28 Şubat sürecinin önemli aktörlerinden biri olan dönemin Adalet Bakanı Şevket Kazan AKŞAM'a konuştu. Açılacak davaya müdahil olmaya hazırlanan Kazan'ın değerlendirmeleri satırbaşlarıyla şöyle:
- 28 Şubat 1997'de yapılan MGK'nın zabıtları açıklanmalı. TSK'yı temsilen Güven Erkaya saatlerce konuşmuş, ona neden sadece Başbakan (Erbakan) cevap vermiş, Cumhurbaşkanı (Demirel), bakanlar sessiz kalmış, bunlar bilinmeli. Bugün iktidarda olanlar, 'Erbakan sesini çıkarmadı' diyorlar; o zabıtlar açıklanırsa, sessiz mi kalmış, demokrasiyi savunmada tek başına mı bırakılmış millet görür.
- Cumhurbaşkanı'nın (Demirel) 'vatana ihanet' dışında yargılanamayacağı anayasada belirtilmiş, ama en azından 'tanık' sıfatıyla dinlenilmesi gerekir.
- MGK kararları aslında, bildiriye de yakın ifadeler içeren 4 maddeydi. Erbakan Hoca'nın imzaladığı o dört maddedir. Diğer 18 madde, kurnazlık yapılarak o maddelere eklenerek gönderilmiş. Sayın Erbakan onları imzalamadı. Altında dönemin MGK Genel Sekreteri İlhan Kılıç'ın imzası vardır. MGK kararları tavsiye mahiyetindeki kararlardı. Biz, hiçbirisini uygulamadık.
ABD'NİN TEŞVİKİ VARDI:
- Bütün süreçte ABD'nin de tahriki ve teşviki var. Ancak ABD, silahlı darbe şeklinde yapılmasını istemedi. İç savaş çıkabilir düşüncesiyle 'postmodern darbe' adı verilen şekli tercih ettiler.
- Merkezde TSK olmak üzere, kartelci medya, başta TÜSİAD olmak üzere kartelci sermaye 11 Aralık 1996'da Atina'da bir toplantı yaptılar. Sabah, Milliyet, Hürriyet 11 Aralık'tan 20 Aralık'a kadar tam sayfa ilanlar yayınladılar; 'Yarın başka bir Türkiye olacak' diye. Bunlar kime mesaj veriyordu?
- 24 Ocak'ta Gölcük'te kuvvet komutanlarının yaptığı toplantıda 'Harp oyunları üzerinde çalışıyoruz' dediler. Harp oyunları meğer darbe hazırlıklarıymış.
- Askerlerin yargı üzerindeki baskısının en canlı delillerinin başında gelen o brifinglerin üzerine gidilmesi lazım. Hakkı KURBAN / Akşam