izleyiciler soruları ile Türkiye'yi ne kadar yakından izlediklerini gösterdi. Özellikle başkent Yeni Delhi'nin önde gelen üniversitelerinde doktora öğrencilerin katıldığı program, büyük ilgi gördü. Programa Hindistan'ın eski Türkiye Büyükelçisi Gajendra Singh, Gazeteci Qamar Agha, Jamia Millia Islamia Üniversitesi Batı Asya Çalışmaları Bölüm Başkanı ve Fatih Üniversitesi misafir öğretim üyesi Profesör Anwar Alam ve Cihan Haber Ajansı Hindistan Temsilcisi Osman Ünalan konuşmacı olarak katıldı.
Eski Büyükelçi ve yazar Gajendra Singh dünyanın kavşak noktasında bulunan Türkiye'nin demokrasi mücadelesinin hem dünyaya hem de İslami ülkelerine örnek teşkil ettiğini dile getirdi. 1980 tarzı anayasaların değişmesi gerektiğini ve referandumla Türk halkının bunu en azından tartışma fırsatı bulduğunu belirten Singh, Türkiye'deki bu gelişmelerin başta Orta Doğu olmak üzere, bütün dünya tarafından çok yakından izlendiğinin altını çizdi. Singh, Türkiye'deki bu demokrasi mücadelesinin bir çok ülke tarafından kopyalanabileceğini de sözlerine ekledi.
Hindistan'ın önde gelen Türkiye ve Orta Doğu uzmanı gazeteci ve entelektüellerinden Qamar Agha ise, Türkiye'nin referandumdan sonra daha güçlü, daha demokratik, daha laik ve daha ilerlemeci olacağını dile getirdi. Türk halkının çok uzun zamandır demokrasi için mücadele ettiğine dikkat çeken Agha, sonunda referandum ile barışçıl bir yolla bu amaçlarına ulaştıklarını söyledi. Referandum ile birlikte Türkiye'nin AB için daha kabul edilebilir hale geldiğine dikkat çeken Agha, AB'nin önceden talep ettiği bu değişikleri yerine getiren Türkiye'nin artık birliğe katılması için engel kalmadığını aktardı. Bu noktadan sonra asıl sınavı AB ülkelerinin ve vatandaşlarını vereceğini belirten Qamar Agha, "AB'ye hazır bir Türkiye'yi kabul edip etmemek onların vaatlerindeki samimiyetine kalacak." ifadesini kullandı.
Gazeteci Qamar Agha referandumun asıl etkisinin ise İslami coğrafyalarda hissedileceğinin altını çizdi. Türkiye'nin İslam ülkelerinin önünde çok özel bir model olarak durduğuna değinen Agha, Türkiye'nin yüzde 99 Müslüman nüfusa sahip olmasına rağmen, Batı ile entegre olduğuna dikkat çekti. Agha, Türkiye'nin modern bir ülke olduğunu ve demokrasi ile laikliği çok güzel bir şekilde özümseyebildiğini dile getridi. Türkiye'nin Batı ile İslam dünyası arasında eşsiz bir konumda olduğuna değinen Agha, ülkenin özellikle Arap dünyası ile İsrail arasındaki aracı rolünün hala devam ettiğini ve Filistin meselesinin çözümünde en önemli rolü gene Türkiye'nin alacağına inandığını belirtti. Türkiye'nin özellikle Arap dünyası ve halkı üzerinde büyük bir güven elde ettiğinin altını çizen Agha, bölgedeki problemlerin çözümünde Türkiye'nin büyük şansa sahip olduğuna değindi.
