Kılıçdaroğlu, Sinop'ta Uğur Mumcu Meydanı'nda vatandaşlara seslendi.
Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın Gaziantep'te sarf ettiği, "Önemli olan boy değil, soy" sözlerine tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Siyasette bir üslup hiçbir zaman üslubu bozmadım. Recep Bey önce anamızı ağzına aldı, sonra babamızı aldı. Bugün Gaziantep'te benim soyumu sorguluyor. Ne annemden, ne babamdan, ne soyumdan hiç utanmadım. Hepsi ile onur duydum. Ama Recep Bey'e tavsiyem var. Devlet senin emrinde. Benim soyumu öğrenmek istiyorsan İstanbul Müftülüğü'ne başvurursun, orada Nakîbü'l Eşrâf'ların tuttuğu defterlere bakarsan Benim soyumun ne olduğunu öğrenirsin. Ama çok merak ediyorsan, eğer sen insanların soyu ile uğraşıyorsan eline bir tane pergel, cetvel al, gel benim kafatasımı ölç, burada da benim itirazım olmaz."
Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Ben size diyorum ya Recep Bey'in ezberini, kimyasını bozduk. Recep Bey'in ne söylediği belli değil. Ağzını açınca öyle anlaşılıyor ki camlara bakmadan konuşuyor. Malum o konuşurken camdan geçen metinleri okuyor. Recep Bey, içten, inandığı için konuşmuyor. Önüne yazılan metinleri okuyor, biz de sanıyoruz ki Recep Bey bunları biliyor. Recep Bey bilmiyorsun. Recep Bey, soya-sopa girersen sınıfta kalırsın."
Kılıçdaroğlu, 12 Eylüle az bir zaman kaldığını ifade ederek, şunları söyledi:
'' 'Hayır' çıkarsa diye korkuyorlar. Referandumdan 'hayır' çıkarsa değişimin önü açılır, Türkiye'nin önü açılır. Adalet yerini bulur. Gelecek kaygısı olmayan bir Türkiye'yi yaratmak için ilk adımı atmış oluruz. Halkın önüne çıkacağız, doğruları söyleyeceğiz. Doğruları söyleyeceğiz ki çirkin siyasetçiler, malı götürenler belli olsun, dokunulmazlık dosyalarının arkasına saklananlar belli olsun. Hayırsızlara hayır oyu vermek ülkenin önünü açacaktır."
Kılıçdaroğlu, "Recep Bey diyor ki 'boyum-posumla uğraşıyorlar, benim boyum 1,85'. Hiç kimsenin hayatımda ne boyuyla ne posuyla uğraştım. O lafı eden ben değilim. Recep Bey kendisini mağdur gösterecek ya. Boy-posla uğraşıyor Recep Bey merak ediyorsan sağ yanında oturan Bülent Arınç'a sor bakalım. O sana söylesin. Samimi söylüyorum yalan, iftira, riya her şey bunlarda. Böyle bir şey olabilir mi? Sen Başbakan'sın, konuşunca kulağın duysun. Tamam camdan arada bir okuyorsun da camın dışına çıkma kardeşim. Cam ne yazıyorsa onu söyle, camın dışına çıkınca ne söylediğini bilmiyor." dedi.
Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: "Sayın Başbakan'dan istirham ediyorum ağzını bozmasın. Bir de kalkıp diyor ki, sözde biz iftira ediyoruz. Ne demişim. Recep Bey'e 'kalpazan' demişim. Ben demedim, savcı diyor. Dosyası Meclis'te, merak ediyorsa açsın dosyasını baksın, yazar orada Recep Tayyip Erdoğan diye. Üstelik o dosyayı Recep Bey kendi imzası ile gönderdi. Üstelik o yazıda da kendisinin kalpazanlıkla suçlandığını kendisi de okuyor. Sen bunu okuyordun da bana niye sitem okuyorsun. Yapmasaydın o işi. Ben dile getirince mağdur edebiyatı oynuyorsun. Senin maskeni indireceğim."
Kılıçaroğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Şimdi beyefendi kalkmış sahilde oturanlara 'kaymak tabaka' diyor. Siz kaymak tabaka mısınız? İnsanda biraz ar olur, edep olur. İnsanları, toplumu bölmez. Ama bunların görevi toplumu bölmek, toplumu düşman etmek, birbirlerine düşürmek, aradan sıyrılmak. Bunlar din, iman, Allah, peygamber, fakir, fukara dediler, bir baktık hepsi han-hamam sahibi olmuş. Ve bize güvenin diyorlar. Zerre kadar sana güvenemiyorum Recep Bey sana. Ülkeyi iyi yönetemiyorsun sen."
Kılıçdaroğlu, Sinop mitingi öncesi Kastamonu'nun Taşköprü ve Hanönü ilçelerinde de vatandaşlara hitap etti. Kılıçdaroğlu, mitingden sonra Türk Hava Yolları'na ait tarifeli uçakla İstanbul'a hareket etti.
