18 Aralık 2025
Altın 5953.344
BIST 11286.81
Dolar 42.7144
Euro 50.2409
Sterlin 57.1537
Ankara -5°C

"Kanlı Medya Ormanı"

"Kanlı Medya Ormanı"
Gazete Habertürk yazarı Umur Talu'dan enfes bir analiz... Okuyun, okutun!!!
ONUNCU gazetem olmuş Habertürk. (Bir S harfinin başa gelmesi de ihtimaldir tabii. Olur a, esas ömrüm kısa olursa da... Allah hepimize, gazetelerimize de uzun ömür versin; burada mesleki ömrüm, beden ve akıl ömrüm kadar uzun olursa da!)
Babam ömrünün son döneminde, 46 yıl önce, biri takma isimle, iki ayrı gazeteye yazardı...
Şimdi "online Mehmet Bey" dediğim rahmetli gazete emekçisi, o günler yatağından kalkamayan babamın yazılarını Bağlarbaşı'ndan Cağaloğlu'na götürürdü.
Bazen yanlış gazetelere bırakırmış.
Zarfı alanlar bilirmiş; yanlış yazıyı diğer gazeteye yollayıp kendilerininkini aldırırmış.
* * *
Elbet o devirlerin de sıkı, bazen kıyasıya, kinayeli, esprili, sert polemikleri vardı...
Unutmazsak, elbet muhbirler, kadrolu yalakalar da vardı.
İktidar(lar) ve güçlüler yamacına konuşlanmış patronlar, muharrirler de eksik değildi.
Sansür daha beter, tabular daha sert, korkular belki daha derindi.
Lakin meslekte akla veya kalbe önce "Babıali dostlukları" geliyordu.
Bunlara tanık oldum; hem içine doğdum, hem babam öldükten sonra tam ortasında büyüdüm, hem de ucuna yetişip çalıştım.
İnsanlar arkadaşlıkla da kalmamıştı; başka dayanışma biçimleri, örgütlenmeler, zorda olana sahip çıkmalarla, berikinin "sonuçta meslektaşı" olduğunu unutmamıştı.
* * *
Şimdi...
"Göz boyama devri" çocuklarının bir büyük yeteneği de "göz oyma".
Patronlar birbirinin batışına zar attı, nara attı, para attı ya...
Armut dibine düşmüşler de önce bir meslektaşının haysiyetine küfür kıyamet gitmeyi polemik filan sandı.
İnsanları aşağılamayı, hele meslektaşı ise, "en büyük marifet" saydı.
Canları sağ olsun.
Lakin, bu salya sümük devri, gazeteciliği yerlere serdiği gibi, büyük işletmeleri ayakta tutmaya da yetmiyor. Belki cambazlık, soytarılık, gladyatör bozmalığı gündelik piyasada prim yapıyor... Ama önce kendi haysiyetin sabun köpüğü gibi uçuyor.
Siz patron olup medya gücüne abanmayı, sizse patron gücüne yaslanıp tepeden bakmayı doğal sanıyorsanız...
Aha iktidar(lar) da, "milletten aldığı gücü" krallık, padişahlık, sultanlık biliyor.
Çünkü...
Daha sonra bu mevzuu açarım...
Türkiye'nin temel meselesi sadece "askeriyenin demokratikleştirilmesi" değil, sivil kurum ve zihniyetlerin de "militer buyurganlık"tan arındırılıp harbiden demokratikleşmesi!
Kendini tepede, ötekini ise aşağı gören, cumhuriyetçiliğini de demokratlığını da külahıma anlatsın!
Anlatmasın...
Külahım bile tiksinir.
* * *
O yüzden...
16 yıl akıl ve emek harcadıklarımın, bir gün, "Umur Talu'nun hâlâ gazetecilik yapmaya hakkı var mı" diye bağırabildiği (hak ettikleri cevabı da aldığı), ama şimdi iktidar sıkıştırmasıyla "Gazetecilik yapma hakkı" talep ettikleri âlemde...
Eh biraz da yılların üstümüze yıktığı "ağırlık"la, belki kaplumbağanın sırtında taşıması gibi kabuğunu, o zırh ve mekânını...
Dipsiz Kuyu sırtımda...
Kuyunun içine binlerce insanın yüklediği sorumluluk, bir ses, bir umut beklentisi omzumda...
"Kanlı medya ormanı"nda "Yürüyorum geceleyin".
"Elini ver nerde elin" dersem şimdi çok ayıp olur...
Çünkü bu yazının sonu, bunca satırın amacı idi esasta:
Kendi kabuklarını sırtlayıp onca mesajla, onca sesle, onca nefesle "buraya" koşan, elini veren, gönlünü, dostluğunu sunan herkese, her birine teşekkürle.
Tabii burada kucak ve yer açan herkese de.
Nasıl bildinizse...
Aynen öyle!
Utanma duygumuzu kaybetmeden... Ve umarım, utandırmadan.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Bunlar da İlginizi Çekebilir