CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sabah kalkan halkın zamlarla karşılaşır hale geldiğini söyledi. İğneden ipliğe her şeye zam geldiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Zam eşittir Recep Tayyip Erdoğan.” dedi.
Antalya’nın Gazipaşa ilçesinde yaptığı tesisin açılışından sonra Alanya’nın Mahmutlar beldesine geçen Kılıçdaroğlu, partililere otobüsün üzerinden hitap etti. Halkın sabır ve zulümden bıktığını dile getiren Kılıçdaroğlu, “Daha yeni sabah kalktık. Elektriğe, gübreye, doğalgaza, iğneye, ipliğe zam geliyor. Zam eşittir Recep Tayyip Erdoğan. Zamla bir ülke yönetilir mi? İğneden ipliğe zam yapıyorsunuz. Tonla vergi alıyorsunuz. Halk ne yaparsa vergi alırsınız. Su içersiniz vergi verirsiniz. Kefen bezi alırsanız yüzde 18 Katma Değer Vergisi verirsiniz. Bütün fabrikaları sattınız. Dünyanın borcunu aldınız. Vatandaştan vergi aldınız topladınız. 10 yılda 1 trilyon 397 milyar dolar para harcanız. Nereye gitti bu para, nereye harcadın sen bu parayı? 7 gömlek zenginleşti. Herkes zenginleşti. Vatandaş fakirleşti.” diye konuştu.
"DEMOKRASİNİN BEŞİĞİ YEREL YÖNETİMLERDİR"
Hükümet tarafından mevcut 16 büyükşehir belediyesine ek olarak 13 ilin daha büyükşehir statüsüne alınması için çalışmalar yapıldığına dikkat çeken Kılıçdaroğlu, bu çerçevede kapatılması öngörülen belediyeler olduğunu söyledi. Buna tepki gösteren Kılıçdaroğlu, demokrasi beşiğinin yerel yönetimler olduğunu dile getirdi. Halkın yerel yönetime en rahat ulaşabileceği yerler olduğuna dikkat çeken Kılıçdaroğlu, bunu unutmamak gerektiğini savundu.
Beldelerde belediye başkanları, köylerde muhtara ulaşmanın kolay olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, milletvekiline ulaşmanın zor olduğuna işaret etti. Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Siz belediyeyi niye kapatıyorsunuz? Vatandaş derdini anlatacak orada. Şimdi yeni bir yasa tasarısı getirdiler. Komisyonlarda konuşuluyor. Belde belediyeleri kapatılacak. Burası da kapatılacak. 2 beldemiz kapatılacak burada. Biri de Demirtaş beldesi. Sandığı koyacağız buraya. Sandığı koyacağız buraya. 14 ve 21 Ekim’de referanduma gideceğiz. ‘Eğer kapatılsın diye karar çıkarsa tamam. Eğer kapatılmasın diye karar verirseniz. Ankara’da sizin sesiniz olmaya söz veriyoruz. Evet, belediyelerin kapanmaması lazım. Demokrasinin kuralıdır bu. Siz kapatırsanız, her şeyi ‘Ben merkezden yönetirim’ derseniz otoriter bir rejim yaratmış olursunuz. Vatandaş derdini anlatacağı yer makam bulamaz. O açıdan çok önemlidir.”
"SURİYE’DE KARDEŞİNİ VUR DİYE SİLAH VERİYORUZ"
Çağdaş ve özgür Türkiye’yi kurmak için; kavgasız, barış içinde yaşayan, terörü sonlandırmak için Türkiye’nin yeni bir iklime yeni bir anlayışa, barışa, dostluğa ihtiyacı olduğuna dikkat çeken Kılıçdaroğlu, bütün komşularla barış istediklerini söyledi. Hiç kimsenin oturduğu apartmanda komşusuyla kavga istemediğini dile getiren Kılıçdaroğlu şöyle devam etti: “Kavga ederlerse araya birilerini koyarlar. ‘Ya sizi barıştıralım’ derler. Şimdi bütün komşularımızla kavgalıyız. Suriye’de şunu yapıyoruz: Taraflardan birisinin eline silahı veriyoruz. Git arkadaşını öldür diyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'ne yakışır mı bu? Böyle bir şey olabilir mi? Taraflardan birisini barıştıracağına eline silah veriyorsun, ‘Git onu öldür' diyorsun. Sonra da dönüyorsun demokrasiden bahsediyorsun. Özgürlükten bahsediyorsun. Neymiş Suriye’de demokrasi yokmuş. Önce sen kendine dön bakalım. Bu ülkede demokrasi var mı? Tarafsız eğitim istiyor öğrenci, hapse atacağım. Gazeteci yazı yazıyor hapse atacağım. Kitap yazıyor vatandaş, hapse atacağım. Düşünüyorum, hapse atacağım. Bizi yıldıramayacak. İstediği kadar Silivri mahkemesi kursun. İstediği kadar baskı yapsın. Belediye başkanlarımızın üstüne yapıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar. Demokrasi ve özgürlük mücadelesinde kimse bizi yolumuzdan alıkoyamayacaktır.” CİHAN
Kaynak: