Akad ve Sümer dillerinde yazılmış tabletlerden derlenen Gılgameş Destanı İ.Ö. 3000 yıllarının ilk yarısında Mezopotamya'daki Uruk kentinde hüküm sürmüş kral Gılgameş'in ölümsüzlüğü arayışının öyküsünü anlatıyor. Yarı insan, yarı Tanrı olan Gılgameş yenilmez bir savaşçıdır. Halkına acımasız davrandığı için Gılgameş'e öfkelenen Gök Tanrısı Anu, onu öldürtmek için üzerine vahşi bir hayvan olan Enkidu'yu salar. Ancak Gılgameş Enkidu ile arasında geçen mücadeleyi kazanır, daha sonra da Enkidu ile çok yakın dost olur. Bu dostluk, Enkidu'nun Tanrıça İştar tarafından Gılgameş'i öldürtmek üzere yolladığı boğayı yok etmesinin ardından Tanrılar tarafından ölüme mahkum edilmesi ile sona erer. Enkidu'nun ölümünü tufan öyküsü izler. Tufan yeryüzünün sularla dolup taşmasının öyküsüdür. Tufan sırasında Gılgameş ölümsüzlük otunun bir bilge olan Utnapiştim'de olduğunu öğrenir. Gılgameş bilgeyi bulur, otu alır. Ancak ne yazık ki Gılgameş otu yemeye fırsat bulmadan onu bir yılana kaptırır ve Uruk'a elleri boş döner. Destan, Gılgameş'in ölüm karşısında acı yenilgisiyle biter.
Şirin Aktemur Toprak ve Gökhan Aktemur'un yazdığı, Umut Toprak'ın yönettiği, dekor ve kostüm tasarımının Ali Cem Köroğlu'na, ışık tasarımının Ersen Tunççekiç'e, müziklerin İhsan Kılavuz'a ait oyun 8 Mart pazartesi günü Alanya Kültür Merkezi'nde sahnelenecek.
(CİHAN)

