Dün şehit polisimiz Yasin kaya'nın cenazesine katıldım. Babasıyla beraber saf tuttum. Babası bana dönüp "Ne olur bu sonuru çözün" dedi. Amcası geldi "Ben Kürt'üm" dedi. Biz gelin Türkiye'nin en büyük sorununu beraber çözelim diyoruz.
Bütün çözümlerin adresi CHP'dir. Gelin Türkiye'nin sorunu çözelim aynı şeyi onlarada söyledim. Coğrafyamız olağanüstüdür. Ama coğrafyamız sorunlu bir yerdir. Türkiye güçlü bir aktördür.
Bu coğrafya, dünyanın en sorunlu bölgesi. Kafkaslara bakın, Ortadoğu’ya bakın, Balkanlar’a bakın bir sorun yumağıdır. Ama burada Türkiye güçlü bir aktör olarak yerini almıştır. Hiçbir bölgede bu kadar karmaşık bir yapı yoktur. Bu bölgede etnik açıdan, politik açıdan, coğrafik açıdan, İran’dan Ermenistan’a Azerbaycan’dan Irak’a, Yunanistan’dan Bulgaristan’a, Suriye’den Rusya’ya kadar bu coğrafyada. Bize bu gücü kim verdi? Bu güç, Mustafa Kemal ve arkadaşlarının kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin gücüdür.
Savaş zorunlu olmadıkça bir cinayettir demişti. Yedi düvele karşı mücadele etti ama gerekli olduğu için savaştı. Savaşı bitirdi, dünyada barış yurtta barış diyerek tarihe geçti. Arzu ettiğimizde bu bizim. En karmaşık, en sorunlu bölge, dinsel etnik kimlik açısından en karmaşık bölge.
Kimse bize bu bölgeyi altın tepside sunmadı. Mücadele ettik biz bu bölgede. Kafası karışanlar için söylüyorum. Türkiye Cumhuriyeti kendi bölgesi için görkemli bir devlettir. Bunu Beşar Esad da bilsin, Esad’ın arkasına saklanan güçler varsa onlar da bilsinler. Türkiye, bölgesinde en güçlü en dirayetli ülkedir. Bunu sadece onlar Davutoğlu’da duysun, Recep Tayyip Erdoğan da bilsin.
-Türkiye’nin büyüklüğünü öğrensinler, idrak etsinler artık. Bir savaş jetimiz gidecek uluslar arası sularda düşürülecek. Bin 300 metre derinlikte duruyor uçağımız. Dört postal bulundu. Umuyoruz sağ salim dönerler.
Bizim uçaklarımızın seyrüsefer alanı. Dolayısıyla oraya bilinmeden gidilmedi. Değerli arkadaşlar mademki böyle bir tablo var. 22 Haziran cuma günü bizim uçağımız bilmemezlikten mi düşürülür yanlışlıkla mı düşürülür yapılan açıklama şu bile bile uçak düşürüldü.
Kimse bilmeden düşürdük demesin. Suriye hükümeti Türkiye'ye korku vermek için düşürdü. Daha sonra arama kurtarma uçağımıza da saldırıldı.
Kendimize soralım 10 yıl önce komşularımızın herhangi biri tarafından düşürlemezdi. 10 yıl önce kimse aklından geçiremezdi gücümüz vardı ekonomimiz sağlamdı. Kof gürültüye gerek yok arkadaşlar. Dış politikada kandıramazsınız iç politikada halkı kandırabilirsiniz.
"SIÇAN GEÇER YOL OLUR"
Lafı tartacaksınız nereye gider bu laf diye. Dış politika nereye gider diye düşünceksiniz. Bizim savaş uçağımızın düşürülmesi akıldan geçmezken ansıl cesaret edilipte düşürülebiliyor. bunu düşünmemiz lazım. Sıçan gezer yolu kalır diye bir laf var unutulmamalı. Bu meselenin şakası olmaz. Çocuklarımız ve bizim geleceğimiz tehlikeli demektir.
Bu ülkeyi bize altın tepside sunmadılar. Çanakkale'de Kıbrıs'ta ödedik biz ülkenin bedelini. 4 Temmuz 2003'te Kuzey Irak'ta askerlerin başına çuval geçirildi. Hiçbir lider zamanında olmadı bu AKP bunun hesabını henüz vermedi.
Unutmayın 2. olay Mavi Marmara'yı 9 vatandaş şehit edildi. Ne yaptık ne yaptık estik gürledik basın toplantıları grup toplantıları yaptık. Birşey yapılmadı.
Son olarak da Suriye’nin pervasızlığı. Affedilecek, unutulacak bir olay değildir. Şimdi ben sayın Erdoğan’a soru soruyorum: Sayın başbakan Türkiye’nin caydırıcılığına darbe vuran dış politikanızın bu ülkedeki derin yaranın farkında mısınız? Ülkenin kendilerinin yönettiği konusunda da ciddi endişelerim var. Blöfle dış politika yapılırmı?
Kıbrıs Hareketını hatırlarsınız birşey söylendi "ayşe tatile çıktı". Blöf dış politika mı olur. Mavi Marmara ve Suriye olayında konuşmaları yan yana getirin. Kimse Türkiye üzerinden poker oynayamaz. Düşünün sizin başbakanınızla uluslararsı gazetelerde dalga geçiliyor.
Biz büyük devlet olarak sabır ediyoruz diyor Tayyıp Erdoğan. Sayın başbakan ben sana söyliyeyim hiçbir ülke vatandaşlarının uluslararsı sularda katledilmesine göz yumamaz. Savaş sebebi diyorsun ve susuyorsun. Türkiye'nin dış pollitikasına darbe vuran şey savaş sebebi deyip de hiçbirşey yapmamak .
Değerli arkadaşlar biz Suriye plitikasının yanlış olduğunu söyledik fakat dinlenmedik suçlandık. Hiçkimse bu konu hakkında CHP bişey yapmadı diyemez. Türkiye cumhuriyeti kendisine yapılan saldırılar karşısında vurdumduymaz olamaz. Ama şunun altını çiziyorum uluslarası haklardan kaynaklanan avantajları almak istiyorsak adam gibi yapacağız bunu.
Güçlü bir aktör olmazsanız kimse sizi dikkate almaz. Erdoğanın bir blöfü daha var gazze olayında esti gürledi. Başbakan sordum gazzeye giden gmeilere savaş gemileri nereye kadar eşlik edecek. eğer götürürsen anlından öperim dedim? 10 ay geçti bunun üzerinden 10 ay. Söylediğin her söz dünyanın her tarafından duyuluyor. Ne oldu? Türkiye Cumhuriyeti Başbakan’ı da yalancı çobanlık yakıştı mı? Gemi göndereceğiz, donanma eşlik edeceğiz. Ne oldu? Belki aklında vardı, kim telefon etti de vazgeçtin
Dış politikada blöfün olmadığını bilmen lazım. Almış yanına Davutoğlunu habire dış politika belirliyor, zikzaklar ne olduğu belli değil!
