"Vicdanımız sızlıyor. İlk baskın da değil. Bir şeyi bilmenizi istiyorum, terörü hepimiz en şiddetli bir şekilde lanetliyoruz.
Bu ülkenin birliğini terör asla bozamayacaktır. Şehitler bizim onurumuzdur. Onları davul zurnayla askere gönderdik.
Şehitlik mertebesi yüce bir mertebedir. O annelerin acılarına biz ne kadar merhem olabiliriz.
Onların anısı önünde saygıyla eğiliyorum.
20 yaşında şehit olan askerlerimiz için bizim acaba hiçbir sorumluluğumuz yok mu?
O babanın o annenin dramını yaşamamız gerekir, oturup düşünmemiz gerekiyor neden bu olaylar oluyor?
Uludere'yi hatırlayın. İnsansız hava araçlarıyla bombaladılar. Ağır silahlarla gelip 8 askerimizi şehit edip gidiyorlar. Eee senin insansız hava araçların ne oldu?
Mustafa Kemal'in büyüklüğü her olayda ortaya çıkıyor. Amasya Tamimi'nde milletin azim ve kararlılığından söz ediyordu. Biz terör konusunda da azim ve kararlılıktan vazgeçmeyeceğiz. bu ülkeyi her düşmana karşı her şart altında azim ve kararlılıkla koruyacağız.
Kalemine güvenen herkesi cesurca yazmaya davet ediyorum. Korkmayın bu ülke halk sizin yanınızdadır. Her darbe rejiminin özelliği cezaevleriyle anılmalarıdır. Her dönemde markalaşmış cezaevi çıkar. Bizim işkencehaneleri yakından izlememiz gerekiyor. Nasıl bir cezaevi var bana anlatın ben o ülkede nasıl bir demokrasi olduğunu söyleyeyim. Bunlar cezaevi değil ölüm evi. Binlerce insanı istif ediyorsunuz.
Türkiye'de sıcağın en olduğu yer Şanlırfa. Peki nasıl oluyor da cezaevinde 13 vatandaş diri diri yanar? Vantilatör koğuşta bir tane. Klima alınacak yasak. 15 metrekarelik yerde 30 kişi kalıyor. NAZİ'lerin toplama kampından söz etmiyorum. 21. yüzyıl Türkiye'sinden bahsediyorum. Bu insanlar isyan etmesin de ne olsun.
Binlerce insan İstanbul'da işkence çekiyor. 20 yıldır İstanbul'u kim yönetiyor. Bu iktidar yönetiyor. Bu işkenceleri seçim döneminde sakın unutmayın. Unutursanız daha büyükleri başınıza gelir!"
