Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, görüş bildirmek üzere temyiz incelemesini yaptığı dosyalarda belirlediği hata ve eksiklikleri, bunlara ilişkin çözüm önerilerini raporlaştırdı. Raporda, dava dosyalarındaki “kes-kopyala-yapıştır” yaklaşımından duyulan rahatsızlığa yer verildi. Ceza dava dosyalarının karmakarışık tutulduğu, gereksiz belgelerle dolu olduğu, belgerin yerini belirleme dizininin bulunmadığı, bunun da dosya incelemesinde güçlüğe yol açtığına dikkat çekilen raporda, soruşturma, kovuşturma ve kanun yolu evrelerinde yasalarda belirlenmiş usul kurallarına uyulması istendi.
Raporun iddianamelerin değerlendirildiği bölümünde, bazı kararlarda iddia, suça konu somut olay, sanık savunması, delillerin değerlendirilmesi ve hukuksal nitelendirmenin denetime olanak verecek şekilde gösterilmediği vurgulandı. Bazı gerekçeli kararların büyük bölümünün sanık ve tanık beyanlarının dosya içinden “kes- kopyala” yöntemi ile karara yapıştırılmasından ibaret olduğu eleştirisine yer verilen raporda, hükme esas alınan hukuki gerekçenin ise yetersiz bir satırdan ibaret bırakıldığı belirlemesi yapıldı. Ceza dosyaları karmakarışık Ceza dava dosyalarının düzenlenmesinde, dosyadaki evrakın yerlerinin belirlenmesinde belirli bir standarda uyulmadığı saptanırken, dosyaların pek çoğunda evrakların karmakarışık şekilde dosyada tutulduğu belirtildi. Dava dosyalarında gereksiz ve birden fazla fotokopinin soruşturma ve kovuşturma evrakının arasına rastgele yerleştirildiği anlatılan raporda, gereksiz yere çok sayıda gerekçeli karar çıktısı alınarak dosyanın incelenmesinde güçlüğe neden olunduğu kaydedildi. Tanık ve sanıkların ifadelerinin alınması ve sorgulanmasında yasaya uygun davranılması istenirken, kovuşturma aşamasında bu kişilerin “soruşturma aşamasındaki eski beyanımı tekrar ederim” şeklindeki beyanlarıyla yetinilmemesi istendi.
Yargıtay Başsavcılığı’nın dava dosyalarındaki usul eksiklikleri ve bunlara ilişkin çözüm önerilerinden öne çıkanlar şöyle: - Kolluk (polis) tarafından el yazısı ile yazılan tutanakların okunaklı olarak yazılması konusunda gerekli hassasiyet gösterilsin. - Olay yeri inceleme ekiplerince mümkün olduğu ölçüde olay yeri ve suç materyalleri teknik araçlarla görsel olarak kayda alınsın. - İfadelerin tutanağa geçirilmesi sırasında, aynı veya benzer cümlelerin kurulması suretiyle ifade tutanaklarının kopyalandığı intibaını verecek yöntemlerden kaçınılsın. - Adli kolluk tutanaklarında, özellikle suç tarihi itibariyle uygulanacak yasanın belirlenmesi bakımından, suçun işlendiği yer ve zamanı tereddüde yol açmayacak bir şekilde açıkça yazılsın. - Arama, el koyma, iletişimin dinlenmesi veya kayda alınmasına alişkin kararların asılları veya onaylı suretleri tefrik edilen dosyalara da konulsun. - 12-15 yaş grubundaki suça sürüklenen çocukların, işlediği suçun hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneği bulunup bulunmadığı hususunda rapor alınması gereğine dikkat edilsin. - Suça sürüklenen çocukların, hırsızlık suçu ile birlikte işledikleri mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını bozma suçları nedeniyle haklarında yapılan soruşturma ve kovuşturmalarda, uzman hekim raporu ve Sosyal İnceleme Raporlarının her bir suç için ayrı ayrı alınması gerektiği gözetilsin."