1. HABERLER

  2. SPOR

  3. Koç: Hiçbir şampiyonluk, kuralları çiğneme hakkını kimseye vermez
Koç: Hiçbir şampiyonluk, kuralları çiğneme hakkını kimseye vermez

Koç: Hiçbir şampiyonluk, kuralları çiğneme hakkını kimseye vermez

Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, "Herhangi bir takımın 38 yıl sonra şampiyonluğu bizi ilgilendirmez. Ancak hiçbir şampiyonluk, kuralları çiğneme hakkını, dil uzatma hakkını kimseye vermez." dedi.

A+A-

Ali Koç, gündeme ilişkin açıklamaları Ülker Stadyumu 1907 Tribünü'nde yaptı. Toplantıya, yönetim kurulu üyeleri ve Yüksek Divan Kurulu Başkanı Uğur Dündar da katıldı.

Trabzonspor'un 30 Nisan'daki maçında yaşananların tahammül sınırlarını aştığını ifade eden Koç, "Bir takımın veya herhangi bir takımın 38 yıl sonra şampiyonluğu bizi ilgilendirmez. Ancak hiçbir şampiyonluk, kuralları çiğneme hakkını, dil uzatma hakkını kimseye vermez. Zira kazanmanın olduğu gibi kaybetmenin de bir asaleti vardır. Saygı bekliyorsanız saygılı olmayı da bileceksiniz. Bu her zaman çift yönlü bir yoldur." dedi.

Trabzonspor'un 2010-2011 şampiyonluğuna göz diktiğini öne süren Koç, bu kulübe cevap vermeden önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, FETÖ ile mücadele ve Fenerbahçe'nin bu örgüt tarafından kumpasa uğramasına ilişkin bir konuşma yaptığını söyledi. Koç, bu konuşmanın görüntülerini yayınladı. Koç, toplantıda şöyle devam etti:

"Sayın Cumhurbaşkanı liderliğinde terör örgütüne karşı verilen mücadele var. Kendisi, 'bu sürecin en büyük şahitlerinden, en büyük mağdurlarından biri hiç şüphesiz Fenerbahçe'dir' diyor, dikkat çekiyor. 'Fenerbahçe'nin dik duruşu sayesinde FETÖ başarısızlığa uğramıştır' diyor. Fenerbahçe tek başına camiası ve taraftarıyla bu duruşu sergilemiştir. 'Fenerbahçe'nin yürüttüğü hak arama çabasının, FETÖ amacının akim kalmasında önemli payı vardır' diyor Sayın Cumhurbaşkanı. Ayrıca, 'bu vatanın bu örgütten kurtulması için de katkı sağlamıştır' diyor.

2016 yılında Cumhurbaşkanlığı resmi internet sitesinde yayımlanan, başlığı da, '10 soruda 15 Temmuz Darbe Girişimi' olan içeriğe bakalım. Bu kronolojik şemada,15 Temmuz'a giden yolda sözde şike davası da bu adımlardan bir tanesi olarak yazılıyor. 3 Temmuz-15 Temmuz bağı alenen ortaya seriliyor. İçişleri Bakanlığı tarafından basılan, ön sözünü Fenerbahçe Spor Kulübü kongre üyesi olan Sayın Bakan Süleyman Soylu'nun yazdığı 'FETÖ' adlı kitap var. 95 ve 96. sayfada örgütün yargı üyeleriyle ilgili önemli bilgiler var. Sayın Bakanımıza şundan da teşekkür etmek lazım, '38 yıl sonra gelen şampiyonluk' diye ifade kullandı. Bunu söylemesi buradan çıkartacağımız pozitif bir geri bildirim olabilir."

"Hala 'şampiyonuz' diyerek kendinizi kandırıyorsunuz"

Trabzonspor yöneticilerine yönelik, "8. şampiyonluk olduğunu ne kadar iddia ederseniz edin, hayal dünyasında yaşarken, gelin ben de birazcık gerçekleri açıklayayım." diyen Koç, 3 Temmuz'un bir FETÖ operasyonu olduğunun kabul edildiğini ve iktidarı, muhalefeti, Meclis'i dahil tüm Türkiye'nin bunu kabul ettiğini sadece Trabzonspor yöneticilerinin bunu kabul etmediğini aktardı.

Ali Koç, Trabzonspor Kulübünün 10 yıl boyunca başvurduğu her kapıdan elleri boş döndüğünü ve buna ilişkin mahkeme kararları olduğunu da kaydederek, "Hiçbir girişiminizden istediğiniz sonucu alamadınız. Neden çünkü haklı değildiniz. Olsaydınız o kupa müzede dururdu. Hatta, '8. şampiyonluk' diyorsunuz. Bir kupanız eksik olacak müzenizde, onu yerini nasıl dolduracaksınız bilmiyorum ama fiziken o kupa olmayacak. Hala 'şampiyonuz' diyerek kendinizi kandırıyorsunuz. Size naçizane önerim, tez zamanda, bir an evvel camianızı gerçeklerle tanıştırın, onları gerçeklere alıştırın." ifadelerini kullandı.

"Açtığınız pankartla suikaste sahip çıktınız"

Trabzon'daki son maçta açılan pankartı da sert şekilde eleştiren Koç, şunları dile getirdi:

"Silah namlusu ucunda Fenerbahçe'yi temsil eden bir görselle tribünlerden tüm Türkiye'ye mesaj verdiniz. 7 yıl önce 39 kişi taşıyan Fenerbahçe takım otobüsüne, hem de Trabzon il sınırında yapılan, öldürmeyi amaçlayan, belki de ülkemizi karıştırmayı hedefleyen bir olay. Bize göre burada da FETÖ parmağı var ama neyse. Türkiye'de faili meçhul olaylar var ancak bu önemde hiçbir faili meçhul yoktur. Açtığınız pankartla suikaste sahip çıktınız. Konusu suç teşkil eden, suçu ve suçluyu öven bu pankartı orada açanlar, yol verenler, bu cesareti nereden bularak yapıyorsunuz? Neye göre hadsizlik yapıyorsunuz, amacınız nedir? Kulüp yönetiminin bundan haberinin olmaması söz konusu değildir. Maçın federasyon temsilcisinin bundan haberi olmaması, üstlerine iletmemesi, bundan federasyon yöneticilerinin bilgisinin olmaması mümkün değildir. Çünkü sürecin nasıl işlediğini biz de biliyoruz. Biz de aynı kurallara tabiyiz. Keza kamu görevlilerinin de güvenlik sorumlusu olan amirlerinin de ilgili makamlarla paylaşmış olmama ihtimali yoktur. Bu yapılan, kural, hukuk tanımazlığın, kendini ayrıcalıklı hissetmenin bir başka örneğidir. O maçta silahlı bir pankartı oraya asmak sadece dizginlenmeyen Fenerbahçe kompleksinin bir parçası değil, bir akıl tutulmasıdır. Hiç mi aklıselim insan yoktu orada. Hiç kimse ne yapıyorsunuz diyemedi mi?"

Kendi statlarında masum pankartların bile açılmasına izin verilmediğini ancak Trabzonspor'un kayırıldığını ileri süren Koç, Fenerbahçeli taraftarlara da şöyle seslendi:

"Bizi en iyi sizler anlıyorsunuz. Paçavradaki aşağılık mesajlar açıktır. Bize bu mesajı yollayanların selamını geçmişte olduğu gibi bugün de aldık, bir kenara not ettik. Merak etmesinler, kendi küçük hesapları için ülkeye, insanımıza her türlü tahriki vermekten çekinmeyenler, mücadele vermekten geri durmayacağımızı bilmeliler. Bu camia karşısında kim olursa olsun taraftarı, kudreti, gücüyle bu işlere müsaade etmez. Biz geri durmayız. Maşaları da dahil olmak üzere yine hepsinin maskelerini düşürürüz ve dimdik ayakta kalırız."

"Neden bu pankarta tepki göstermediniz?"

Koç, Trabzonspor'un son maçıyla ilgili de şunları söyledi:

"Ne yazık ki maçta ve kutlamalarda verilen görüntüler, sanki devletimizin de bu kutlamaların bir parçası, bir tarafı gibi algılanmasına, ne yazık ki sebebiyet verdi. Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere tarafsızlığa son derece önem veren devletimizin siyasetçileri, bürokratları vardır. Sayın Erdoğan'ı yüksek divan kuruluna davet ettiğimiz zaman maça da davet ettik, 'sadece Avrupa maçlarına gelirim' dedi, incelik gösterdi. Ya siz? Bu duruma sebebiyet veren Sayın Bakanlara birkaç sözüm olacak. Siyasetçilerin bir takıma gönül vermesi gayet normaldir. Ancak özellikle son yıllarda Trabzonspor'u tutan bakanlarımız, milletvekillerimiz ve devlet görevlilerinin, bunu açıkça sergilemeleri, açıkça şampiyonluk dilemeleri, bu camianın kendini ayrıcalıklı hissetmesine sebep oluyor. Çok daha önemlisi, yönetenler futbolu üzerinde etki ve baskı yaratarak futbolun tüm dinamiklerini altüst ediyorsunuz. Böyle bir atmosferde, başta federasyon, hakemler olmak üzere futbolun tüm paydaşlarını, karar mekanizmalarını etkiliyor, baskı altında bırakıyorsunuz. Zaten zayıf olan adil rekabet ortamının tamamen ortadan kalkmasına sebebiyet veriyorsunuz.

'Niye hakemlere sahip çıkıyorsunuz' diyorlar bana. Biz hakemlere sahip çıkmıyoruz. Biz TFF'nin köhnemiş, yozlaşmış yapısına karşıyız. Çünkü orada bir operasyon dönmektedir. Herkesin bilip de kimsenin ifade edemediği, esas tehlike, son yıllarda TFF'nin ve dolayısıyla Türk futbolunun Trabzon hakimiyetine geçirilme, bir nevi Trabzonlulaştırma çalışma ve çabalarıyla karşı karşıya olduğumuz gerçeğidir. Bu söyleyeceklerimiz tüm paydaşları ilgilendirir. Süper lige çıkmak isteyen rekabet eden tüm takımları ilgilendirir. İnşallah Fenerbahçe bu mücadeleyi şu ana kadar olduğu gibi bundan sonra da yalnız vermek zorunda kalmaz.''

Koç, bu sürecin Trabzonspor' da zarar vereceğini söyledi.

Şampiyonluk kutlamalarında takınılan tutumun devletin FETÖ ile cansiperane mücadelesine gölge düşürdüğünü iddia eden Koç, "Sanki Fenerbahçe taraftarı yok gibi bu kadar fütursuzca davranabiliyorsunuz. Buna 'dur' diyecek kimse yok mu Türkiye'de? Bu davranışların, bu hadsizliğin bir koruma kalkanından kaynaklandığına dikkat çekmiştim. Disiplin sevkleri de aynen tahmin ettiğim gibi çıktı. Bu kadar da 'kör göze parmak olur mu' diyemediniz. Şaşırdık mı? Hayır. Dolayısıyla Trabzonspor'un pervasızca sergilediği bu tutum, bu kural tanımazlık, hadsizlik ve şımarıklığın, sahip oldukları koruma kalkanından kaynaklandığını tekrar üzerine basarak söylüyorum. Bu noktaya gelinmesi bir süreç." dedi.

Trabzonspor'un uzun yıllardır şampiyon olamadığını ve 2010- 2011 sezonunda Fenerbahçe'ye kaybettikleri şampiyonluğu hala hazmedemediğini ileri süren Koç, "Bazı siyasetçilerimizin gücünü Trabzonspor lehine kullanması, son derece zayıf bir TFF mevcudiyetinden dolayı, lobisinin kibirli ve kural tanımaz hale gelmesine ve bu durumun her geçen sezon, yıllar içinde büyüyerek gelişmesine sebebiyet vermiştir. Bir nevi bugünün altyapısı hazırlanmıştır." şeklinde konuştu.

"Bu sezonun altyapısı hazırlandı"

Trabzonspor'un şampiyonluğu Başakşehir'e kaybettiği sezon, şehrin politik gücünü kullanarak tebrik etmek yerine Başakşehir'e saldırıya geçtiğini öne süren Koç, buna ilişkin dönemin gazete haberlerini de göstererek, "Koruma kalkanının önemli unsurlarından biri de haliyle medyadır ve sonrasında sistematik bir şekilde, daha da sert yüklenmeye devam ederek, lobi yaparak bu sezonun altyapısı hazırlanmıştır." ifadesini kullandı.

Hakemlerin bilinçaltı mesajlarla etkilenmesinin sağlandığını ve legalliğini yitirmiş bir federasyondan bahsettiğini aktaran Koç, "TFF'deki karar süreçlerinde Trabzon ağırlığı herkesin bildiği ama kimsenin konuşmadığı bir unsurdur. Bu hakimiyet, yeri geldiği zaman bilfiil Trabzosporlu federasyon yöneticilerinden, yeri geldiği zaman da Trabzonlu olmayıp rüzgara göre hareket eden yöneticiler sayesinde sağlanmaktadır. Bu hakimiyet tüm kurullarda, ceza sevklerinde, hakem atamalarında kendini göstermekte ve bu durum giderek büyümektedir." değerlendirmesini yaptı.

Dünyaca bilinen hakem Cüneyt Çakır'ın daha önce Trabzonspor-Galatasaray maçındaki yanlış bir kararından dolayı 1612 gün boyunca Trabzon maçlarına atanmadığını anlatan Koç, başka hakem kararlarıyla ilgili örnekler de verdi. Alanya'da sahaya girip fiziki saldırıda bulunan Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu'nun 6 ay ceza alması gerekirken sadece 15 gün ceza aldığını da hatırlatan Koç, "Şayet ben sahaya atlayıp böyle bir şey yapsaydım, soruyorum, ne kadar ceza alırdım? Şimdi temsilci raporları çok çok önemli. Burada da talimatla temsilciler değiştirilmiştir." dedi.

"Korkak zihniyet cevap dahi veremiyor"

TFF'nin Trabzonspor'un hakem ve maçlarla ilgili saldırgan açıklamalarına cevap veremediğini iddia eden Koç, "Fenerbahçe'nin yaptığı her açıklamaya dakikalar içinde cevap veren bu korkak zihniyet, cevap dahi veremiyor. Bir para cezası ve 45 günlük hak mahrumiyetiyle işi geçiştiriyorlar. İşin acı tarafı, bu federasyon ve o zamanki federasyon, eşi benzeri görülmemiş ağır ithamlar karşısında, söz konusu Trabzonspor olduğu için kendi kurulu MHK'yı savunma gereği duymuyor, savunmuyor, savunamıyor ya da korkuyor. Biz bu konularda terliyiz. Biz not ediyoruz." şeklinde konuştu.

TFF'nin son dakikasında taraftarların sahaya girdiği Trabzonspor maçının bitmesinden 5 dakika sonra şampiyonluk tebriği yayımlamasını eleştiren Koç, temsilci raporu baz alınarak hazırlanan raporların şaibeli olduğunu ve manipülasyon yaşandığını iddia etti. Temsilci atamalarında torpil sistemi olduğunu ve futbolla alakası olmayan insanların temsilci seçildiğini de öne süren Koç, şunları aktardı:

"Yıllardır disiplin cezalarını maç devam ederken dahi etkileyebilecek bir düzenden bahsediyorum. Böyle bir düzen vardır ve Türk futbolunun en büyük tehditlerinden biri de budur. Ne yazık ki raporlar önce, kara kutu olarak bilinen temsilci işleri direktörü Baki Şahin'in onayından geçmektedir. Yani müdahaleye açıktır. Bu ne demek, raporlar sisteme girmeden önce birinin filtresinden geçiyor demek. Futbolumuzun pek çok noktasında olduğu gibi hukuki noktasında da görünen değil görünmeyenler probleme neden olmaktadır ve görünmedikleri için ne reform yaparsanız yapın kara düzenlerini devam ettirmektedirler. Bundan yararlanmaya çalışan bir kulüp söz konusudur, eminim başka kulüpler de vardır.

Temsilciler kurulunun bir başkan vekili var, 2015'de Trabzonspor'da yönetici. Olabilir, orada yönetim kurulu üyesiyken, Trabzonspor- Gaziantep maçından sonra meşhur hakem alıkoyma olayında aktif rol oynamış. Bir maç sonunda TFF hakemlerini saatlerce kendi odasında rehin tutuyor. 28 Ekim 2015'de bir yıl men cezası ve 200 bin lira ceza alıyor. Bugün olduğu konuma bakın. Daha da kötüsü, Disiplin Talimatlarına göre 6 aydan fazla ceza almış bir kişinin kurullarda yer alma yetkisi yasaktır. Bu arkadaşı atıyorlar sonra kılıfına uyduruyorlar. Bu kişi TFF'ye başvuruyor yeniden yargılama için ve sessiz sedasız bu kişinin dosyasını temizliyorlar. Bundan sonraki başkan olarak düşünülüyor bu arkadaş. Bu olay başlı başına skandalken daha büyük skandal başkanlık için düşünülmesi. Niye, amaç temsilciler kuruluna hakim olmak. Bir temsilciler kurulu üyesi de var, kurul üyesi olana kadar, 'Fenerbahçe şike yapmıştır' paylaşımı yapan. Fenerbahçe nasıl mücadele versin ya? Şunu söylemek istiyorum. Temsilciler kurulunda hakimiyet sağlamanın bu kadar büyük rekabet avantajı yarattığı bir dönem Türk futbolunda olmamıştır."

"Trabzonspor maçında sahaya girilmesi koruma kalkanı işi olabilir"

Trabzonspor-Antalyaspor maçının, seyirci sahaya girdiği için tatil edilmesi gerektiğini anlatan Koç, "Maç kafa kafaya gidiyordu, rakip takım da kazanabilirdi. Bir hafta önce Adanademirspor maçında yaşananları hatırlayın. Yıllarca taşıdıkları bagaj ve paniklemenin ürünüdür biliyor musunuz? Şampiyonluğu sağlama almanın refleksidir. Belki Trabzonspor yöneticilerinin haberi bile olmayabilir. Koruma kalkanı işi olabilir. 8 puan 6 puana inecekti 3 hafta kala. Taraftarlar maçın bitmesine birkaç dakika kala sahaya dalıyorlar. Antalyaspor başkanı söylemine göre bir kaç futbolcusu darbediliyor. Normalde hakemin soyunma odasın giderek maçı tatil etmesi gerekir. Tatil etse kimse bir şey diyemez normalde. Tatil edilmesi gereken maç konjonktürden tatil edilemiyor. Antalya son dakika gol atsa o sahada neler yaşanacaktı düşünebiliyor musunuz. Antalyalı futbolcular binlerce insanın arasına girdiği zaman nasıl bir psikolojiye girmişlerdir, golü atacağı varsa da atmaz. Antalyasporluları kutluyorum, müthiş mücadele ettiler, dik durdular ve belki de ülke futbolunu kaostan kurtardılar." ifadelerini kullandı.

Geçmişten tatil edilen maç örnekleri veren Ali Koç, Beşiktaş-Trabzonspor maçıyla ilgili kural hatası başvurusunun tahkimden dönmediğini ve bu halde ligin tescil edilmesinin dünyanın hiçbir yerinde olmadığını da savunarak, şöyle devam etti:

"TFF yangından mal kaçırır gibi maç bittikten tam 5 dakika sonra, saat 22.35'de maç bitiyor, saat 22.40'da Trabzonspor'a şampiyonluk kutlama mesajı giriyor. Trabzon bile kendi mesajını 22.38'de giriyor. Burada kayırma var demek yanlış mı? Bu ne cüret bu ne skandal? Hangi lig bitmeden köprüye bayrak asıldı. En erken asılan bayrak en uzun kalan bayrak. Bana kalırsa İstanbul takımı dışında hiçbir takımın bayrağı çekilmemeli. Bizim bayrağımız Eskişehir'de, Trabzon'da, Bursa'da çekiliyor mu? Bu da kendi başına her şeyi deşifre eden bir olaydır. Bunlar o kadar korkak ve akılsız ki bunu bile hesaplayamıyorlar. Zaten her adımları her kararları şaibe, olay."

"Biz bu suçun ortağı değiliz"

Maçla ilgili komik cezaların açıklandığını, buna Fenerbahçe'den başka kimsenin tepki göstermemesine şaşırdığını ve böylece bu tür şeylerin kanıksanmaya başlandığını da dile getiren Koç, "Biz üstümüze düşeni fazlasıyla yapıyoruz, dolayısıyla bu suçun ortağı değiliz. Herkes kendi muhasebesini yapsın. Ne yazık ki haklı çıktığımızı açıklanan cezalardan sonra bir kez daha gördük." dedi.

Beşiktaş ile yapılacak derbi maçının pazar günü olduğunu ve aynı gün Yenikapı'da Trabzonsporluların kutlama yapmasına izin verildiğini belirten Koç, "En azından polisimize acıyın ya. Taraftarlar orada karşı karşıya gelirlerse ne olacak? Cumartesi veya pazartesi günü yapamaz mıydınız? Siz ne yapmaya çalışıyorsunuz ya, aklınızı mı yediniz? Biz 8-10 maç seyircisiz maç cezası bekliyorduk. Ancak sondan ikinci maçını, kendi sahalarındakini İstanbul'da yapmak istiyor Trabzonspor. Bu provokasyon değil midir? Bunun düşünülmesi bile abesle iştigal." diye konuştu.

"TFF'nin T'si Trabzon için değil Türkiye içindir"

Başkan Ali Koç, TFF'ye ulaştırdıkları 28 şampiyonluğun verilmesi ve Beşiktaş ile 2010-2011 yılının süper kupa maçının yapılması taleplerine henüz hiç cevap verilmemesini de eleştirerek, "Korkuyorlar, 'evet dersek 2011 şampiyonu Fenerbahçe demiş oluruz' diye. Zaten sitende öyle yazıyor. Yazıklar olsun, inşallah tez zamanda oradan ayrılırsınız hepiniz. Yaşananlar bizim statta olsa acaba neler olurdu? Üstüne basa basa hatırlatmak istiyorum. TFF'nin T'si Trabzon için değil Türkiye içindir. içindekiler adımlarını buna göre atsınlar lütfen." değerlendirmesi yaptı.

Camiasının gücüne güvendiği için "3 Temmuz'a dönme zamanı" dediğini anlatan Koç, "İçinde bulunduğumuz durum sadece Fenerbahçe değil tüm Türk futbolunun sorunudur. Sahaya girme konusunda Trabzon'daki yargı mercilerine güvenmiyoruz, çünkü oradan Trabzon aleyhine bir şey çıkmıyor. Duyduğumuza göre 'sahaya sadece 200 kişi girdi' demişler. " ifadesini kullanarak, Fenerbahçe olarak tespit olunamayan ama olacağını ümit ettikleri kişiler hakkında 6222 sayılı Kanun ve Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddeleri çerçevesinde suç duyurusunda bulunduklarını da vurguladı.

Trabzonspor başkanının Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı olduğu müddetçe Kulüpler Birliği çalışmalarına katılmayacakları ve haziranda yapılacak genel kurulda çıkacak karara göre üyeliği devam ettirip ettirmeyeceklerini kararlaştıracaklarına da işaret eden Koç, "Ahmet beyin şahsına diyeceğim yok ancak mesuliyet ondadır. Böyle bir pankarta izin veren kimsenin olması söz konusu olmamalıdır." dedi.

"Devletimizden 4 Nisan suikast girişiminin faillerinin bulunmasını rica ediyoruz"

Yapılan araştırmaları Ankara'da devlet büyüklerine anlatacaklarını ve mücadelelerini sürdüreceklerini söyleyen Koç, "FETÖ ağzıyla 2010 - 2011 şampiyonluğun kullanılmasına dair gerekli işlemin başlatılmasını, 4 Nisan suikast girişiminin faillerinin bulunmasını devletimizden önemle rica ediyoruz. Bu ülkemizin sorumluluğudur. Failler muhakkak bulunmalıdır. Bulunmaması devletimizi zayıf göstermektedir. Türkiye Cumhuriyeti kudretli bir devlettir. İstediği zaman bu konunun da dibine inebilir." ifadelerinde bulundu.

Trabzonspor resmi sitesinden "2011 şampiyonluğu" ifadesinin kaldırılması için de 31 Ocak'ta TFF'ye başvurduklarını ve 95 gün geçmesine rağmen ona da bir cevap verilmediğini vurgulayan Koç, TFF'yi ziyaret ettiklerinde federasyonun talepleriyle ilgili hiçbir girişimde bulunmadığını üzülerek gördüklerini de anlattı.

"Siz ne yaparsanız yapın armamıza 5 yıldızı koyacağız"

Ali Koç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"2023-24 sezonundan itibaren armamıza 5 yıldızı koyacağız. Formalar çoktan ısmarlandı. Siz ne yaparsanız yapın koyacağız. Fenerium ürünlerine şimdiden başlayacağız. Bir sezon 3 yıldızı çıkarttık size mesaj olsun diye ama anlayamıyorsunuz. Ve her adımda bu gerçeği artık resmen kullanacağız, duyuracağız. Biz bunu Lefterlere, şampiyon yapan bütün sporculara borçluyuz. Onlar bize haklarını helal etmemiş olur sessiz kalırsak. Medeni şekilde her şeyi yaptık, tahammül ettik siz bir arpa boyu kadar çalışma yapmamışsınız, yazıklar olsun size.

Yarın da tüm taraftarlarımızı stada bekliyoruz. Passoligi olmayanlar da gelsin. Herkes gelsin takımımıza moral verelim. Onları güzel uğurlayalım. Hep beraber yek vücut burada idmanımızı yapalım."

Takımın durumuyla ilgili bir soruya karşılık ise Ali Koç, "Bizim takımımız iyi bir takım. Hala iddia ediyorum en iyisi veya ikincisi. Biz imkanlar çerçevesinde kötü takım kurmadık. Elimizden geldiği kadar, imkanlarımız yettiği müddetçe takımı muhafaza edip üstüne 3-4 tane eklemeyle önümüzdeki senenin bizim için daha iyi olacağını söyleyebiliriz. Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılında, şampiyonluğun da en çok Fenerbahçe'ye yakışacağını, bu ülkenin kuruluşunda, kurtuluşunda rol almış, vatan uğruna şehitler vermiş bu kulübün şampiyon olması en çok yakışanıdır." dedi.

Koç, takıma 3-4 takviye yapmayı düşündüklerini ve teknik direktör İsmail Kartal'ın da bunu kendileriyle paylaştığını da dile getirdi.

AA

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.