CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Reyhanlı'da meydana gelen patlamayla ilgili açıklama yaptı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Reyhanlı'da meydana gelen patlamayla ilgili olarak, "Saldırıyı şiddetle kınıyorum. Başta Reyhanlı ve Hatay'da yaşayanlar olmak üzere tüm halkımızı soğukkanlı olmaya davet ediyorum. Hükümet dış politikalarını gözden geçirmeli.." dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Hatay'ın Reyhanlı ilçesindeki patlamalara ilişkin, "Dün bütün koşullarda birliğimizi ve beraberliğimizi nasıl koruduysak, bugün de bazı sorumsuz, bozguncu tutum ve arayışlara rağmen dimdik ayakta durarak, dayanışma içinde bu olayların da üstesinden geleceğiz" değerlendirmesinde bulundu.
Kılıçdaroğlu, yaptığı yazılı açıklamada, Reyhanlı'da yaşananlardan derin bir üzüntü ve kaygı duyduğunu belirterek, hayatını kaybedenlere rahmet, ailelerine, yakınlarına ve Türk halkına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diledi.
"Toplumu derinden sarsan ve hepimizin yüreğini dağlayan bu insanlık dışı saldırıyı şiddetle kınıyorum ve lanetliyorum" ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, Başta Reyhanlı ve Hatay'da yaşayan vatandaşlar olmak üzere tüm halkı soğukkanlı olmaya davet etti.
CHP'nin Reyhanlılılara yönelik saldırıyı, patlamaları yerinde inceleyeceğini, resmi açıklamaları da dikkate alarak değerlendireceğini bildiren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Hükümeti elindeki güç ve imkanların tamamını kullanarak bu saldırıyı bütün yönleriyle en kısa zamanda aydınlatmaya ve halkımızın güven ve huzuru için, iç ve dış politikalarını gözden geçirerek gereken bütün önlemleri almaya, bu önlemleri derhal hayata geçirmeye çağırıyorum.
Hiç kuşku yok ki Türkiye büyük ve güçlü bir ülke, halkımız vakur ve dirençlidir. Dün bütün koşullarda birliğimizi ve beraberliğimizi nasıl koruduysak, bugün de bazı sorumsuz, bozguncu tutum ve arayışlara rağmen dimdik ayakta durarak, dayanışma içinde bu olayların da üstesinden geleceğiz."
CHP Basın Biriminden yapılan açıklamada, Kılıçdaroğlu'nun patlamalar nedeniyle yarın Manisa ve Bandırma'ya yapacağı gezileri iptal ettiği bildirildi.
Kılıçdaroğlu'nun, Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap başkanlığında bir heyet görevlendirerek Reyhanlı'ya gönderdiği belirtilen açıklamada, heyette Hatay'dan sorumlu PM üyesi Halit Toraman ile Milletvekili Aşkın Türeli'nin de yer aldığı kaydedildi.
Hatay Valisi Mehmet Celalettin Lekesiz'i telefonla arayan Kılıçdaroğlu'nun patlamalar hakkında bilgi aldığı ifade edildi.
MHP lideri Bahçeli Türkiye tehdit altında!..
Bahçeli, yazılı açıklamasında, ülkenin, AK Parti ile belirsizliğin, bilinmezliğin ve bunalımın her türüne sahne olduğunu ileri sürerek, kontrolsüz gelişmelerin peşi sıra cereyan ettiğini, özellikle de sınır güvenliğinin alt üst olduğunu iddia etti.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Gerek bölücü terör örgütü militanlarının sözde geri çekilmesi sürecinde yaşanan pespayelikler gerekse de Suriye politikasından kaynaklanan yanlış ve ihmaller sınırlarımızı anlamsızlığa ve şaibelere terk etmiş bulunmaktadır" ifadesini kullandı.
"Bir tarafta eli silahlı ve kanlı PKK militanları sınırlarımızda at koştururken, diğer yanda Suriye menşeli provokasyon ve saldırılar gittikçe artış göstermektedir" iddiasında bulunan Bahçeli, Türkiye'nin ağır bir sürece kıstırıldığını ve hareketsiz bırakıldığını öne sürdü.
Reyhanlı'daki patlamaların sınırlardaki vahşetin, kaos dalgasının ve sancılı hadiselerin seyri bakımından ibretlik bir vaka olduğunu savunan Bahçeli, olaylarda hayatını kaybedenlere rahmet, yaralılara da acil şifa diledi.
Olayın faillerinin ve azmettiricilerinin acilen tespit edilmesi, benzeri hadiselerin tekrarlanmaması için de tüm tedbirlerin bir an önce alınması gerektiğine vurgulayan Bahçeli, "11 Şubat 2013 günü, Cilvegözü Sınır Kapısı'nda yaşanan bombalı saldırıdan sonra şimdi de bu olayın vuku bulması sınır hattımızın tesadüflere, saldırganların keyfine bırakıldığına dair çok güçlü bir karine teşkil etmiştir" değerlendirmesini yaptı.
Bahçeli, şunları kaydetti:
"Suriye'den gelen sığınmacıların neden olduğu olayların ve taraf oldukları anlaşmazlıkların hacminde gözle görülür bir yükseliş söz konusudur. Nitekim sınır il ve ilçelerimizdeki gerginlik hızla tırmanmakta, kavga ve şiddet ortamı her geçen gün genişlemektedir. Hükümetin, küresel hesap ve planların hizmetine olacak şekilde tercih ettiği Suriye politikası vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini zedelemekte, hırpalamakta ve heba etmektedir. Başbakan Erdoğan'ın, Esad'a yönelik nefret söylemi, Şam yönetimini hedefine alan tahrikleri ülkemize saldırı ve kışkırtma olarak geri dönmektedir. Tüm gelişmeler göstermiştir ki Türkiye, sınırlarından kaynaklanan çok ciddi bir tehdidin altındadır. Ayrıca Suriyeli muhaliflere verilen imtiyazlar, yapılan yardımlar ve sağlanan destekler komşu coğrafyalardaki yangının sınırlarımıza doğru yayılmasına müsait bir zemin açmıştır. Başbakan Erdoğan'ın Suriye'yi kapsamına alan savaş dili, ABD'nin dikkatini çekmek maksadıyla uçuşa yasak bölge oluşturma teklifi ve Şam yönetimine gözdağı veren konuşmaları ülkemizi kirli ve kanlı bir girdaba sevk etmiştir."