Uzmanlar Avrupa ve Amerika para birimlerinin değer kaybında yabancı yatırımcıların Türkiye'ye ilgisinin önemli rol oynadığını düşünüyor. Diğer yandan IMF ile yollarını ayıran ve kriz döneminde fonun desteği olmadan mali sektörünü ayakta tutmayı başaran Ankara'nın, ortaya koyduğu Orta Vadeli Program'ın ilgi çekmeyi sürdürdüğüne işaret ediliyor. Para ve altın piyasaları uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk, konuyla ilgili olarak Cihan'a yaptığı değerlendirmelerde, Türkiye'nin bir süredir dış piyasalardan ve gelişmiş ülkelerden ayrışmış bir görüntü sergilediğine dikkat çekiyor.
Mehmet Ali Yıldırımtürk, Türkiye'nin IMF'yle yeni bir anlaşma yapmadan yoluna Orta Vadeli Program ile devam edeceğini beyan etmesinin ardından Avrupalı yatırımcının ilgisi arttığını düşünüyor. Körfez sermayesinin ilgisinin de sürdüğüne işaret eden Yıldırımtürk, şu tespitleri yapıyor:
"Körfezde 1,5 trilyon dolar civarında olduğu kaydedilen sermaye kendisine gidecek yer arıyor ve sukuk piyasasının olduğu yerlere yöneliyor. Bundan 10 gün önce Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Vedat Akgiray'ın açıklamaları kira sözleşmesiyle yasanın gündeme geldiğinden söz etti. Bu, Körfez sermayesinin Türkiye'ye getirme eğilimini arttırdı. İhracattaki artış ortada. Yurtdışından bu kanalla önemli döviz girişi oluyor. Diğer taraftan bankalar piyasada açık pozisyon oluşturmak suretiyle ay boyu TL'ye yöneldiler. Bu durum da dövizin aşağı yönlü seyir izlemesinde etkili oldu.Bir diğer önemli nokta da turizm. Mevsim başladı. Bir miktar arz genişlemesi bekleniyor. Ayrıca vatandaşın yastık altına sakladığı dövizleri de unutmamak lazım. Dövizde ay sonuna doğru bir yükselme beklenebilir. Açık pozisyonlarını kapatmek isteyen bankaların yapacağı alımlar ile dolar tekrar 1,50 seviyesine tırmanablir."