
Kapıcı Rıza’nın Takımı!!
www.etkispor.com yazarı AYTUNÇ ERKİN:"Kapıcı Rıza'nın takımı!!"
Kapıcı Rıza'nın takımı!
“Say bakalım”… Fenerbahçe… Galatasaray… Beşiktaş… “Daha daha”… Bursaspor… Ankaragücü… Eskişehirspor… Taraftarıyla bütünleşen, gittikleri her stadı “mabed”e çeviren takımlarımız… “Bizim takımlarımız”… Taraftar varsa futbol da var! Bakın İstanbul BB'ye ya da Ankaraspor'a… Yok… Olmuyor… “Bizim takımlarımız”dan olmuyor… Kim oluyor peki? Dün 90 dakikanın bitiminde Ali Sami Yen'i inleten “kırmızı şimşekler”… Es-Es… Ligin keyif veren takımlarından… Başlarında, Eskişehir'den İstanbul'a trenle gidecek kadar “halk” olan Rıza Çalımbay… Ve öğrencileri… Ve seyircileri… Tepeden tırnağa insan Rıza… “Kapıcının oğlu”… Yani “bizim takım”dan… Hatırlayın… Bir Fenerbahçe-Beşiktaş maçında, Fenerbahçeli olduğunu iddia eden bazıları “Rıza Efendi 2 ekmek 1 süt (2005 yılında )” pankartı açmıştı. 10 dakika sonra toplanmıştı o pankart ama… Yine de yürek yandı bir kere… Babasının kapıcılığıyla alay edilen Rıza… Sesini çıkarmadı… Sadece tebessüm etti… Dudaklarının kenarından fışkıran sessizlik… Bu durumda dahi sakin… Yüzünde, en alt katta oturan “insanın” en yalın hali… Yani “inanç”… Beşiktaş'tan, “halkın takımı” Beşiktaş'tan, canı kadar sevdiği Beşiktaş'tan kovulmaktan beter… Yaşadıklarını hazmeden, sevdiğine ihanet etmeyen… Çocuğuna “halk” olmayı öğreten… Bu yüzden Rıza “biziz”… Bu yüzden “kalbimizin bir tarafı Bursa'daysa yarısı Eskişehir'de”… Yani Rıza neredeyse orada… Yani Kemalettin neredeyse… Yani Metin Kurt… Yani Galatasaray'ın unutulmaz kalecisi Eser… Yani Aykut Kocaman!!
Dün Galatasaray puan kaybettiği için sevinmedim Fenerbahçeli olarak…
Rıza puan kazandığı için…
GELELİM RİJKAARD VE DAUM'A…
Geldiği günden bu yana heyecan duyuyorum siyah hocadan… Kenarda yaşattığı havadan zevk alıyorum… “Onun müziğiyle dans etmeye hazır olduğumu” aylar önce ilan etmiştim… Ama bu hafta kötüydü Rijkaard… Maçı okuyamadı… Arda'yı oyundan alamadı… Ayhan'la Mehmet Topal'ı değiştiremedi… Eskişehir geriye çekildiğinde Baros'u Nonda'yla değiştirdi ve beraberliğe razı oldu… Uğur Uçar'ın futbol hayatını “sol tarafta” bitirmek üzere olduğunun farkında değil izlenimi verdi… Elano aylardır güçlenemedi… Neyse… Bu hafta Rijkaard, Daum gibiydi… Daum değildi ama… Kazım'a tahammül eden, Özer Hurmacı'yı kadroya dahi almayan… Semih'i yok etmeyi hedefleyen… Daum değildi Rijkaard… Olmasın da… O da “bizim takım”dan… Daum, yardımcısı Koch'u yollamıştı Sami Yen'e!!! Koch'a bir tüyo: Galatasaray'a ileride pres yap ve maçı kazan… Bu kadar…
Ama… Alex'le, Santos'la, Kazım'la değil… Neyse…
Fenerbahçe iki puan öne geçti ya…
Tabelaya bakalım di mi ey okuyucu!!!
NOT: Doğan Koloğlu ağabeye selamları tekrar iletiyorum buradan. Neden mi? Yazmaya başladığı ilk gün “Nonda” dedi… Ve Nonda gerçeği her geçen gün ortaya çıkıyor ve ben de seviniyorum... Acı tebessüm dudaklarımda… Anlı şanlı gazetelerimizin yazarlarının, “gol attığı” için gördüğü Nonda, takım oyuncusu… Doğan ağabey “hücum futbolu”, “patlayan forvet” kavramlarını tanıştırdığı okuyucuya, Nonda gerçeğini aylar öncesinden işaret etmişti… Selam Doğan ağabey ve saygı…
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.